Geçici AKP hükümetinin devreye koyduğu savaş konseptinin bir parçası olan "Özel Güvenlik Bölgesi" Kürdistan'ı OHAL bölgesine çevirirken, 17 Ağustos tarihinde Diyarbakır'da da 20 bölge, "Özel Güvenlik Bölgesi" ilan edildi. Bu bölgelerden birisi olan ve yaklaşık 350 koçer ailenin yaşadığı Diyarbakır'ın Kulp ilçesi ile Muş arasında bulunan Şenyayla'nın "Özel Güvenlik Bölgesi" kapsamına alınması yaylacıları vurdu. Yaz aylarında Muş ve Diyarbakır'ın ilçelerinden bu bölgeye gelen koçer aileler, bu alanda 40 binin üzerinde büyük ve küçükbaş hayvan beslerken, yaylada kaldıkları 4-5 ay boyunca da yetiştirdikleri sebzeleri de Kulp ve Muş'ta kurulan pazarlarda satarak geçimlerini sağlıyor.
.jpg)
'Yayladan çıkarsak hayvanlarımız telef olur'
Kulp'tan Şenyayla'ya gelerek kurbanlık yetiştiren Metin Adıyaman isimli yurttaş, "Buralarda yüzlerce aile onbinlerce hayvan yetiştirerek geçimini sağlıyor. Buraları yasak bölge ilan ederek, bizleri buradan çıkarmak istiyorlar. Bu kadar aile yazın ortasında bu hayvanları, su olmayan ve aşırı sıcak olan köylerine geri götürse, bütün hayvanlar hastalanır ve çoğu telef olur. Burada bulunan bütün aileler birlikte hareket edeceğiz ve buradan ayrılmamayı düşünüyoruz" dedi.
'Askerin bu alanlara gelmesini istemiyoruz'
Tüm ailesiyle beraber Şenyayla'da bulunan ve 4-5 ay boyunca bu alanda yaptıkları hayvancılıkla geçimlerini sağlayan Şahide Barut isimli kadın, "Tekrardan gençlerin kanı akması için buraları yasak bölge ilan etmişler. Biz ne askerin ne de gerillanın ölmesini istemiyoruz. Askerlerin buralara da gelip kötü şeyler yapmasından korkuyoruz, askerin buralara gelmesini istemiyoruz. Burada bulunan bütün aileler olarak her ne olursa olsun buradan ayrılmama kararı aldık" şeklinde konuştu.
Nefise Ay isimli yurttaş, "Bütün hayatımız bu yaylanın üzerine kurulu. Buradan çıkarılmamız hayatımızın karatılması demektir" diye konuştu.
'Hiçbir yere göç etmeyiz'
Şenyayla'nın burada bulunan yurttaşların yaşam alanı olduğunu ve kimsenin malı olmadığını söyleyen Mehmet Çelik isimli yurttaş da, şunları kaydetti: "Hiçbir geçim kaynağı bulunmayan yaklaşık 350 aile, bu topraklardan ekmeğini çıkarıyor. Buradaki 350 aileyi dolaşsanız tek bir genç bulamazsınız, çünkü hepsi burada yürütülen politikalar ve oluşan yoksulluk nedeniyle metropollerde çalışmak zorunda kaldı. Çıkarılan yasayla topraklarımız bizlere yasaklanıyor. Topraklarımızdan çıkıp nereye göç edeceğiz? Tüm yetkililere soruyorum: Bizleri nereye göndermek istiyorsunuz? Sırf başkan olamadın diye buradaki binlerce insanı toprağından göç ettirmek istiyorsun. Senin Allah'tan da mı korkun yok? Cumhurbaşkanı'nın içi rahat olsun tek bir damla kanımız kalsa, o damlayı da bu toprağın üzerine akıtır, hiçbir yere göç etmeyiz." DİHA
Güncelleme Tarihi: 24 Ağustos 2015, 09:55
