Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
KREDİ KURULUŞLARI KUMPAS YAPTI: Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye kumpas yaptıkları ortada. Türkiye satın alma gücü bakımından dünyanın en büyük 13. ülkesidir. Aynı şekilde kişi başına düşen milli gelir bakımından bulunduğumuz 64. sıranın da gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. AB üye ülkeleri ile ülkemin bulunduğu konumun aynı olması mümkün değil. Öyle lafta kişi başına düşen milli gelir bu demekle olmaz. Gidip oraları gördüğünüzde fark ediyorsunuz. Yakında olmamız gereken sıralara geleceğiz. Onun için kayıt dışı ve yastık altı. Bunların hepsini piyasaya sokmanın gayreti içinde olmalıyız.
ONCA BADİREYE RAĞMEN BÜYÜDÜK: Yaşadığımız onca badireye rağmen 14 yılda 3 kat büyüttüğümüz ülkemizi 3 kat daha büyütmek bizlerin elindedir. Bu başarıyı inşallah hep birlikte yakalayacağız. Kurulmaya çalışılan yeni düzende bir sorun bitmeden diğeri ile karşılaşıyor onunla mücadele ederken bir başkasının kapımıza dayandığını görüyoruz. Katar meselesi son örneğidir. Katar’a yönelik ithamların doğru olmadığını açıkça söyledik Körfezdeki kardeşlerimizin daha güçlü bir dayanışma içinde olması gerektiğini söyledik. Katar’ın yanında olamamız diğer dostlarımızla aramızın kötü olmasını gerektirmez. Suudi Arabistan ve ülkemize yatırım yapan diğer ülkelerin vatandaşları müsterih olsun. Temennimiz bu meselenin bayrama kadar çözülmesidir. Türkiye Körfez’deki bütün kardeşlerimizin ikinci evi olmayı sürdürecektir. Gönlümüz de kapımız da açıktır.
BUNA TATLI GEÇİŞ DENİR: Hükümetimiz ekonomiyi destekleyen çok önemli tedbirler aldı, almaya devam edecek. Yatırımlar için açıklanan tedbirler, faizler konusunda sayın Başkan ile aynı şeyi düşünüyorum, bu konuda müdahalemizi sürdüreceğiz. Biz öyle bir müdahale yaparız ki buna tatlı bir geçiş denir, o tatlı geçişle de biz yatırımcıların önünü açmış oluruz. Yüksek faizlerle yatırımcıyı köşeye sıkıştırırsak, üretim de istihdam da durur. Biz netice almaya kararlıyız, bu işi başaracağız.
ADALETİ ARAMA YERİ PARLAMENTODUR: (Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’nü kastederek) Elinde adalet pankartıyla dolaşmak adalet gelmez. Halkı sokaklara çağırmak kimsenin yararına değildir. Rahmetli Demirel’i anmadan geçemeyeceğim: Yollar yürümekle aşınmaz. Eğer bu yolla hukuk elde edeceklerini sanıyorlarsa bu da mümkün değildir. Adaleti aramanın yeri parlamentodur. Anayasa’nın 138. maddesi (devam eden yargı süreçlerine ilişkin yorum yapmayı engelleyen hüküm) sadece siyasetçiler de değil herkes için geçerlidir. Yargı yarın sizi de davet ederse şaşmayın. (HABER MERKEZİ)
Güncelleme Tarihi: 17 Haziran 2017, 16:30