HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Rona Class Düğün Salonu'nda düzenlenen dayanışma yemeğine katılmak üzere Yüksekova'ya geldi. Coşkulu bir şekilde karşılanan Yüksekdağ, Barış Annelerinin ellerini öptükten sonra katılımcıları selamladı.
HDP İlçe Eş Başkanı Ferman Öztunç, devletin Yüksekova'da provokasyon peşinde olduğunu ancak Yüksekova halkının provokasyonlara gelmeyeceğini söyledi.
HDP Hakkari Milletvekili adayı Abdullah Zeydan, “HDP'nin son günlerde elde ettiği başarılar yüzünden AKP'nin iktidarlarını kaybetme korkusu yaşadığını belirten, Zeydan, HDP'nin hazine yardımı almadığını biz halkımıza güveniyoruz, bugüne kadar partimizi ekonomik olarak omuzlayan halkımızın yine bize destek vereceğine inanıyoruz” dedi.
Ardından söz alan HDP Hakkari adayı Nihat Akdoğan ise tarihi bir süreçten geçildiğini ifade ederek, "Artık kendi elimizle siyasetimizi yürütüyoruz. Kürt halkı başta Kobanê'de olmak üzere artık özgürlüğünün peşine düşmüştür ve 4 parça Kürdistan birlik içinde olmuştur" dedi.
Akdoğan'dan sonra söz alan Gever Demokratik Toplum Meclisi Eş Başkanı Şerafettin Dede, Bütün Hakkari halkına seslenerek, "Omuz omuza verip adaylarımızla sokaklara, köylere, alanlara inip çalışmalıyız. AKP'ye giden her oy bir kurşundur. Dedi.
"GEVER ZORLU GÜNLERİN NE OLDUĞUNU BİLİYOR"
Son olarak söz alan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Geverin iradesini ve yeni yaşam sözünü bütün kamuoyuna yeniden ilan etmek ifade etmek için buluşuyoruz. Sayısız kez gücümüzü birleştirerek çok zor değişiklerden geldik geçtik.Diyen Yüksekdağ, "Gever zorlu günlerin ne olduğunu çok iyi bilir. Mücadelenin, direnişin ne demek olduğunu çok iyi bilir. Gever onurun, direnişin teslimiyete ve ihanete karşı şerefin abidesini oluşturacak bir duruş sergilemiştir. Bütün Türkiye halkları aynı zamanda geverin bu duruşu ile kendi sözünü ve iradesine büyütmüştür."dedi
"SEÇİMİ KAZANMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR"
Yürüdüğümüzün bütün yolların döktüğümüz bütün alın terinin ve kanın geride bıraktığımız binlerce canın ve ödediğimiz bedelin büyük ve tarihsel bir zafere dönüşmesinin eşiğidir. Diyen Yüksekdağ, "Bu öyle bir kavşaktır ki buradan dönersek, bu kavşağı geçersek önümüzde hiçbir güç duramayacaktır. Biz bu kavşağa, biriktirdiğimiz ve birleştirdiğimiz gücümüzle geldik."dedi. 2015 genel seçimlerine gelmeden önce nice büyük bedel ve kazanma zafer deneğimini bitirdiğini belirten Yüksekdağ, "2015 seçimlerinde verdiğimiz o büyük kazanma sözü her şeyden önce şehitlerimize verdiğimiz sözdür. Bu büyük davanın yolunda gözünü kırpmadan kendisini halka ve hakka emanet edenlere verdiğimiz en büyük sözümüzdür. 2015 genel seçimleri kazanmak bizim boynumuzun borcudur. Çünkü artık savaştığımız yetti. Savaşamak gerekirse, direnmek gerekirse bize diz çök diyenler olursa yine direniriz, yine kavga ederiz ama artık bütün Türkiye ve Kürdistan halklarının barışa duyduğu, ekmeğe, işe ve özgürlüğe duyduğu yeni bir yaşam vadetmek istiyoruz. Dedi. Yüksekdağ, şöyle devam etti;
"Bütün kaybettiklerimize verdiğimiz söz bize bu yeni yaşamı inşa etmeyi gerektiriyor. Biz 2015 genel seçilerinde bu kavşağı geçerek yeni bir yaşamı vadedebileceğimize ve egemen düzenin siyasi iktidarın savaş ve ölüm çizgisine karşı barış ve yaşam çizgisini ayağa dikeceğimizi çok iyi biliyoruz. Bugün kırıtik ve tarihsel bir kapının eşiğine gelmişiz siyasi partilerin bütün siyasi güçlerin sözüne bakın, hareketine bakın tarihte ve bugün oynuyacağı rollüde çok açık ve net bir şekilde görürsünüz. Bizim sözümüzle özümüz ve hareketimiz her zaman bir oldu. Eğer kavga edeceksek kavga edeceğimizi söyledik. Direneceksek direndiğimizi direneceğimizi söyledik." dedi.
