Psikolog Barış Gürkaş, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Evet bir dereceye kadar doğru, uyku vaktimiz geldiğinde, sıkıldığımızda ve uyandığımızda hatta uykumuzda bile esneriz. Ancak esnemek bu kadar basit bir olay değildir. Eğer sadece bunlarla açıklayacaksak kemancının sahneye çıkarken ki esnemesini, atletizmcinin uzun atlama öncesi esnemesini, sıkılmakla açıklamakta zorlanacağımız kesin.
Geçmişte bilim adamları esnemenin vücudun oksijen ihtiyacında dolayı olduğu yönünde görüşleri vardı, ancak bugünlerde bu kabul görmemekte. Esnemenin, nefes alıp vermeyle doğrudan ilişkili olmadığı düşünülmekte."
BEYNİN ISINMASI
Son zamanlardaki en popüler bulgunun beynimizi soğutmak için esnenmesi olduğunu belirten Gürkaş, "Araştırmalara göre beyin düşük ısıya ihtiyaç duyuyor ve esnemek kan akışını hızlandırıyor ve kan akışı sayesinde beyin soğuyor ve daha iyi çalışıyor. Buda sporcunun müsabaka öncesinde esnemesini daha iyi açıklıyor. Bir diğer değişle, bu sayede sporcu beynini soğutarak daha zekice ve kıvrak düşünebilmesi için beynini hazırlıyor. Beynimizi bilgisayara benzetecek olursak, esnemek bilgisayarın fanı denebilir.
Ayrıca esnemeyle birlikte, gerinme sonucunda kaslara baskı ile vücut hazır hale gelir ve sonra harekete başlarız" diye konuştu.
"ESNEYENLE ESNERİZ"
Gürkaş, "Herkesin esneme konusunda ilk söyleyeceği şey bulaşıcı olduğudur" diyerek, "Bu yazıyı bile okurken kaç kere esnediniz acaba, dikkat ettiniz mi?
Esnemenin bulaşıcı etkisi en sık kendi ailemiz içinde, bunu arkadaşlarımız takip ediyor ve en son olarak yabancıların esnemesi esnememize sebep oluyor (Norsica et al, 2011). İlginç olanı esnemenin bulaşıcı etkisi duygusal olarak bir bağ kurmadığımız kişilerde daha az olması" diye konuştu. İha