Sigortalıların söz konusu düzenleme ile artık kapsam dışı olan sağlık hizmetlerini almak için ayrıca bir ilave sigorta yaptırmaları gerekeceğini belirten SES Genel Başkanı Çetin Erdolu, "Katkı ve katılım payları, bazı ilave ücretler, vergi ve GSS primi ödemek yetmiyor. Söz konusu düzenleme ile insanların bazı sağlık hizmetlerine ulaşabilmeleri için ayrıca bir ilave sigorta daha yaptırmaları gerekecek" dedi.
Türkiye'de 75 milyonu yakından ilgilendiren Genel Sağlık Sigortası'na (GSS) ilişkin yeni düzenlemenin 2014 yılında hayata geçirileceği belirtiliyor. Söz konusu düzenleme ile ağız, diş ve göz sağlığına ilişkin bazı tıbbi müdahalelerin GSS kapsamından çıkarılarak ücretli hale getirileceği, yine bazı ilaçların da sigorta kapsamından çıkarılarak paralı hale getirileceği belirtiliyor. Söz konusu düzenleme kapsamında yine kanser ve diyaliz gibi tedaviler de sigorta dışında ek ödemelerin yapılması gündemde. Söz konusu düzenlemenin Aralık ayı itibariyle, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı'nın ortak çalışması ile tamamlanması planlanıyor. Yine bu düzenlemeler kapsamında milyonlarca kişinin paralı hale getirilecek sağlık hizmetleri ve ilaçlar için "tamamlayıcı sigorta" yapması gerekiyor. 2012 yılı itibariyle Türkiye'de uygulanmaya başlanan "Tamamlayıcı Sağlık Sigortası" isteğe bağlı olarak yaptırılıyor. Bu sigortayı yaptıranlar, SGK tarafından finansmanı sağlanmayan sağlık girişimlerini, ilave ücret tutarlarını, konaklama, otel ücreti gibi hastadan alınabilecek tutarları tamamlayıcı sigorta üzerinden finanse edebiliyor.
'Vergi ve prime rağmen para ödemeden hizmete ulaşma mümkün değil'
Sigortalılara yönelik yeni düzenlemeyi ve yaratacağı sonuçları Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Çetin Erdolu DİHA'ya değerlendirdi. "Sağlıkta Dönüşüm Programı" ile birlikte sağlık hizmetinin finansmanında bir değişiklik yapıldığını belirten Erdolu, şunları ifade etti: "Finansman eskiden sadece insanların ödediği gelir vergisi ile sağlanıyordu. Gelir vergisine, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren herkesin ödemekle hükümlü olduğu GSS primi eklendi. Ama hem vergi hem GSS primi ödenmesine rağmen insanların parasal ödeme yapmadan sağlık hizmetine ulaşması hala mümkün değil. Çünkü her kademede müdahale, ameliyatlara kadar katkı katılım payı ve ilave ücretler alınıyor. Yakın zamanda Bakanlar Kurulu kendisine yasanın verdiği yetkiye dayanarak, özel hastanelerde alınan sağlık hizmeti için uygulanmakta olan ek ödemeyi iki katına çıkarttı. Sadece bu değil, bazı özellikli girişimler ile ilgili olarak ya da istisnai girişimler olarak adlandırılıyor SGK tebliğinde, girişimlerinde de üç katına kadar ilave ücret alınabiliyor. Mesela lazer ile prostat ameliyatı gibi."