"TÜRKİYE HALKLARI KUCAKLAŞTIRACAĞIZ"
Biz barış yapacağız diyoruz, bütün Türkiye halklarını kucaklaştıracağız diyen Yüksekdağ, "Bugün savaşın, çatışmanın, ölümün, gözyaşının olmadığı yeni bir yaşam, yeni bir ortak vatan yaratacağız diyoruz. Bizim sözümüz budur. 2015 seçimlerin öncesinde yaşadığımız bütün günlerde bütün bir süreç boyunca bu sözümüze uygun davrandık.
"SARAY SÖMÜRÜLÜKTEN, HIRSIZLIKTAN,YALANDAN KURULUDU"
AKP hükümetinin siyasi iktidara ve cumhur başkanı Erdoğan’a bakın yatıp kalkın savaş diyorlar, yatıp kalkıp öldürmekten, katletmekten toplumu, kutuplaştırmaktan, kamplaştırmaktan ve halkımızı bölmekten bahsediyorlar. söyleyen Yüksedağ, "Çünkü biliyorlar ki halkımızı ne kadar bölerlerse onlar o kadar kazanırlar. Halkımızı birbirinden ne kadar koparırlarsa düşmanlaştırırlarsa kavga ve savaşı tırpanlandırırlarsa onlar iktidarlarını pekiştirirler bu saray nasıl kuruldu. Savaş, sömürü,hırsızlık ve yalan üzerinden kuruldu. Savaştan, hırsızlıktan, yalandan ve baskından temeli atılmış ve binası inşa edilmiş bir saray iktidarlarını 2023’e kadar götüreceklerini sanıyorlar bir saltanat ilan edip 2023’e kadar ömürleri vefa eder mi diye hiç sormuyorlar bile 2023’e kadar gözleri kararmış bir şekilde o sarayda saltanat süreceklerini sanıyorlar. Savaşla beslenen çatışma ve saldırı dili ile ve siyaseti ile beslenen bir saltanat hiçbir tarihte ayakta durmayı başaramadı.
"TARİHİ HALKLAR YAZAR"
AKP hükümetinin ve cumhur başkanı Erdoğan’ın kurduğu saltanat da ayakta duramayacak. Diyen Yüksekdağ, "Biz bunu çok iyi biliyoruz. Çünkü biz her şeyden önce halkın saltanatlar karşısındaki o büyük gücüne inanıyoruz tarihi saltanatlar sürenler yazmaz, tarihi saraylarda yaşayanlar yazmaz, tarihi sokaklarda, fabrikalarda, tarlalarda mücadelenin ve yaşamın her alanında direnenler yazar.Tarihi halklar yazar.
