Yüksekova’da Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının akıbetlerinin araştırılması ve faillerin bulunması talebiyle her hafta gerçekleştirdikleri adalet arayışının 93.'üncü haftasında da Sanal Sokağında bir araya geldi.
İHD öncülüğünde düzenlenen eyleme Hakkari milletvekili Abdullah Zeydan,HDP ilçe yöneticileri çok sayıda vatandaş katıldı.
Eylemde ilk olarak konuşan İHD temsilcisi Muhyettin Önal, çatışmalı ortamın son bulmasını, tarafların diyalog masasına dönmesi gerektiğini belirtti.
Önal’ın ardından konuşan HDP’li Abdullah Zeydan ise failli meçhul cinayetlerde sorumluluğu olan herkesin adalet önüne çıkarılması gerektiğini ve bunun için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.
Bölgede yaşanan çatışmalı sürece de değinen Zeydan, “Eskiden katliamlar gizli yapılırdı şimdi ise açık açık yapılıyor. Kimse kendini kandırmasın, bu saldırılar Kürt halkına yapılıyor. Ama Kürt halkı ölümler ile geri adım atmayacaktır. Zulüm ve haksızlığı kabul etmeyeceğiz” dedi.
Zedan'ın, konuşmasının ardından Tekçi'nin babası Halit Tekçi hikayeyi söyle anlattı:Nisan 1995 tarihinde, koyunlarına bakmak için bir köyden diğer bir köye gitmekte olan 24 yaşındaki çoban Nezir Tekçi, Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi Yukarı Ölçek Mezrası'nda konakladığı sırada köye gelen askerler tarafından gözaltına alındı. Bir daha kendisinden haber alınamadı.Oğlunun akıbetini öğrenmek için yıllarca uğraşan baba Halit Tekçi, oğlunun kaybolduğu tarihlerde Yüksekova Tabur Komutanlığı’na geçici görevle gelen er Yunus Şahin’e ulaştı. Yunus Şahin ifadesinde, görev yaptığı bölükten başka bir bölüğün Nezir Tekçi adında bir şahsı yakaladığını, dağa düzenledikleri operasyonda PKK kamplarının ve silahlarının yerini göstermesi için bu şahsı yanlarında götürdüklerini,
Nezir Tekçi’nin bu konuda bir şey bilmediğini söylemesi üzerine operasyonda görevli askerlerden Yüzbaşı Ali Osman Akın’ın Nezir Tekçi’yi öldürmekle tehdit ettiğini, sonrasında operasyonda görevli askerlere hangilerinin Kürt olduğunu sorduğunu, el kaldıran yaklaşık.
20 kişiden Nezir’e ateş etmelerini istediğini, kimse ateş etmeyince bu işi yapmaya gönüllü olan Teğmen Kemal Alkan’ın Ali Osman Akın’ın izniyle 2 el ateş ederek Nezir’i vurduğunu, bu sırada yine Ali Osman Akın’ın emriyle herkesin Nezir’e doğru ateş ettiğini, sonrasında bedenin mayın ile patlatıldığını ve Teğmen Kemal’in Nezir’in gövdesinden kopmuş başını saçlarından tutarak görevli askerlere gösterdiğini anlattı.
Bunun üzerine, şüpheli Ali Osman Akın ve Kemal Alkan hakkında canavarca his ve işkenceyle adam öldürme suçundan Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemenin ilk duruşmada dosyayı güvenlik gerekçesiyle Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermesinin ardından söz konusu karar ile beraber dava süresinin uzayacağını, tanık ve delillerini
Eskişehir’de bir mahkemeye sunmasının imkansızlaştırıldığını, yaşadığı şehirden çok uzak olması sebebiyle kendisinin Eskişehir’de duruşmaya katılma olanağı bulunmadığını, tüm bunların davanın gidiş hattını ciddi anlamda etkileyeceğini ve mağduriyete sebep olacağını belirten baba Halit Tekçi’nin itirazlarına rağmen dava Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti.
Sanıklar haklarındaki iddiaları reddetti. Yargılama devam ediyor. Mahkeme son duruşmada, başvurular üzerine olayın meydana geldiği yerde keşif kararı aldı. 22 Kasım 2013’te yapılan keşif kazısında bulunan insan kemikleri, mermi kovanları ve kıyafet parçaları Adli Tıp Kurumu’nda inceleniyor.
Bu sırada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 10 Aralık 2013 tarihinde, Nezir Tekçi ile ilgili olayda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesini usul ve esastan ihlal ettiğine karar vererek, tazminata hükmetti.Şeklinde konuştu.
allah hepsine rahmet etsin.çok acı günler çekti bu halk.dileğimiz bu acılar son bulsun.ülkeye barış,kardeşlik ve huzur gelin.çoğunu tanıyorduk elbette.mesela nezir tekçi'nin ne suçu vardı?