'Hükümet sermayenin taleplerini yerine getiriyor'
Özel hastanelerin ve özel sağlık kuruluşlarının kendi içinde bir örgütlülüğü bulunduğunu ve özel hastanelerin temsilcilerinin bir çalışma sonucu hükümete bir rapor verdiklerini belirten Erdolu, "Bu raporda da büyük ölçüde GSS kapsamı içinde olanlara verilen sağlık hizmetinin kapsamının geniş olduğu ve bunun daraltılması gerektiği yönünde. Ayrıca diyaliz ve kanser tedavisi gibi tedavilerde ödenen miktarın düşük olduğu ve bunun mutlaka yükseltilmesi gerektiği yönünde bir talep var. Büyük ölçüde özel hastanelerin ya da tam anlamıyla söylemek gerekirse, hükümet sermayenin taleplerini yerine getirmek adına bunu yapmaya çalışıyor. Bu nedenle yaygın medyada yer aldığı gibi göz, ağız ve diş sağlığı hizmetleri gibi kapsam içindeki bazı ilaçların da kapsam dışına çıkarılacağına dair bir takıp düzenlemelerin yolda olduğuna dair haberler var. Büyük ölçüde SGK'nin sağlık harcamaları için bütçeden ödenen miktarın yani 23 Milyar Lira'nın hizmet alımına yansıtılmasını içeren bir düzenleme olacak bu. Bu nedenle önümüzde dönemde yani 2014 yılının başından itibaren sosyal güvenlik şemsiyesi altında bulunanların hizmet almalarına yönelik olarak birkaç düzenlemenin yapılacağını düşünüyoruz" dedi.
Düzenleme ile ne hedefleniyor?
Erdoğlu, söz konusu düzenlemelere ilişkin ise, şunların düşünüldüğü bilgisini verdi: "Bunlardan bir tanesi GSS priminin yükseltilmesi gündeme gelebilir. Zaten Asgari Ücret'e bağlı olarak GSS ve çalışanların aldığı ücrete bağlı olarak GSS primlerinde bir miktar yükselme meydana geliyor, ama bu düzenlemenin içine bu girebilir. İkinci beklediğimiz düzenlemede, GSS primi ödeyenlerin aldığı hizmet kapsamının daraltılması. Bu kapsamının içinde bazı ilaçların çıkarılabileceği gibi ağız, diş ve göz sağlığı ile ilgili tedavilerin çıkarılması gündeme gelebilir. Ama aynı zamanda diyaliz ve kanser tedavi konusundaki uygulamada bir değişiklik yapılarak, buna ilave ücret getirilmesi gündemdedir. Bu şekilde bazı hastalıkların ve ilaçların GSS kapsamından çıkarılması ve kişilerin bu hizmeti alabilmeleri için ayrıca bir sigorta yaptırmaları gereğini doğuracaktır. Zaten bu uygulama bir Dünya Bankası programı olan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın içinde 'tamamlayıcı sigorta'nın gündeme gelmesi anlamını taşıyor. Yani artık insanların kapsam dışı olan sağlık hizmetlerini almak için ayrıca bir ilave sigorta yaptırmaları gerekecek. Düşünün ki, insanların herhangi bir ücret ödemeden sadece katkı ve katılım paylarını ödeyerek ve bazı ilave ücretleri ödeyerek hizmet almalarını sağlamak üzere vergi ödemek yetmiyor, GSS primi ödemek yetmiyor, katkı ve katılım payı ödemek yetmiyor, ayrıca bir ilave sigorta daha yaptırmaları gerekecek."
'Sağlık hizmetinin önüne daha fazla parasal engel'
SES olarak kesinlikle herkesin sağlık hizmetine erişiminin önündeki bütün engellerin kaldırılmasından yana olduklarını belirten Erdolu, söz konusu uygulamaların tümünün sağlık hizmetinin önüne daha fazla parasal engellerin konması anlamını geldiğinin altını çizdi. Erdolu, "Biz bu engellerin kaldırılması ve bu engellerin konmaması için ama konursa bile bu engellerin kaldırılması ve daha önce getirilmiş olan engellerle birlikte kaldırılması için mücadele yürütme kararlılığı taşıyoruz. Buna paralel olarak insanların sağlık hizmetine ulaşmasının önüne daha fazla parasal engeller getirilirken, giderek ağır bir iş yükü altında ezilen sağlık emekçilerinin de özlük haklarında bir takım değişiklikler ve düzenlemeler de geliyor. Bunların başında iş ve işyeri güvencesinin ortadan kaldırılması düzenlemesi var. Bu nedenle biz sadece ve sadece bir emek örgütü olarak sağlık emekçilerinin özlük haklarını ve mevcut olan sorunlarını gündeme alıp buna yönelik bir mücadele yürütürken, aynı zamanda halkın sağlık hizmetine ulaşabilmesi mücadelesini de birlikte yürütüyoruz" dedi./DİHA
Güncelleme Tarihi: 08 Kasım 2013, 09:27