Şimdi kusura bakmasınlar 2023’e ömürleri vefa eder mi etmez mi bilmiyorum ama siyasi ömürleri vefa etmeyecek bundan eminim 2023’e gelip vardıklarında bütün toplum, bütün Türkiye bugün tarihi yazanların yani bizleri konuşacak AKP iktidarını değil Tayyıp Erdoğan’ı değil bugün tarihi yazan ve bizleri halklarımızı anacak, hatırlayacak ve selamlayacak bütün insanlık ve bütün Türkiye toplumu işte onlar bugün 2015 seçimleri gibi tarihsel bir dönemeçte aslında geleceklerine çok iyi görüyorlar. Vatanın demokratik partinin yani bizlerin hepimizin birleşik gücün bugün sadece bir muhalefet partisi değil aynı zamanda iktidar alternatifi AKP hükümetin sonu olarak gözlerler görünüyor. Siz niye bu kadar gözlerinin karardığını çıldırdığını sanıyorsunuz bize her baktıklarını sonlarını görüyorlar. Bize her baktıklarında o sarayın tarumar olduğunu görüyorlar. Bize her baktıklarında 2023’e çıkamayacaklarını görüyorlar. Hatta bu gün oturup kalkıp yatıp kalkıp 2015, 8 haziran’ına çıkp çıkamayacaklarından kaygılanıyorlar."dedi
"AKP HEPİMİZİN SIRTINDAN İKTİDAR OLDU"
AKP hükümeti bugüne kadar sürdükleri baskı politikaları, bu zamana kadar halklarımıza verip te tutmadıkları sözler artık son sınırına gelmiş durumda AKP hükümeti 13 yıl boyunca değerli halkımızı, sizi, bizi ve hepimizin sırtından iktidar oldu. Şimdi de saltanat kuracağını düşünüyor. Şimdi de kibirliğinden geçilmiyor cumhur başkanın sultan Süleymana bile demişler vakti zamanında o kadar büyük bir gücü, kudreti elinde bulunduran o sultana bile halk soka çıktığında dermiş ki böbürlenme padişahım senden büyük Allah var. Bugün hırsları kibirleri öyle bir gözlerini karartmış ki kendilerinden büyük bir hak, kendilerinden büyük bir halk olduğunu unutmuşlar işte biz onlara unuttuklarını hatırlatıyoruz. Siz unutmuş ve inkar etmiş olabilirsiniz ama biz hatırlattık hatırlatacağız 13 yıl boyunca bu memleketin evlatlarını, halklarını oyuyla iktidar oldunuz Kürt sorununu çözeceğim dediniz 13 yıl boyunca Kürt sorunu çözülecek memlekete barış gelecek diye hem fıratın doğusunda hem fıratın batısından oy alıyorsunuz bakın Kürt sorununu çözeceğim barışı getireceğim diyen siyasi iktidarlar gelmiş 2015 genel seçiminde yapmış savaşı tırmandırmaktan başka hiçbir şey yapmıyor.
"BARIŞIN TEK TEMSİLCİSİ SAYIN ÖCALAN'DIR"
Barışın tek temsilcisi, tek güvencesi kimdir biliyor musun Sayın Abdullah Öcalan’dır. Belirten Figen Yüksekdağ, "Eğer bu zamana kadar başkan Öcalan iki yıl boyunca bütün sabırları zorlayan, bütün tahammül sınırları alt üst eden bu savaş çizgisinin karşısında bütün Türkiye halklarının barışını ve yaşamını savunmazsaydı bugün Türkiye kan gölüne dönecekti. Bu memlekette bu zamana kadar bir iş savaş yaşanmadıysa bunu bütün Türkiye halkları da kusura bakmasın bu AKP hükümeti de Sayın Öcalan’a borçludur. Partimizin ve halkımızı gösterdiği çabaya ve sorumluluğa borçludur. Bu zamana kadar özgürlük hareketi de bütün Türkiye ve Kürdistan halkları da barışı ve çözüm çizgisini savunduğu için bugün hala çözümden ve bütün halkların kardeşçe eşitlik hukuk temelinde kucaklaşmasından bahsediyoruz."
"AKP'NİN KEDİLERİNE KARŞI, KEDİLERİMİZİ MÜCADELEYE ÇAĞIRACAĞIZ
AKP’nin kedilerine karşı kedilerimizi mücadeleye çağıracağız kedilerimiz örgütlü olsun o sandıkları kurumak bizim için çok önemlidir. Siyasi irademize sahip çıkma geleceğimizde belirlemek anlamına geliyor. ne kedilere ne köpeklere nede AKP’lilere teslim etmeyeceğiz siyasi irademizi.
Bugün siyasi partiler ve kesimler partimizin çatısı altında bir araya geldi. Ve biz bu güçle 2015 seçimlerinde AKP hükümetini buradan süpürüp temizleyeceğiz bizden çaldıkları oyları bu oyun gerçek sahipleri olan temsilcilerimize iade edeceğiz siyasi irademizi kucaklayıp sahipleneceğiz. AKP hükümeti siyasi partimizi ve bileşenlerimizi silah gölgesinde siyaset yapmakla itam ediyorlar.Şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 19 Nisan 2015, 23:53