İzmir Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ziya Ömer, havaların ısınmasıyla birlikte birçok kişide halsizlik, uyku isteği, hayattan zevk alamama ve yorgunluk gibi şikayetlerin görüldüğünü söyledi.
Ziya Ömer, “Bahar yorgunluğu bedensel ve ruhsal değişimler sonucu ortaya çıkan bir durum. Mart sonu, Nisan ve Mayıs aylarında bu tablo ile karşılaşabiliyoruz.
Kişide metabolizmasının hızlanmasına paralel olarak hormonal değişiklikler meydana geliyor. Havadaki pozitif ve negatif yüklü iyonlar kişinin davranışları üzerinde etkili oluyor. Pozitif iyonlar insanı daha zinde hissettirirken, negatif iyonların artması halsizlik ve bitkinlik yaratıyor” dedi.
EN AZ 2,5 LİTRE SU İÇİN
Yrd. Doç.Dr. Ziya Ömer, “Bahar yorgunluğu yaşayan kişiler yaşamlarında birtakım düzenlemelere gitmeli. Bu dönemde bol sıvı alınması çok önemli.
Yorgunlukla başa çıkabilmenin temel yolu bol bol su içmekten geçiyor. Hiçbir şey yapmasanız da günde en az 2,5 litre su içerek bahar yorgunluğunun etkilerini en aza indirebilirsiniz. Ayrıca meyve ve sebze ağırlıklı beslenerek ağır yiyeceklerden uzak durmalıyız.
Gerekirse multivitamin takviyesi de faydalı olacaktır. Sigara ve alkol azaltılmalı, mümkünse hiç kullanılmamalıdır. İmkanlar dahilinde yürüyüş veya fitness gibi sportif aktiviteler yapılmasını öneriyoruz. Düzenli uyku ise yorgunluğu azaltıcı etki yapar” diye konuştu.
“HAFİFE ALMAYIN”
Bahar yorgunluğunun başka hastalıkların habercisi olabileceğini kaydeden Yrd. Doç.Dr. Ziya Ömer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu dönemde halsizlik, isteksizlik, eklem ağrıları ve yorgunluk şikayetleri genelde bahar yorgunluğu nedeniyle meydana geliyor. Ancak kadınlarda kansızlık, troit ve şeker rahatsızlıkları ile depresyon gibi önemli hastalıklar aynı belirtileri göstermektedir.
Yorgunluk ve halsizlik şikayetleri 15 günden fazla sürüyorsa mutlaka hekime başvurulmalıdır. Bu durumu bahar yorgunluğu diye geçiştirmemek gerekir.”/İHA
Güncelleme Tarihi: 26 Mart 2016, 22:28