Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Selahattin Demirtaş
“Bir popstar çıkardılar. İyi saz çalıyormuş, öyle diyorlar. Sesi de güzelmiş, öyle söylüyorlar. Hayırlı olsun. 6-8 Ekim olaylarında milleti sokağa döküp 50 kişinin ölümüne sebep olan bu değil miydi? Bir yandan da milleti tehdit etmekten geri durmuyorlar.
“Neymiş efendim, bölücü örgütün ve paralel yapının desteklediği parti barajı aşamazsa kriz çıkarmış, erken seçime gidilirmiş. Kim söylüyor bunu, bir yanda milliyetçi olduğu iddiasındaki partinin genel başkanı söylüyor. Böyle bir yanlış olabilir mi? Bunu nasıl söylersin? Bu ülkenin güvenlik güçlerini tepeden tırnağa nasıl yok farz edersin? Bu ülkede hukuka, yasalara ters hareket edenler gerekli muameleyi görür.
‘Vesayeti istemek…’
“Vesayete niyetlenmek Van’da bilboardlara kan akan musluk resimleri asmaktır. Vesayeti istemek, bölgenin her yerinde vatandaşlarımızı kendilerine oy vermeleri için tehdit etmektir. Vesayeti desteklemek Diyarbakır’da 3. kattan atılan, bıçaklanarak otomobille üzerinden geçilen Yasin Börü’nün katline ses çıkarmamaktır.
“Bu sözde aydınların 6-8 Ekim olaylarında öldürülen 50 kişi için bildiri yayınladıklarını duydunuz mu, gördünüz mü? Ne aydını, bunlar karanlık, karanlık. Bunların hiçbir milli meselesi yok. Hiçbir milli mesele için bir bildiri yayınladıklarını görmedik, göremezsiniz. Çünkü bunlar hiçbir zaman benim milletimin canının, inancının, kültürünün, tarihinin, değerlerinin yanında yer almadılar. Bunlar her zaman milletin karşısında oldular.
Acil çağrı yapan 200 aydın
“Sözüm ona aydın kisvesi altında 200 kişi bir araya gelmiş, bildiri yayınlamış. Onların da derdi eş başkanların partisinin barajı geçmesi. Bizi de vesayet rejimi oluşturmakla suçluyorlar. Biz vesayet rejimini 27 Mayıs darbesinden, 12 Eylül darbesinden, 28 Şubat postmodern darbesinden, 27 Nisan o bildirisinin okunduğu zamandan biliriz. Biz vesayetle çarpışa çarpışa bugünlere geldik. Bugün illa bir vesayet arayacaklarsa gitsinler arkasında durdukları yere baksınlar.
“Milletimizin Diyanet İşleri Başkanlığımızı kapatmak isteyenlerden sorulacak hesabı var. Taksim Kabe’mizdir diyenlerden, Kabe Arap’ın olsun bize Çankaya yeter diyenlerden sorulacak hesabı var. Milletimizin istikrar ve güven ortamına kast edenlerden sorulacak hesabı var. 7 Haziran bu hesabın sorulacağı gündür.”
Ne olmuştu?
Aralarında Prof. Dr.Ali Nesin, Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Raşit Tükel, Prof. Dr. Taner Timur, Julide Kural, Kadir İnanır, Tilbe Saran, İbrahim Betil, Vedat Türkali, İsmail Beşikçi, Zülfü Livaneli, Turgut Kazan, Çiğdem Aydın, Arzu Çerkez oğlu, Aziz Çelik, Cevat Öneş gibi farklı alanlardan isimlerin yer aldığı 200 kişi “Acil Uyarı” metni yayınladı.
Aydınlar yayınladıkları metinle hükümete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumsal barışı ve hukuku hiçe sayan müdahalelerine teslim olmayarak, acilen huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlama çağrısı yapmıştı.İMC
Güncelleme Tarihi: 28 Mayıs 2015, 17:05