kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

Tarihin gölgesinde yoksulluğun fotoğrafı!

Diyarbakır'ın tarihi surlarının dibinde 16 yıldır yaşayan Ördek ailesi, tek gözlü, damları akan bir gecekonduda yaşam mücadelesi veriyor. Hiçbir sosyal güvenceleri ve iş imkanları olmayan Ördek ailesi, yardım talebinde bulundu.

Tarihin gölgesinde yoksulluğun fotoğrafı!
Bölgenin kaderi haline gelen yoksulluk kentin ücra köşelerinde kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Özellikle 1990'lı yıllarda devletin uyguladığı köy boşaltma politikaları nedeniyle kentlerin varoşlarına göç etmek zorunda kalan yüzbinlerce kişi, büyük ekonomik sıkıntılar içinde buldu kendini. Göç sonrası nüfusunda astronomik bir artış yaşanan kentlerde ortaya çıkan istihdam, alt yapı ve barınma gibi sorunları da beraberinde getirdi. Diyarbakır'ın tarihi surların diplerine kurulan Ben û Sen Mahallesi'nde 16 yıldır tek gözlü bir gecekonduda yaşam mücadelesi veren 7 nüfuslu Ördek ailesi, yoksulluk içinde, çevrede yıkılan binaların molozları arasında topladıkları demirleri satarak geçimini sağlamaya çalışıyor. 

Eşi ve 5 çocuğuyla tek gözlü evde yaşamak zorunda kaldıklarını belirten Songül Ördek, soğuktan dolayı tüm ailenin zatüre ve bronşit hastalığına yakalandığını söyledi. Ördek, sağlık güvencelerinin olmamasından kaynaklı tedavi olamadıklarını dile getirerek, çevrede yıkılan binaların kalan molozları arasında topladıkları demirleri satarak günlük ihtiyaçlarını giderdiklerini ifade etti. Harabe evlerden topladıkları kalasları yakarak ısınmaya çalıştıklarını kaydeden Ördek, eşinin 1990'lı yıllarda gördüğü işkenceler nedeniyle çalışamaz duruma geldiğini aktardı. 

Günlük ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyorlar

Ördek, eşinin 20 gün boyunca çeşitli işkenceye maruz kaldığını dile getirerek, "Eşim gördüğü işkencelerden sonra iş göremez hale geldiği için yıllardır bu yüzden hiçbir yerde işe alınmıyor. Ancak mevsimlik işlerde çalışabiliyor. Ben bazen el işiyle yaptığım lifleri satıyorum, ama bu günlük ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyor" diye belirtti. Yağışlı günlerde kaldıkları gecekondunun çatısının aktığını ifade eden Ördek, çatılarının üstünü branda ile kapladıklarını ancak sızan yağmur damlaları yüzünden elektriğin çok sık kesildiğini belirtti. 

"Evin tavanları çökmek üzere her an ev başımıza yıkılabilir" diyen Ördek, 12 yaşındaki kızı Gülbahar'ın kısa bir süre önce böbreklerinde taş olduğu için ameliyat edildiğini ve en ufak bir soğuk algınlığında sancılandığını ifade etti. Evlerinde birçok haşere ve akrebin bulunduğunu da aktaran Ördek, "Evin etrafında sürekli madde bağımlısı olan gençler dolaşıyor. Çocuklarıma zarar vereceklerinden korkuyorum. Yetkililerden duyarlılık bekliyorum. Çocuklarımın tedavi olması gerekiyor" dedi. 

Devlet yardım etmedi

Ördek, çocuklarının okul üniformaları ve eşofmanları olmadığı için çoğu kez okula gidemediklerini aktararak, çocuklarının her okul dönüşünde ağladığını söyledi. Defalarca başvurmalarına rağmen devletten hiçbir yardım gelmediğini ifade eden Ördek, gözyaşları arasında "İstediğim tek şey eşimin düzenli olarak çalışacağı bir iş ve çocuklarımın sağlıklı, sıcak bir ortamda yaşayabilecekleri bir ev" diye belirtti.DİHA


Güncelleme Tarihi: 10 Aralık 2012, 11:52
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER