VEHBİ ÇORUH/YAZAR

Vehbi Çoruh, bu haftaki yazında Yüksekova'da yaşayan vatandaşlara yüklü bir şekilde yansıyan Elektrik Faturalarına değindi.

VEHBİ ÇORUH'UN YAZISI ŞÖYLE,''Birçok platformda memleketin sorunları dinlendiriliyor. Yalnız şuana kadar ileriye dönük bir tık aşama bile söz konusu olmadı. Evrensel olmayan medeniyetle hiç bağdaşamayan çağ dışı bir uygulamayla karşı karşıya kalıyoruz. Tekelleşmiş TEDAŞ kurumu kendince bir korku hakimiyeti yaratarak Yüksekova’da yaşayan yurttaşın üzerinde büyük finans kazanmaktadır. Özelleştirilmiş bir kurum olduğunu ebetteki biliyoruz. Muhakkak kendini finans edecektir buna bir itirazımız yok. Yalnız itirazımız haksız kazancadır. Abonedeki tüketimin dışında sözde trafoda ki kaçak kayıp bedelini de faturaya yansıtıyorlar, oda yetmiyormuş gibi yakaladıkları kaçak enerjiyi 20 bin yada 18 bin gibi haksız bir şekilde abone sahibine para cezası kesilmektedir. Akabinde 2-3 milyar civarında indirim uyguladıklarını iddia ederek vatandaşın cebinde tahsis ediyor olmaları asla kabul edilecek bir durum değildir. Yapılan bu haksızlıklar Yüksekova’ya özlü mü? Türkiye’nin hiç bir yerinde böyle bir uygulama asla yoktur. Neden özellikle Yüksekova, bunu da anlamış değilim. Enerjinin yüzde ellisi devletimiz tarafından TEDAŞ kurumuna destek olarak sunmaktadır. Böyle bir durumda TEDAŞ’ın hiç bir şekilde maddi kaybı söz konusu değildir. Günümüzde böylesine insanlarımız maddi sıkıntılar içerisindeyken, bu tür uygulamalar, cezalar, hangi mantığa, hangi vicdana sığar. Şahit olduğum vatandaşın biri enerji borcunu ödeyebilmek için büyük baş hayvanını satmış ve TEDAŞ kurumuna bu şekilde ödemesini yapmıştır. Yazık günah değil mi kim bilir daha bilemediğimiz, göremediğimiz daha neler vardır. Çok mağdur ve dar gelirli ailelerin olduğu gerçeği var bu memlekette. Çok mazlum bir halktır Yüksekova halkı kendini ifade etme konusunda hep geri planda kalmıştır. Kim bilir belki de geçmişin vermiş olduğu ağır travmalardan dolayı kendi üzerlerinde o baskıyı hala hissediyor olmalarıdır. Her haksızlığa karşı sesiz kalmaları, boyun eğmeleri çok acı birçok badireleri atlatan vatandaşlarımız elbette ki buna da muhakkak bir çözüm yolu bulunacaktır. Asıl sorun iletişim sorunudur. Sesimizi duyuramamak istediğimiz yerlere duyuramamaktır. Umut ederim ki önümüzdeki süreçte bu tür uygulamalarla karşı karşıya kalmayız. Artık birileri buna dur desin''İfadelerini kullandı.