Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 86'ncı haftada biraraya gelen Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, dondurucu soğuğa aldırmadan, Diyarbakır'da katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılmasını isteyerek, sorumluların adalet önüne çıkarılmasını talep etti.
Sanat Sokağı'ndaki eylemde konuşan İHD temsilcisi Muhyettin Önal, Tahir Elçi'nin barış yolunda ilerlediğini ve 'barış elçisi' olduğunu ifade ederek, "Tüm duyarlı çevrelere sesleniyoruz. Başka elçilerin ölmemesi ve çatışmasızlık ortamının sağlanması için elinizi değil gövdenizi taşın altına bırakmanızı istiyoruz. Hükümete ve PKK yetkililerine sesleniyoruz. Bir an önce bu çatışmayı sonlandırın. Çünkü çatışmanın, ölümün, şiddetin, gözyaşının hiç kimseye bir faydası yoktur. Hiçbir problem silahla, çatışmayla çözülmez. Barışın, birliğin, beraberliğin yolu diyalog ve müzakerelerdir. Barış elçisini katledenler iyi bilsinler ki biz insan hakları savunucuları ve Tahir Elçi’nin yoldaşları olarak Elçi’nin bıraktığı yerden devam edeceğiz ve onun barış yolundan hiçbir zaman ayrılmayacağız" dedi.
Önal, Elçi'nin alçakça bir saldırıyla katledildiğini ifade ederek, "Elçi, kalıcı ateşkes ve barış istediği için katledildi. Burdan katledenleri kınıyor, Kürt halkına, Elçi’nin ailesine, sevenlerine ve insan hakları camiasına başsağlığı diliyoruz. Tahir Elçi, 1990’lardan beri faili meçhul cinayetlere karşı mücadele etmiş, korkusuz ve tutarlı bir özgürlük savaşçısıydı. Kürt halkının özgürlük mücadelesine kendini adamıştı. Baro Başkanı olarak yaptığı mücadelenin büyük etkisi vardı" ifadelerini kullandı.
Elçi'nin bir televizyon programında 'PKK terör örgütü değildir' dediği için medya tarafından linç kampanyasına maruz bırakıldığını belirten Önal, "Ülkemizde yaklaşık 40 yıl yıldır süren bir çatışma vardır. Özellikle 90’lı yıllarda binlerce köy yakıldı boşaltıldı, yüzlerce insan cezaevlerine atıldı ve binlerce insan çeşitli işkencelerden geçirildi. 20 bine yakın faili meçhul ve genel anlamda 50 bine yakın insanımızın öldü. Ne çözüldü? bu faili meçhul cinayetleri yapan ve yaptıran kaç kişi cezavinde ? Hani anneler ağlamayacaktı, hani barış gelecekti" şeklinde konuştu.
Önal'ın ardından söz alan kayıp yakınlarından Welat Sarıtaş, Tahir Elçi'nin ülkeye barış getirmek için mücadele ettiğini belirterek, "Öldürmekle barış elçileri bitmez" dedi.
1996 yılında katledilen Abdullah Canan'ın oğlu Tayyüp Canan ise, "Tahir Elçi ile ilk tanıştığımda, 'Babamın davasında avukatımız olur musunuz' diye sordum. O da bana faili meçhule kurban giden tüm kayıpların avukatı olduğunu söyledi. Tahir Elçi hayatı boyunca, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve barış ortamının yaratılması için çaba gösterdi" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.