200’ü aşkın ülkeden 13 bini aşkın kişinin katıldığı AIDS Konferansı’nda, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belirlenen AIDS hedefleri de gündemdeydi. BM AIDS ile Mücadele Programı (UNAIDS) tarafından konferans öncesinde duyurulan hedefler arasında, hastalığa yakalanan bireylerin 2020 yılına kadar yüzde 90 oranında test ve tedavi edilmesi bulunuyor. UNAIDS hedeflerinde, hastalığın 2030 yılına kadar tümüyle bitirilmesi de hedefleniyor.
Dün sona eren konferansa katılan 3 bin 800 kurum ve şahsiyet, AIDS’le mücadeleyi ve hastalara yönelik ayrımcılığı bitirmeyi temel alan, ‘Kimse geride kalmayacak’ başlıklı bildiriye imza attı.
YARISI HASTA OLDUĞUNU BİLMİYOR
Her ne kadar artık geliştirilen anti-retro-viral tedavi yöntemleri ile AIDS’li bile olsa uzun süreli yaşamak mümkün ise de, AIDS’e ve ona yol açan HIV virüsüne karşı mücadelenin ne kadar başarılı olabileceği tartışmalı. UNAIDS verilerine göre, tüm dünyada 35 milyon kişi HIV virüsü taşırken, bu kişilerin yarıya yakını hastalığa yakalandığından habersiz. Yine AIDS ve HIV virüsü ile yaşayan insanlardan 14 milyon kadarı uygun tedavi olanaklarının olmadığı ülke ve ya bölgelerde yaşıyor.
TEDAVİ İMKÂNLARI YOK, AYRIMCILIK BAŞKA BİR SORUN
AIDS’e yakalanan bireylerin sayısı Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri ile Rusya’da artış gösterirken, Hindistan, Uganda ve Nijerya’da benzer şekilde yeni vakalarda artış dikkat çekiyor. Ayrıca, birçok Afrika ülkesi ile Hindistan’da AIDS’le mücadeleye dönük çabaların tüm bölgelerde aynı oranda yürütülmemesi, milyonlarca hastanın yaşamını tehlikeye atıyor.
Bu ülkelerde hem AIDS’li hastalara hem de eşcinsellere yönelik ayrımcı uygulamalar nedeniyle hastalıkla mücadelede başarılı sonuç alınması mümkün olmuyor. AIDS hastalığının en tehlikeli olduğu ülkelerin toplamda 80’i bulduğu tahmin ediliyor. Ayrımcılıktan en fazla etkilenen kesimlerin başında eşcinseller, hayat kadınları, uyuşturucu kullanıcıları ve transseksüeller dikkat çekiyor.
UNAIDS ve konferans katılımcılarının birçoğunun eleştirdiği ayrımcı uygulamalara son verilmesi için siyasi bir kararlılık ise bulunmuyor. Rusya, Hindistan ve birçok Afrika ülkesinde toplumdan dışlanan kesimlerin sahiplenilmesi ve AIDS’le mücadele olanaklarından yararlanmaları için baskı mekanizmaları da yetersiz kalıyor.
HASTALIĞI BİTİRMEK İÇİN ORTAK ÇALIŞMA YOK
AIDS’le mücadeleyi olumsuz etkileyen bir diğer gelişme de Melbourne’daki konferans öncesinde yaşanmıştı. 1 milyonu aşkın kişinin AIDS hastalığına yakalandığı ve ya HIV virüsü taşıdığı Rusya Federasyonu’na yönelik eleştiriler nedeniyle, Rusya AIDS Merkezi heyeti konferansa katılmayacağını duyurmuştu. Rus heyetinin katılmaması, konferanstaki katılımcıların AIDS hastaları ve ayrımcılığa uğrayan kesimlere yönelik uygulamaların sonlandırılmasına yönelik çokta umutlu olunmaması gerektiğini göstermişti.
Konferansta, AIDS ile mücadelenin başarılı olabilmesi için hem insan haklarının garantiye alınması hem de toplumdan dışlanan kesimlere yönelik ayrımcılığa son verilmesinin önemi vurgulanmıştı.
Dünya AIDS Konferansı’nın 21’incisi 2016 yılında, Güney Afrika’nın Durban kentinde yapılacak.
Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2014, 18:03