"Diş hekimliğinde, tedavi seçenekleri o kadar çok arttı ki, artık bir dişi çekmeye neredeyse gerek yok diyebiliriz. Hatta hastalar da bu konuda o kadar bilinçlendiler ki, dişinizi çekmemiz gerekiyor denildiğinde negatif tepki verebiliyorlar. Ama biz diş hekimlerinin de elini kolunu bağlayan bazı durumlar var ve o durumlarda dişi çekmek zorunda kalabiliyoruz. Dişin ağız içinde görünen kısmı tamamen harap olmuş olsa bile, kökü sağlam olan bir dişi kurtardığımız zamanları bilen hasta portföyü, imkansız durumlarda haklı olarak dişimi çekmeyin diyebiliyor. Fakat kök yüzeyinde rezorbsiyonlar var ve kemik desteği iyice azalmış bir kökten de medet ummamak gerekir. Böyle bir dişi kurtarmaya çalışmak, hastanın bu dişinin kısa vadede kontrolsüz bir şekilde kırılmasına veya iltihap gelişmesine sebep olabilir. Bu durum, diş hekimine başarısızlık olarak dönmesinin yanı sıra hastanın da para kaybetmesi ve ağız içi iltihap riski demektir.
Dolayısıyla diş hekiminiz, dişinizin çekilmesinin daha doğru bir tedavi olacağını düşünüyorsa, ona güvenmek daha doğru olacaktır. Diş çekimi yapılırken, ilgili çekim bölgesinde mutlaka tam bir anestezi sağlanmış olması gerekir. Akut itihap varlığında, anestezik maddenin dağılımı doku içerisinde zor olacağından, tam bir anestezi sağlanamaz. Ayrıca diş çekimi sonrasında damarlar, tam steril olması mümkün olmayan ağız ortamına açılır ve tükürük ile kaynaşırlar. Böyle bir durumda, var olan akut iltihap, kan elemanları ile etkileşime geçerek, baş boyun bölgesinde, çok önemli damar sinir paketlerine komşuluk eden, diş çekim bölgesinden vücuda dağılabilir. Diş çekimi öncesinde ve sonrasında antibiyotik kullanımı gerektiren diğer bir sebep de hastanın sistemik durumu ve kullandığı ilaçlardır. Çeşitli dental işlemler sırasında meydana gelen bakteremi (bakterilerin kan yolu ile vücuda dağılması) ile oluşabilecek en önemli komplikasyon infektif endokardittir. İnfektif endokardit kalbin iç zarının, kapaklarının veya damarlarının enfeksiyonudur ve hayatı tehdit eden önemli bir hastalıktır.
Zamanında müdahale edilirse ilk geçirilen endokarditin iyileşme şansı %100 iken, geç teşhis edilen durumlarda ölüm riski yüksektir. Günümüzde bile, ileri antimikrobiyal tedavilerin gelişmesine rağmen bu infeksiyonun meydana gelmesi durumunda ortaya çıkan ölüm oranı halen önemini korumaktadır. Bu tarz riskleri göz önünde bulundurarak, akut iltihap varlığında diş çekimlerini ertelemek gerekir. Akut iltihabın dağılmasına yardımcı olmak ve infektik endokardit riskini ortadan kaldırmak için, profilaksi amaçlı bir reçete yazılmalıdır. Çekim bölgesinde akut iltihabı olan her bireyde, bu tarz komplikasyonlar gelişecek diye bir durum yoktur. Önemli olan infektif endokardit dediğimiz durumun gelişmesi açısından yüksek risk grubunda olan hastalıkları bilmek ve önlem almaktır. Örneğin prostetik kalp kapağı taşıyan hastalar, ya da kalp hastalığı olan çocuklar, kanamalı herhangi bir dental işlem öncesinde, akut iltihap olsun ya da olmasın mutlaka antibiyotik kullanmalıdırlar. Herhangi bir diş tedavisi için, doktorunuza başvurduğunuzda, size verilen genel sağlığınızla ilgili bilgi formunu eksiksiz doldurmak, olası en küçük bir komplikasyon için diş doktorunuzun gerekli önlemleri almasına yetecektir."İha
Güncelleme Tarihi: 03 Şubat 2015, 13:15