İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Barbaros Meydanı’nda düzenlenen Beşiktaş Yatırımları Tanıtım Töreni'ne katıldı. Beşiktaş Meydan Projesi, İSKİ Ortaköy dere ıslahı ve yaşam vadisi çalışmaları, tarihi Beşiktaş ve Kadıköy iskelelerinde hizmete açılacak kütüphane ve vapur kafelerinin tanıtımı yapıldı.
İmamoğlu, törende yaptığı konuşmada “Geçmişte siyasette eksik vaatler verenler oldu, fazla vaatler verenler oldu ama biz titiziz verdiğimiz her vaadi 50 kez düşünüp 100 kez çalışıp ondan sonra söylüyoruz. Çünkü sorumluluğumuzun bilincinde şu var, verdiğimiz sözü mutlaka yerine getireceğiz. Bundan hiç kuşkunuz olmasın” ifadelerini kullandı.
İstanbul'da başardıklarımızı Türkiye'de de başaracaklarını söyleyen İBB Başkanı İmamoğlu, “Tam 4 yıl önce oluşturduğumuz yönetim modelinde vatandaşın ihtiyacını gör, hızla organize ol, vatandaşla konuş, iş bitiriciliğini ortaya koy ve hızlı hareket et, vatandaşı bu şehirde huzurla, mutlulukla yaşat anlayışını belirlemiştik. 150 günde 150 proje diye bu senenin temmuz ayında başlattığımız açılışlarımızın ve temel atmalarımızın, bu senenin sonuna 190’ı aştığını gördük. Hemen ocak ayında ‘Biz mayısa kadar 300 günde 300 proje hedefiyle yola çıkalım’ dedik. 300 günde 300 projeyi mayıs ayının sonunda tamamlamış olacağız. Göreceksiniz Mart 2024’te dönemimiz bitene kadar hem kalan işlerimizi bitireceğiz hem de 4 yılda bizi engelledikleri bütün konularla ilgili İstanbul'u ayağa kaldırıp, tarihin en büyük yatırımlarını yapacağız, göreceksiniz. İstanbul'un ulaşımını kolaylaştıracak, İstanbul'un değerlerini en üst seviyeye taşıyacak yatırımları yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
İBB Başkanı İmamoğlu, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Allah şahittir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumuz andan itibaren hiç kimseyi birbirinden ayırt etmedik ve eşit hizmet ettik. Benden önceki dönem belediye başkanlığı yapan arkadaşlarım var. Ben de 5 yıl İlçe Belediye Başkanlığı yaptım. Bizimle görüşme bile yapmadılar. Bu kadar partizan davranmayı ne yazık ki bu cennet vatanın, bu güzel İstanbul'un üstüne kara bulut gibi çökerttiler. Allah şahit, şu kardeşinizi arayan hangi görevli olursa olsun, seçilmiş, başımın üstünde yeri var. Bu memleketin bürokratının başımın üstünde yeri var. Ama şu an bu ülkede ne yaşanıyor biliyor musunuz? Kaymakam korkudan, eğer seçilmiş muhalefetse yanına gidemiyor. Bir vali eğer oradaki seçilmiş muhalefet partisindeyse onu ziyarete gidemiyor, tek bir açılışına bile katılamıyor. Bu memleketi işte bu kadar ayrıştırdılar. Biz ne yapacağız biliyor musunuz? Bu memleketin her belediye başkanı, kaymakamı, valisi, devlet memuru bizim. Onu ayırmaya çalışan, zora sokan bir avuç insanı evlerine tıpış tıpış yollayacağız. İnsanını ayırt etmeyen, partizanlık yapmayan bir dönemi bu ülkeye, bu millete kazandıracağız. Bunun da tek yolu var; birleşe birleşe kazanacağız.”
'CAN YOL ARKADAŞIM DA OLSA CANINA OKURUM'
İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Ayrışmak yok. Bu seçimi içinde 6 siyasi parti olan Millet İttifakı kazanacak. Ama biz bu seçimde kazandık demeyeceğiz çünkü bu seçim 86 milyon insanın kazanacağı bir seçim. İttifak değil, millet kazanacak. Size söz veriyorum; partizanlık yapan, benim can bir yol arkadaşım da olsa, onun karşısına dikilip canına okurum. Partizanlık bu memleketi bölen, ayrıştıran bir duygudur. Ben partimin evladıyım. 15 senedir partime hizmet ediyorum. Ama ben siyaseti araç olarak görüyorum. Daha doğrusu partiler halkına, milletine hizmet etmek için araçtır, amaç değildir. Ama bugünün iktidarı başındaki insanı, partisini kutsallaştırarak devleti ve milleti, parti devleti ve parti milleti yapmaya kalktı. Buna son vereceğiz. Bu bizim görgümüze ve bizim bakışımıza aykırıdır. Buna son vereceğiz.”
'BU SEÇİM GENÇLERİN SEÇİMİ'
Seçim ile ilgili de konuşan İmamoğlu, “Sevgili gençler, bu seçim sizin geleceğinizin seçimi. Bugün sandığa oy atacak olan gençler kendi yaşamları için oy atacaklar. Bugün oy atacak ebeveynler kendi çocukları, kendi gençleri için oy atacaklar. Onların geleceğinin 20 yılı, 50 yılı 100 yılı için oy kullanacağız. Onun için bu seçim bir siyasi seçim değildir. Bu seçim partilerin yarıştığı bir seçim değildir. Bu seçim gençlerin seçimi, onların geleceğinin seçimi, 21’inci yüzyılın Türkiye'sinin, cumhuriyetin 2’nci yüzyılının seçimidir. Dolayısıyla, bu seçimi parti seçimi, kişisel beka seçimi görmeyen, partiler farklı görüşlerde olsa da bir araya gelmiş Türkiye'nin demokrasisini, cumhuriyetini güçlendiren bir seçime gidiyorum diyen akla oy vermeli. Bu vicdanı ve bu aklı millet ittifakı çatısı altında toparlayan, bu vicdanı kendi yüreğinde ve benliğinde hisseden ve uzlaşıyla süreç yöneten bütün kadrolara umudu ve ışığı saçan saygıdeğer 13’ücü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vereceğiz. Bilin ki kadromuz çok güçlü; sadece 13’ncü Cumhurbaşkanımız ya da sadece Meral Akşener Hanımefendi yok, 4 güçlü lider daha var. İstanbul'dan kardeşiniz var orada. Aynı mücadelenin içinde olan Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş var orada. Ama esas ne var biliyor musunuz? Vatandaşın evlatlarına kapıları ardına kadar açık olan, vatandaşların evlatlarının liyakat ile çalıştığı, vatandaşın iktidarı var. 86 milyon insanının evlatlarının oluşturacağı bir ittifak var artık” ifadelerini kullandı. (Duvar)