kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

Bitkilerle yaşamı var eden kadın hekim…

Bitkilerden yaptığı ilaçlarla 22 yıldır doğal hekimlik yapan Nezahat Gür, "Herkes elinden geldiğince bitki kullansın. Bizler hayatımızda hiç doktora gitmedik. Devamlı bitkilerle güzel bir yaşamı var ettik. Kadınlar asla erkeklerin, eşlerinin ve oğullarının ellerine bakmasınlar. Kendi ayakları üzerinde dursunlar. Kimseye muhtaç olmadan da yaşayabilirler" dedi.

Bitkilerle yaşamı var eden kadın hekim…
 Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Feraşin yaylalarında doğup büyüyen ve 14 yaşında evlenen Nezahat Gür (44), 20 yıldır doğal hekimlik mesleğini icra ediyor. Okuma-yazması olmayan Gür, her türlü sağlık sorunlarında kadınların yanında oldu. Evlendikten bir yıl sonra ilk çocuğunu dünyaya getiren Gür, 1994 yılında yoğun askeri operasyonlar sonucu köylerinin yakılmasının ardından göç yollarına düştü.

'Doğal bir ortamda büyüdük'

1994 yılında askerler tarafından köyleri yakılınca Van'a yerleşen Gür ailesi, köy ile kent arasındaki yaşamın ikilemini yaşadı. Hastane, doktor ve eczanenin olmadığı yerde yaşayan Gür ailesi, dağlarda topladıkları bitkilerle doğal yaşamın kapısını araladı. Van'a ilk geldikleri dönemlerde kentte yaşamın nasıl olduğunu bilmediğini belirten 7 çocuk annesi Nezahat Gür, "Köylerden geldiğimiz için şehir hayatına çok zor alıştık. Yaşantılarımız çok farklıydı. Köyde fakirliğin ne olduğunu bilmezdik. Buraya geldik, fakirliğin ne demek olduğunu ve para hesabı ile yaşamın idame edildiğini öğrendik" dedi. Yıllardır bitkilerden ilaçlar elde edip, insanların yardımına yetiştiğini belirten Gür, "Bizim büyüklerimizden her şeyi öğrendim. Annem, ninem, kayınvalidem hep hekimdiler. Bizim oralarda doktor, ilaç, hastane olmazdı. Ben hepsinin ellerinde büyüdüm. Onlardan çok şey öğrendim. Köyümüzün her yerinde bitkiler vardı. Doğal bir ortamda büyüdük. Biz yazın dağlara çıkar bitkileri toplardık. İnsan onların kokularını dahi içine çektiğinde iyileşiyordu" dedi.

'Kendi isteğim ve azmimle çabalayıp, çocuklarıma ve eşime baktım'

Okuma yazması olmadan küçük yaşta bilgilendiğini belirten Gür, şunları anlattı: "Çok küçüktüm, sadece 15 gün okula gidebildim. O zamanlar böyle değildi. Dedem, 'Kadın ve erkek aynı ortamda bulunamaz, günahtır' dedi ve beni okuldan aldılar. Bir daha da okula gidemedim. Evlendikten çok sonra okuma yazma kurslarına gittim. Başardım, şuan okuma yazmam da var. Devlete asla minnet etmedim. Kendi isteğim ve azmimle çabalayıp, çocuklarıma ve eşime baktım." Yazın köylerde ve dağlarda bitkileri topladığını ifade eden Gür, "131 bitki ile kadınlara ilaç yapıyorum. Her hastalık için ayrı bitkiler kullanıyorum" diye konuştu. Gür, şeker hastalığı, saç dökülmesi, kilo kaybı, adet dönemi sancıları, yumurtalıkların tembel olması, nefes darlığı, boyun ve bel fıtığı, mide ülseri gibi daha birçok hastalığı iyileştirdiğini söyleyerek, "Eve gelen kadınları ilk önce elimle muayene ettikten sonra onların sorunlarına göre, bitkisel ilaçlar hazırlıyorum. Benim kadınlara yaptıklarımı ve kadınlarda görüp söylediğim şikayetleri kadınlar, doktora giderek onlardan da aynı şeyi duyduklarında şaşırıyorlar. Kim gelmişse iyileşmeden gitmemiştir. Herkese elimden geldiğince doğal ilaçlarla yardım ediyorum" diye konuştu.

'Bitkilerle güzel bir yaşamı var ettik'

Bitkilerin bahar aylarında dağlardan toplanıp getirilmesine eşinin ve çocuklarının da yardım ettiğini ifade eden Gür, "Eşimin ve çocuklarımın emeği göz ardı edilemez. Dağlardan topladıktan sonra, kurutmak için serin ve gölgeli yerlere bırakıyoruz. Kuruduktan sonra bunları poşetleyip, Kürtçe ve Türkçe isimlerini üzerlerine yazıyoruz" dedi. Hayatı boyunca doktora gitmediğini aktaran Gür, "Doktorların verdiği ilaçları kimse kullanmasın, herkes elinden geldiğince bitki kullansın. Bizler hayatımızda hiç doktora gitmedik. Devamlı bitkilerle güzel bir yaşamı var ettik. Bu bitkilerin kokusuyla insan iyileşiyor. Merakım sayesinde bitkilerin Kürtçe ve Türkçe isimlerini öğrendim" diye belirtti.

'İnsan istedi mi yapamayacağı şey yoktur'

20 yıldır durmadan doğal hekimlik yaptığını belirten Gür, kimseden sorun ya da şikayet işitmediğini belirterek, ana yadigarı mesleğini severek yaptığını söyledi. Gür, "Benim büyük bir hevesim vardı. İnsan istedi mi yapamayacağı şey yoktur. Benim içimde bitkileri tanımak için büyük bir aşk vardı. Kim gelip gitse bana dua etmiştir. Ben de onların iyileştiğine ve merakımla bugünlere geldiğim için çok seviniyorum" diye konuştu.

'Kadın isterse yapamayacağı şey yoktur'

Kürt kadınlarına da çağrı yapan Gür, "Kürt kadını fakirdir denilmesin. Bir kadın gerçekten, yüreğini ortaya koyup, isterse yapamayacağı şey yoktur. Ben okuma yazmam olmadan bitkileri öğrendim. Ve büyüklerimin mesleğini ben bugünlere kadar getirdim. Kadınlar asla kendilerini erkeklerin, eşlerinin ve oğullarının ellerine bakmasınlar. Kendi ayakları üzerinde dursunlar. Kimseye muhtaç olmadan da yaşayabilirler" dedi.  / Diha

Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2013, 09:12
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER