VEHBİ ÇORUH - YÜKSEKOVA GÜNCEL
Vehbi Çoruh 'Yağmur Damlacıkları Tane Tane Yağıyordu Üzerimize' adlı yazıyı kaleme aldı.
VEHBİ ÇORUH'UN yazısı şöyle,''Koyu bir sohbete daldık nehrin kıyısında,yüksek dağların doruklarında. Büyük bir kaya parçasına sırtımızı yasladık. Etraflıca oturuyorduk taştan yapmış olduğumuz ocağın başına. Koyunlarını otlatan çoban, kavalı ile birlikte ortak oluyordu muhabbetimize. Ateş epey harlanmış, köz olan ateşin üzerine bırakmış olduğumuz kara çaydanlık, hafif tüten dumanı ile çayımızın demleme kıvamına geldiğinin habercisi oluyordu. Tütünden olan sigaramızı sardık, biri sönmeden diğerini yaktık gün içinde. Çoban, çalmış olduğu kavalı ile birlikte meleşen koyunların sesi, kulağa hoş bir müzik sempozyumu sonuyordu. Doğrusu içimizde kıpır kıpır olduğu anlatılması güç bir duygu misali hakimdi. Anlam veremediğimiz bir tutku olsa gerek, çoban ve koyunları arasındaki bağ. Yılların vermiş olduğu birikim ve tecrübeden kaynaklı olmalı ki, koyunlar doğanın da vermiş olduğu rehavetle birlikte kavalın ses akışına göre, terazin gölü kenarında dinlenmeye geçmişlerdi. Koyun sağmaya gelen berivanlar, sanki gelin evinden kız alıyorlarmış gibi hep bir ağızdan türküler söyleyerek, her gün şenlik havasında koyun sağmaya geliyorlarmış. Bu tepeleri, vadileri, karış karış, adım adım gezerek küçük dünyalarında o güzel yüreklerine mutlulukların en büyüğünü sığdırmışlar. Ayaklarımızın dibinde yarım metreyi aşan otluk alan, Yer yer berrak akan ırmaklar, bir birinin ardına öten keklikler, dağ yamaçlarında sürüce gezen yaban keçileri, güzel günümüzü anlamlı ve değerli kılıyordu. Bizden biraz ilerde her yıl olduğu gibi göç eden yörükler, yüksek yaylalara yer edinmişlerdi. O gün gökyüzünde hiç bulut yoktu. Yağmur damlacıkları tane tane yağıyordu üzerimize. İki sevdalının mutluluktan göz pınarlarında akıttığı yaş gibi. Doğa bir harikaydı yazın kavurucu sıcağı rakımın yüksek olmasından kaynaklı olacak ki, normal mevsimlerin altında görünüyordu. Bir yandan kır çiçekleri, diğer yandan daha yeni filizlenen yöremize has özgü olan sosin ve beybün çiçeklerinin güzelliği. Rüzgarında hafif esmesi ile birlikte mis kokulu çiçekler bütün etrafa yayılmış durumda. Şehir uzaktan bakınca çok ufak görünüyordu yüksek dağların doruklarında. Koca memleket küçük bir kasaba şeklinde seyir alıyordu. Güzel bir günün ardından güneş hafif batmak üzereydi. Gündüzden topladığımız bir kaç çalı çırpı ile ateşi yakmaya başladık. Ateş etraflıca aydınlık yapıyordu. Böceklerin sesi bir orkestra şefi gibi yön veriyordu sesiz geceye. Birde sürünün ve yaylanın çevresinde dolaşan yer yer uzaktan derin havlayan köpek sesi, gece sessizliğine ayrı bir renk katıyordu. Ateşin etrafında toplandık, sesiz olan geceye güzel tatlı bir görüntü katmak istedik. O gün yüreğim kaldı doğanın eşsiz güzelliğine tıpkı hala sende kaldığı gibi''dedi.
Güncelleme Tarihi: 10 Eylül 2020, 10:51
Yağmur Damlacıkları Tane Tane Yağıyordu Üzerimize
Vehbi Çoruh 'Yağmur damlacıkları tane tane yağıyordu üzerimize' adlı yazıyı kaleme aldı.
YORUM EKLE
YORUMLAR
Mine GÜNEŞ - 4 yıl Önce
Muhteşem olmuş abim Rabbim yar ve yardımcınız olsun İnşallah
Özlem çağla - 4 yıl Önce
çok şey yaşadığına gördüğüne şahidim bunlara rağmen hala ayakta durabiliyorsan seni tebrik ediyorum. Yüreği güçlü ve güzel insan ağzına kalemine sağlık.
İsmail hakı şen - 4 yıl Önce
Değerli dostum yüreğine ağzına kalemine sağlık seni yürekten kutluyorum...
Xirap mal - 4 yıl Önce
Yüreğine sağlık abim okudum için açıldı çok güzel anlatmissin. Tü her hebi abêmin
Sevda Yalçın - 4 yıl Önce
Doğayı özetlemen o ortamı anlatman harika kocaman dolu sevgilerle yüreğine sağlık..
Pınar nazlı çiçek - 4 yıl Önce
Çok güzel yorumlamışsın ellerine yüreğine sağlık.
Kalemine kurban olduğum,eline,yüreğine,emeğine, ağzına sağlık.