İki uzman çavuşu Ülker vurmadı iddiası

Yüksekova'da dört yıl önce iki uzman çavuşun öldürülmesi olayı ile ilgili davada 3 kez müebbet cezası alan Ercan Ülker, gizli tanıklarla komploya uğradığını iddia ediyor.

İki uzman çavuşu Ülker vurmadı iddiası
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde dört yıl önce iki uzman çavuşun evlerinin önünde uğradıkları silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi olayına ilişkin Ercan Ülker adlı kişiye üç kez müebbet hapis cezası verildi.


Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre
, geçen ay biten bu davada, Ülker’in gerçek katil olmadığı yönünde soru işaretleri bulunuyor. Dava dosyasına göre Ülker, iki gizli tanığın ifadesi ve iki askerin teşhisiyle ceza aldı. Ancak iki gizli tanık, Ülker’in para karşılığında bu cinayeti işlediğini ileri sürüyor. Ülker’in evinde bulunan silahın cinayetle, olay yerinden temin edilen mermilerin de Ülker’le ilgisi kurulamıyor. TÜBİTAK da cinayet görüntülerindeki kişinin Ülker olduğu yönünde değerlendirme yapamıyor. Ülker, cinayetlerle hiçbir ilgisinin olmadığını, kaçakçıların komplo kurduğunu iddia ediyor. 

Yüksekova’da, 5 Temmuz 2011’de evinden çıkan uzman çavuşlar Murat Kozanoğlu ve Yahya Karakaya silahlı iki kişi tarafından vurularak, öldürüldü. 27 Temmuz2011’de, Yüksekova Emniyet Müdürlüğü’ne arayan bir kişi, askerlerin Ercan Ülker tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü. İki gün sonra da Hakkari Emniyet Müdürlüğü’ne e-mail gönderen “Yurtsever Geverli” kod adlı kişi, “Bu eylemi Ercan Ülker isminde birisi yaptı. Bu şahıs bugün Yüksekova’da birileriyle görüşecek. Yine eylem yapabilir. Aranan birisidir. Adam kaçırıyor” dedi. Polis ihbar üzerine Ercan Ülker’i bir araçta gözaltına aldı. Yapılan araştırmada, Ülker’in “kaçakçılık” suçundan arandığı ve sahte kimlik kullandığı anlaşıldı. Evinde yapılan aramada ruhsatsız tabanca bulundu. 

GİZLİ TANIKLARIN İDDİASI

Ülker yakalandıktan bir gün sonra iki gizli tanık ortaya çıktı. Çobanlık yaptığını iddia eden ilk gizli tanık, cinayetten bir gün sonra Cilo Dağı’nda hayvanlarını otlatırken Ülker ve iki örgüt üyesinin gelip yanına oturduğunu iddia etti. İki militandan birinin Ülker’e “Gazan mübarek olsun, ellerinize sağlık” dediğini, diğerinin “Hak ettiğin parayı alacaksın, iyi bir iş yaptın, daha güzel işler vereceğiz sana” dediğini öne sürdü. Ülker’in daha sonra kendisine dönerek, “Benim öldürdüğüm beşinci oldu. Dün de iki tane asker öldürdüm. Daha güzel işler yapacağım” dediğini savundu. İkinci gizli tanık ise Ülker’in bir yıl önce de Uzman Çavuş Yasin Ak’ı öldürdüğünü ileri sürdü. Bu cinayetten sonraki günlerde çay ocağında oturduğu sırada Ülker ve bir kişinin yanına oturduğunu, Ülker’in “Bana anlaştığımız paranın yarısı olan 30 bin TL verdin, diğer 30 bini iki gün içinde getirmezsen devlete gidip her şeyi anlatacağım” dediğini iddia etti. Görüşmenin ardından Ülker’in, kendisine “İstersen sana da bir iş verelim” dediğini savundu. İki gizli tanık daha sonra fotoğraf üzerinden teşhis işlemi yaptı. Teşhiste iki tanığa, uzman çavuşları öldürdüğü görülen iki kişinin yüzleri belirsiz haldeki ve kaçarken arkadan çekilmiş fotoğrafları gösterildi. Gizli tanıkları, bu kişilerden birinin Ercan Ülker olduğunu ileri sürdü. İki uzman çavuşun öldürülmesinden hemen önce şüphelileri gördüklerini iddia eden Alpaslan Akyürek ve Sedat Aslan’a da fotoğraf üzerinden teşhis yaptırıldı. Bu askerler de Ülker’i teşhis ettiklerini söyledi.

Ülker ise suçlamaları reddederek, diğer kaçakçıların kendisine komplo kurduğunu iddia etti. Ülker, “Beni ortadan kaldırarak, meydanın kendilerine kalmasını istiyorlar. Ben insan kaçakçılığı işini 2008’den itibaren yapıyordum. Ancak cezaevine girdikten sonra sadece sigara, mazot ve çay kaçakçılığı yapıyorum” dedi. Ülker arandığı için evinden çok seyrek ayrıldığını ileri sürerek, fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığını söyledi. İki çocuk babası olan 43 yaşındaki Ülker tutuklanarak cezaevine gönderildi.

GÖRÜNTÜ BOZUK, TANIK EMİN DEĞİL, SİLAH UYMUYOR

İddianamede, Ülker hakkında “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, kasten öldürme ve silah bulundurma” suçlarından dava açıldı. Dava dosyasına giren emniyet kriminal ve TÜBİTAK raporlarına göre Karakaya ve Özkozanoğlu’un iki ayrı silahla öldürüldüğü, olay yerinde 19 kovan, beş mermi çekirdeği ve üç mermi çekirdeği gömleğinin bulunduğu ifade edildi. Kovanların yapılan incelemesinde, atılan silahın tespit edilemediği kaydedildi. Ayrıca Ülker’in evinden çıkan silahın da cinayetle ilgisinin olmadığı saptandı. TÜBİTAK’tan gönderilen raporda da fotoğraflardaki mesafe uzaklığı ve görüntü yetersizliği nedeniyle uzman çavuşları öldüren kişinin Ülker olup olmadığı hakkında değerlendirme yapılamayacağı belirtildi. Bu arada, iki tanık asker mahkemede tekrar dinlendi. Sedat Aslan, mahkemedeki ifadesinde, “simalarını tam olarak hatırlayamadığını” kaydetti. Akyürek ise “Ülker’in şüphelilerden traşlı olana benzediğini, ancak bunu yüzde yüz söyleyemeyeceğini” ifade etti.  Davanın son duruşması, geçen 11 Haziran’da görüldü. Ülker’in avukatı Cihan Saydaş, karar duruşmasında, PKK’nin bugüne kadar parayla kimseyi vurdurtmadığını, kaldı ki müvekkilinin hesaplarında da para akışı olmadığını belirtti. Tanıkların da çelişkili anlatımlarda bulunduğunu ve görüntülerdeki kişinin teşhis edilemediğini vurgulayan Saydaş, “Bizce bu bir kumpastır. Biz öldürülen iki kişinin failleri bulundu diye bir algı yaratılması ve vicdanların rahatlatılması amacıyla eylemin Ülker’in üzerine atıldığını düşünmekteyiz” dedi. Bu savunmaya rağmen Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçundan bir, iki uzman çavuşu “öldürmek” suçlarından iki olmak üzere, Ülker’e üç müebbet hapis cezası verdi./RADİKAL

Güncelleme Tarihi: 19 Temmuz 2015, 22:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER