Partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Karamollaoğlu, önce iktidarın ekonomik politikalarını eleştirdi. Karamollaoğlu, Türkiye ekonomisinin 2019 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 1.5, sanayi sektörü yüzde 2,7 ve inşaat sektörü yüzde 12,7 daraldığını söyledi. Son on yılın en büyük küçülmesinin yaşandığını ifade eden SAADET lideri, “İktidar düzgün bir ekonomi anlayışı ortaya koyacak yeni politikalar benimsemezse araba virajı alamayıp uçurumdan aşağı uçacak” dedi.

‘ÇİÇEĞİ BİLE AVRUPA’DAN ALIR HALDEYİZ’

Karamollaoğlu, tarım konusunda da şunları söyledi: “Bugün Avrupa’da tarım en önemli sektörlerden birisidir. Devletin desteği daima çiftçinin yanındayız. Biz çiçeği bile Avrupa’dan alır haldeyiz, belediyelerimiz bir ara bütün ağaçları dışarıdan getirdi. Kaz Dağları’nda kestikleri ağaçları belediyelere verselerdi ülke daha çok yeşil alana sahip olurdu. Biz mutlaka ve mutlaka tarımın kendi imkanları ile ayakta duracak seviyeye getirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Tarımda girdiler ucuzlatılmalı, çiftçinin cebine para girişi sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde çiftçi ekip biçmeye devam eder. Bu ne demektir bir kendi tohumumuzu kendimiz üretmeliyiz. Devlet öyle bir politika geliştirdi ki bir çiftçi kendi tohumunu yetiştirsin devlet balyoz gibi tepesine vuruyor. İşin kötüsü devlet bu işe öncülükte etmiyor.”

‘KHK MAĞDURİYETLERİ GİDERİLSİN’

15 Temmuz’dan sonra suçlu-suçsuz ayrımının ortadan kalktığını söyleyen Karamollaoğlu, KHK mağdurlarının mağduriyetlerinin giderilmesinin öncelikli meseleleri olduğunu vurguladı. Karamollaoğlu bu süreci “At izi it izine karıştı” diyerek yorumlarken, “Masum insanların hiçbir delil olmadan cezalandırılmasına da seyirci kalamayız” dedi.

‘GÖREVİNDEN ALAMAZ, KAYYIM ATAYAMAZ’

Karamollaoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik ‘pejmürde ederiz’ ifadelerini ise şu sözlerle değerlendirdi:

“Tabii İçişleri Bakanı, İçişleri Bakanı’dır, belediyelerin yöneticisi değildir. Onların yanlış yapıp yapmadıklarını takip edebilir ama hakim de savcı da değildir. Kimseyi perişan etme hakkı da İçişleri Bakanı’na verilmemiştir. İçişleri Bakanı huzuru sağlamakla mükelleftir. Ben bu tip çıkışları hakikaten anlamıyorum. Eğer İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bir hata işlerse, o hatasından dolayı onu alıp adliyeye götürür. Yoksa onu görevinden alamaz, yerine kayyım atayamaz. Bir prosedür var.”  / Duvar