Koçun açıklamasından satırbaşları şöyle
“Bugün Türkiye’nin derdi ne cumhurbaşkanının dertleridir ne oturduğu sarayın gündemidir. Bugün Türkiye’nin derdi ateş düşen ocaklar, şehit olan gencecik fidanlarımızdır.
Türkiye ateş çemberine döndü dedim. 13 yıldır yönetenler hiç sorumlulukları yokmuş gibi, gündemlerini Saray’a kilitlemişler. Yok sarayın adresini biliyormuş, bilmiyormuş… Yere batsın senin sarayın.
Bugün güya terörden şikayet eden Recep Tayyip Erdoğan bu işin sorumluluğundan pişkinlikle yüzün bile kızarmadan asla kurtulamazsın. Sana bunu hatırlatmak istiyoruz.
PKK ve ileri gelenleriyle silah bırakmadan, hukuk devleti kurallarını çiğneyerek pazarlık yapan sensin.
PKK’nın şehir yapılanmalarına göz yuman sensin, senin yönetimin.
Uyarılar eleştiriler yapılınca da bunlar karşısında, efendim bunlar çözüme karşı, bunlar kandan besleniyorlar iftirasını yayan yine sen ve senin kadroların. Bugün ne yazık ki bunların ektikleri bu fırtınanın faturasını, gencecik evlatlarımızla beraber bütün Türkiye ödüyor. Canlarıyla ödüyor. Korkularıyla ödüyor.
Evet açık söylüyoruz, Türkiye’de tek bir kişi kendi korkularıyla, yetersizlikleriyle, ihtiraslarıyla, kirli tertip ve planlarıyla koskoca bir ülkeyi rehin almış durumdadır. Türkiye’nin her gün evlatlarını birer birer toprağa verdiği şu günlerde, utanmadan sıkılmadan milletin gözünün içine baka baka aklı sıra fıkra anlatabiliyor, saçmalıyor. Bu cumhurbaşkanı Türk milletinin vicdanında bir ibret olarak kalacaktır.
Seçimle gelmiştir, seçimle gitmemek için her yolu deneyebilecek durumdadır. Her kaosu körükleyebilecek, her yola başvurabilecek gözü karalıkta ve sorumsuzluktadır. Tüm siyasi partilere, adalet ve kalkınma partisine sağ duyulu üyeleri dahil, onların sorumlularına ve tüm milletimize seslenmek istiyorum. Türkiye’yi hep beraber bu karanlığın esiri olmaktan kurtarmak zorundayım. Farklılıklarımızı bir kenara koyup, ortak noktada buluşup, milletimizin beklentisini karşılamak zorundayız.
Biz devletin tepesinde kavga olmaz dedik. Ama devletin tepesi de kandan çatışmadan medet uman birileri var. Bunu da tutumlarıyla sergiliyorlar. Güya CHP’ye dönük Saray’ın yolunu bilmeyenlere saray kapalı diyor. Hiç unutma, hiç unutma recep Tayyip Erdoğan. Emperyalist işgalcilere karşı Mustafa Kemal’in önderliğinde kazanılmış o mücadelemizin merkezi, Çankaya’nın adresini bilmeyenleri milletimiz hiçbir zaman tanımayacaktır sen de bunu unutma.
Bunu adalet ve kalkınma partisiyle yaptığımız koalisyon görüşmelerinde, son gündeki tavrıyla ortaya koymuştur. Bundan sonraki aynı tutumu CHP’li başka seçeneğinin ortaya çıkmaması için kullanmaktadır. CHP’nin hükümet sorumluluğunu üstlenmek, türkiye’yi hükümetsiz bırakmamak için her türlü samimi çabayı gösterdiği, ortaya çıkan hükümet formüllerinde yapıcı bir tutum sergilediğini, ve her şeyden önce Türkiye dediğini milletimiz bilmektedir.
Ancak yurttaşlarımız sorunlarına çözüm bekler, ülkemizin sorunları daha da ağırlaşırken, Türkiye’yi seçime sürüklemekte ısrar etmektedir. Ne her gün kaybettiğimiz fidanlarımız, ne ağırlaşan ekonomik tablo ne de seçmenin ortaya koyduğu irade, Erdoğan’ın iktidar saplantısının önüne ne yazık ki geçememektedir. Erdoğan’ın hırsının Türkiye’ye faturası artık yaşanmaz boyutlara gelmiştir.
Şimdi kaçak saray bahane edilerek, CHP’nin hükümet kurma sorumluluğu almasının önüne geçmektedir. Aslında bu ülkemize de insanımıza da yapılan en büyük haksızlıklardan bir tanesidir.
Diğer muhalefet partilerine de bazı sözlerim var. Herkesin duyarlılığını beyan etmeye Türkiye’nin ihtiyacı vardır. Açık ve net söylüyoruz, CHP hükümet kurma sorumluluğunu almaya hazırdır. Türkiye’yi kimsenin iktidar hırsına kurban etmemek için yurttaşlarımıza nefes aldırmakta da kararlıdır. Tayyip Erdoğan ipe un sermekte kararlıdır. CHP’ye görev vermek durumundadır. Aksi takdirde, milli iradeyi iktidar hırsı için rehin alanları, Türkiye’yi kendi hırsı için hükümetsiz bırakarak, bir erken seçme sürükleyenleri, önce ben diyenleri, önce benim çıkarlarım diyenleri milletimiz asla unutmayacaktır.
CHP, kaçak saraydan gelen tüm engellemelere, diğer siyasi partilerin çözümsüzlükte ısrar etmelerine rağmen, önce Türkiye demeye, her türlü fedakarlığı mücadeleyi sergilemeye 7 Haziran’dan bugüne kadar her adımda olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir.”
Soru cevap
Haluk bey, HDP cephesinden bir öneri geldi başkanlık sistemiyle ilgili. CHP olarak böyle bir öneriyi nasıl değerlendirirsiniz? AKP şu an sıcak bakmıyor görünüyor.
Şu andaki gündemi etkileyebilecek bir sorun olarak görmüyorum.
Seçim hükümetiyle ilgili MHP bakan vermeyeceklerini açıkladı. CHP’nin bu noktada netleşmiş bir kararı var mı?
CHP, normal demokratik teamüller gereği, hükümet kurma görevini almaya beklemektedir. Eğer bu verilmezse, bir yetki gaspı olduğunu da açıkça ifade etmektedir. Burada Sayın Davutoğlu’nun itirazını yapması gerekir. Ama ondan da bir davranış çıkmıyor. Eğer CHP Anayasa’nın 114-116’sı çalışır ise böyle bir teklifi kabul edecek olsa zaten kısa süreli seçim hükümetinde, AKP’nin teklifini kabul ederdi. O yüzden CHP’nin böyle bir hükümette yer alması mümkün değildir.
HDP seçim hükümetinde yer alabileceğini söyledi. HDP de yer alsa yine yer almayacak mısınız?
Ben net konuştuğumu düşünüyorum. Türkçeyi de anlaşılabilir konuştuğumu düşünüyorum. Ben kendi söylemlerim açısından bir çelişki görmüyorum.İMC
Güncelleme Tarihi: 19 Ağustos 2015, 17:20