Çocuklarını geride bırakıp eşiyle birlikte dağın yönünü tuttu

Muş'ta iki çocuğunu ailesine bırakıp eşiyle beraber PKK'ye katılan ve ardında girdiği bir çatışmada yaşamını yitiren PKK'li Osman Yılmaz'ın (Cegerxwin Rezzan) hayat hikayesi, sistemin dayattığı yaşam anlayışına güçlü bir cevap niteliği taşıyor. Onun en büyük hayalinin gerilla olmak olduğunu söyleyen yakınları, Yılmaz'ın bu hayalini gerçekleştirdiğini vurguladı.

Çocuklarını geride bırakıp eşiyle birlikte dağın yönünü tuttu
Muş'ta 2011 yılında Rezzan (3) ile Ruken (2) adlı çocuklarını ailesine bırakıp eşi Benazir ile PKK'ye katıldıktan sonra 2012 yılında Şemdinli'de girdiği bir çatışmada yaşamını yitiren PKK'li Osman Yılmaz'ın (Cegerxwin Rezzan) hayat hikayesi sistemin dayattığı yaşam tarzına güçlü bir cevap niteliği taşıyor. 5 kardeşin en küçüğü olan Yılmaz, henüz 17 yaşında iken bir yürüyüşe katılmak için evden çıktıktan sonra giydiği elbise nedeni ile tutuklanarak cezaevine konuldu. İki defa PKK'ye katılım girişiminde bulunan Yılmaz, denemelerinin birinde Hakkari'de, diğerinde ise Muş'un çıkışında yakalandı. En büyük hayali özgür dağlara ulaşmak olan Yılmaz, 2 Mayıs 2008 yılında çok sevdiği arkadaşı Benazir ile hayatını birleştirdi. Evliliğinin ardından 2 kız çocukları olan çift, PKK'ye katılma hayallerinden vazgeçmezler. Yılmaz çifti, Nisan 2011 tarihinde çocuklarını son kez öpüp kokladıktan sonra, ailelerinin yanına bırakıp hayatlarındaki en büyük hayallerini gerçekleştirmek üzere dağların yolunu tutar. 

'Her gerillanın şahadet haberinde odalarına gidip ağlıyorlardı'

Oğlu ile arkadaş gibi olduklarını söyleyen baba Ramazan Yılmaz, arkadaşları arasında da hep paylaşımcı bir kişiliği olduğunu dile getirdi. Oğlunun PKK'ye katılmasına asla karşı olmadığını dile getiren Yılmaz, "Ben onun gidişine karşı değilim. Ancak 2 çocukları vardı. Bu nedenle onları geri getirmek için çok çabaladım. En azından biri dönsün diye çok çabaladık. Ama ne yaptıysak geri dönmediler" diye konuştu. Yılmaz çiftinin gidiş nedenlerini "Gerilla olmayı çok istiyordular" diye açıklayan Yılmaz, "Televizyonda haberleri izlediklerinde bir gerilla yaşamını yitirdiği zaman odalarına çekilip saatlerce ağlıyorlardı. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde 'Baba görüyor musun şehit düşüyorlar, onlar bizim arkadaşlarımızdır. Onlar da aynen bizim gibidirler' diyorlardı" diye aktardı.

'Onlar gerillaya sevdalıydılar'

Şu an biri 5, diğeri ise 6 yaşında olan çocukların bakımını üstlenen Yılmaz'ın ablası Aysel Balbaz ise kardeşi ve eşinin PKK'ye sevdalı olduğunu dile getirdi. Düğünlerini yaptıkları zaman ev döşemek için masraf yapmaktan yana olmadıklarını söyleyen Balbaz, "Onlara siz damat, gelin oldunuz böyle şeyleri sevmeniz gerekiyor diyordum, ama onlar bu şeyleri hiç önemsemiyorlardı. Sonradan anladım ki bunlar o zaman da gitmeyi kafalarına koymuştular" dedi.
O dönemlerin çatışmalı olduğunu aktaran Balbaz, Osman ve Benazir'in yaşananlar karşısında çok üzüldüğünü, çok ağladığını vurguladı. Hayatlarını adadıkları dava uğruna mücadele etmeye giden çiftin sonradan buldukları bir defterin arasına konmuş notu bulduklarını belirten Balbaz, bırakılan notta "Çocuklarımıza iyi bakın, onları okutun" yazdığını sözlerine ekledi.

'Onu anlatmaya kelimeler yetmez'

"Onu anlatmaya kelimeler yetmez" diyerek, konuşmaya başlayan yakın arkadaşı Serkan Konuk ise Osman Yılmaz'ın bulunduğu ortamlarda haksızlığı asla kabullenemediğini vurguladı. Yılmaz'ın özelliklerini sıralayan Konuk, "Hep herkes eşit olsun. Kimse kimseyi ezmesin. Eşit paylaşım olsun. Güçlü güzsüzü ezmesin gibi düşünceler taşırdı" dedi. 

'En büyük hayalini gerçekleştirdi'

Ailesine, halkına, çevresine karşı bakışının hiç değişmediğini ifade eden Konuk, Yılmaz'ın adalet duygusunu derinden hissederek yaşadığını ve arkadaşları arasındaki paylaşımcı kişiliği ile de bunu defalarca kanıtlandığını vurguladı. Herkesin hayallerinin olduğunu dile getiren Konuk, Yılmaz'ın en büyük hayalinin de gerilla olmak olduğunu ve bunu başardığını sözlerine ekledi. DİHA

Güncelleme Tarihi: 25 Mart 2015, 11:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER