kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

DTK Daimi Meclisi toplantısı sonuçları açıklandı

DTK Daimi Meclisi’nin 20 Nisan’da yaptığı toplantının sonuçları açıklandı. 30 Mart yerel seçimler, komisyon çalışmaları, genel kurul ve hazırlık konularının ele alındığı toplantının kararlarını açıkladı.

DTK Daimi Meclisi toplantısı sonuçları açıklandı
 Toplantıda, “Seçim sürecinde en önemli demokratik gelişmelerden biri yerel yönetimlerde ilk kez uygulamaya geçirilen eşit teslimiyetlerle eşbaşkanlık sistemidir. Bu demokratik gelişimin başarısı Kürdistanlı kadınlara aittir” denildi.


Demokratik Toplum Kongresi (DTK) 20 Nisan’da yaptığı Daimi Meclis toplantısının sonuçlarını açıkladı. DTK Daimi Meclisi, siyasal süreç, komisyon çalışmalarının değerlendirilmesi, genel kurulu ve hazırlıkların yapılması gündemleriyle bir araya geldi.

30 Mart 2014’te yapılan yerel yönetimler seçiminin cumhuriyet tarihinde yaşanan en şaibeli ve en tartışmalı seçimlerden biri olduğuna dikkat çeken DTK Daimi Meclisi, “AKP iktidarı seçimlerden başarı ile çıkabilmek için her yol ve yöntemi denemiştir. Devletin bütün imkânlarını sonuna kadar kullanmış, basın ve medya gruplarının büyük çoğunluğunu yayın organları gibi kullanarak toplumu kamplaştırma ve germe üzerinden siyaset yaparak sonuç almayı hedeflemiştir. AKP’ye karşı birçok yerde CHP, MHP ve Gülen Cemaati seçim ittifakı içinde bulunurken Kürdistan’da ise BDP’ye karşı geri kalan tüm partilerin ittifak halinde olduğuna tanık olduk” dedi.

BDP’nin hazine yardımı almadan, basın ve medya yayın organlarının ambargosuna, ırkçı ve milliyetçi linç saldırılarına, seçim hilelerine rağmen, belediye sayısını arttırdığını belirten DTK Daimi Meclisi, HDP’nin de gelecek açısından umut verdiğini kaydetti.

‘EŞBAŞKANLIK SİSTEMİ KÜRDİSTANLI KADINLARIN BAŞARISIDIR’

“Seçim sürecinde en önemli demokratik gelişmelerden biri yerel yönetimlerde ilk kez uygulamaya geçirilen eşit teslimiyetlerle eşbaşkanlık sistemidir. Bu demokratik gelişimin başarısı Kürdistanlı kadınlara aittir” denilen DTK Daimi Meclis toplantısında,  bu başarının toplumun değişim ve dönüşümüne daha güçlü bir şekilde etki yaratacağı da ifade edildi. Kürdistanlı kadınların öz örgütlülüğünü ve özerk yapılanmalarıyla toplumun üçüncü güçleri olduğunun tespitinin de toplantıda yapıldığı belirtildi.

Tüm bu sonuçlara rağmen, BDP ve HDP’nin demokratik sürece hız veren çok daha iyi ve etkili sonuçlar alabilme imkanı olmasına rağmen, bu ortamın istenilen düzeyde değerlendirilemediği tespitini de yapan DTK Daimi Meclisi şunlara dikkat çekti: “BDP’nin geçmiş belediyecilik pratiği, seçim komisyonlarının eksik ve yetmezlikleri bunda etkili olmuştur.

‘DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE ÇÖZÜM SÜRECİNİN TEK TARAFLI YÜRÜTÜLMEDİ’

Seçim sonuçları sonrası AKP iktidarının yaptığı açıklamalar, MİT yasası çözüm sürecine katkı sunmadığı gibi süreci zayıflatmakta ve tartışmalı hale getirmektedir. Çözüm sürecinin gelişmesi ve kalıcı hale gelebilmesi için Kürt halkı üzerine düşen her türlü görev ve sorumlulukları yerine getirmesine rağmen hükümet üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmemekte, süreci zamana yaymakta ve oyalama politikası izlemektedir. Unutulmamalıdır ki dünyanın hiçbir yerinde çözüm süreçleri tek taraflı yürümemiş yürümesi de mümkün değildir. Bu süreç AKP iktidarının tek başına yürütebileceği bir süreç olmadığı gibi sadece AKP tarafından karar verilen, yürütülen bir sürecin Kürt halkı tarafından kabul edilebilecek bir durum da değildir. Yasal zemine dayalı olmayan bir müzakere süreci gerçekleşmediği sürece Kürt halkına yönelik inkar ve imha politikalarından vaz geçilmediği anlamına gelecektir. Bu nedenle sürmekte olan diyalog süreci bir an önce yasal zemine kavuşturularak müzakere sürecine dönüştürülmelidir. Kürdistan halkları artık gizlenemeyecek, örtbas edilemeyecek bir biçimde Sayın Öcalan’ı kendi Önderi olarak görmekte ve bunu her türlü platformlarda, alanlarda, meydanlarda haykırmaktadır.”

 “Devlet başta olmak üzere tüm taraflar da artık bu gerçekliği kabul ettiğine göre, Kürdistan ve Mezopotamya halklarının ve demokrasi güçlerinin Sayın Öcalan’ın özgürlük taleplerine sessiz kalmamalıdır” denilen DTK Daimi Meclis toplantısında bu amaçla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile birlikte tüm siyasi tutsakların özgürlüğünü talep eden imza kampanyasını DTK’nin de desteklediğinin bir kez daha hatırlatıldığı hatırlatıldı. “Barıştan ve çözümden yana olan tüm ulusal ve toplumsal kesimleri güç ve destek vermeye çağırıyoruz” dendi.

Çözüm sürecinin gelişebilmesi ve ivme kazanması için demokratik direnişi ve onurlu mücadele geliştirip büyütmenin Kürt halkı ve demokrasi güçlerinin önünde duran en büyük görev ve sorumluluklardan biri olduğu da vurgulandı.

 “Hükümet, çözüm sürecini geliştirmek yerine Kürt halkının, Arap, Süryani ve diğer halklarla birlikte Rojava’da gerçekleştirdiği demokratik halk devriminin başarısız olması için her türlü anti demokratik, insanlık ve hukuk dışı politikalar geliştirmektedir” diye devam eden açıklamada, halkların demokratik devrimi olan Rojava devriminin aynı zamanda farklı kimliklerin, farklı kültürlerin barış ikliminde, demokratik sistemde eşit, özgür, özgün ve özerk yaşamının somut modeli olduğu da belirtildi.

Bu nedenle Rojava halkına yönelik uygulanan ekonomik ambargo ve yapılan saldırılar ile Kürt halkı başta olmak üzere, ezilen bütün halklara ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesine yönelik uygulanan ambargo ve saldırılar olduğu tespiti de yapılan toplantıda, “Böylesi zor bir süreçte Kürt siyasal parti ve yapılanmalarının ulusal birliğini güçlendirmesi ve dayanışma içinde olması gerekirken KDP Güney Kürdistan sınırında hendek kazarak Rojava devrimine bir darbe de kendisi vurmaktadır. Kürt ulusal birliğine zarar veren, emperyal politikalara hizmet eden, baltayı ayağına vurmanın somut pratiği olan KDP’nin politika ve uygulamalarını kabul edilemez buluyor ve kınıyoruz” dendi.

Bu politika ve duruşuyla Ortadoğu’nun demokratik geleceğine, Kürt halkının özgür yarınlarına ciddi zararlar veren KDP’nin bir an önce bu dar, grupsal, çıkarcı ve ulusal birliği zedeleyici yanlış politikalardan vaz geçmesi gerektiği belirtildi. Kürt halkının ve kurumlarının bu kirli politikalara karşı tavrını ortaya koyması gerektiği de belirtilen açıklamada, şunlar ifade edildi: “Rojava halkına desteğini artırmalı ve Rojava devrimini daha fazla sahiplenmelidir.

Hem siyasal, toplumsal ve yapısal ihtiyaçlardan kaynaklı hem de tüzüğümüz gereği genel kurulumuzu gerçekleştirmek artık zorunlu hale gelmiştir. Genel Kurul tarihini belirlemek, çalışmalarını yürütmek, delege seçimlerini yapmak, tüzüğü ihtiyaca göre hazırlamak, hazırlık komisyonu ve diğer komisyonları oluşturmak üzere Daimi Meclisimiz tarafından DTK Koordinasyon Kurulu yetkilendirilmiştir.

Genel kurulumuzu gerçekleştirinceye kadar mevcut komisyonlarımız ve delegelerimiz olağan çalışmalarını aksatmadan yürütmeye devam edeceklerdir. Genel Kurul tarihimiz, delege belirleme yöntemi ve seçim tarihleri belirlendikten sonra delege yapımızla ve kamuoyu ile paylaşılacaktır.” 

Güncelleme Tarihi: 21 Nisan 2014, 12:24
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER