kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

Pepûk Kuşu ve Hizbullah

Pepuk kuşunun hikayesi hep anlatılır. Kürtler arasında bu kuşun bir trajik hikayesi vardır. Hikayeye göre Pepuk, vakti zamanında insanmış. Bir gün kardeşi ile dağlara kenger toplamaya gitmiş. Pepuk, yerden çıkardığı kengerleri kardeşine verir, o da  itina ile torbaya koyarmış. Ancak torbanın altı yırtık olduğu için kengerler hep yere dökülürmüş. Bir süre sonra kardeşler torbaya bakınca, torbanın boş olduğunu fark etmiş. İşte Pepuk olacak kardeş diğer kardeşe çevredeki uğursuzların (xér nexwaz) kışkırtmaları ve yönlendirmeleri ile kardeşine iftira atarak kengerleri yediğini söylemiş. Pepuk sonunda kardeşini kenger için öldürüp midesine bakmış ve hiç kengere rastlamamış. Kardeşini yıkamış sonra gömmüş. Ancak çok pişman olmuş ama iş işten geçmiş.


Allah ceza olsun diye de bu katili bir kuşa çevirmiş ve birde görev vermiş. Bu Pepuk her gün şunu tekrarlamış: “Pepuk ki kuşt min kuşt, ki şuşt min şuşt, ki veşart min veşart” (pupuk kim öldürdü ben öldürdüm, kim yıkadı, ben yıkadım, kim gömdü, ben gömdüm). Böylece işlediği günahını hep hatırlasın diye böyle cezalandırılmış bu hikayeye göre.


Pepuk, uğursuzluğun, namertliğin ve günahkarlığın adıdır. Ve hikayede olduğu gibi de iftira, ihanet ve kullanılmışlığın diğer adıdır.


Bu topraklar, çok Pepuklar gördü, çok acılar yaşadı, çok canlar düştü bu kadim topraklara. Ancak yetmemiş olmalı ki, Pepuk geri döndü. Ancak toplumun hafızası hala taze; mezar evleri, sokak infazları, domuz bağları vs… Neden Pepuk olarak yetiştirildikleri ve derin güçlerce nasıl kullanıldıkları, insanı yeryüzünün halifesi olarak gören İslam dininin arkasına saklanarak özelliklede Kürt halkının aydınlarını nasıl katlettikleri hala hafızalarda.


Bütün bu toplumsal travmalar ortada iken bu Hizbullah tahliyelerini nasıl okumak gerekir. Kürt siyasi hareketine karşı, denenen tüm yolların sonuna mı gelindi? Evet sonuna gelindi ama denenmeyen tek yol barış kaldı. Çünkü diplomasi dışında ki tüm yollar sonuna kadar zorlandı ama Kürt hareketi her zamankinden daha güçlü çıkmayı başardı. Demek ki daha önce güneyde tezgahlanan “brakuji” taktiği, Hizbullah eliyle yeniden denemek isteyenler var.


İşte tahliyelerin anlamlı olması da bundandır. Son iki –üç yıldır hükümet sürekli doğuda farklı sesler duymak istiyoruz diyordu. Önce Mustazaf Der vasıtasıyla legal örgütlenmeler, sonra da lider kadronun tahliyesi, bunlar tesadüfi olabilir mi? Hizbullah, Kürtlerin iş, aş, özgürlük, demokrasi, hukuk, kadın hakları, kimlik, anadilde eğitim gibi sorunlarını çözemeyeceği ve böyle bir talebinin de olmadığı biliniyor.


Peki asıl sebep ne? Asıl sebep: Dinamik Kürt siyasi hareketine karşı eski yöntemleri yeniden devreye sokmaktır. Ama bir farkla Hizbullah"ı daha çok legalleştirerek, hatta tasarlanan potansiyele ulaşırlarsa bağımsız vekil çıkarma ve BDP"yi her alanda sıkıştırmak yakın planları içindedir.


Oysaki Pepuk, Allah tarafından bir daha o günahı tekrarlamaması için ibret bir görevle görevlendirilmiş ve kardeşini nasıl öldürdüğünü tekrarlıyordu. Demek ki, Pepuk"un cinayetini, kışkırtıcılar yeterli görmemiştir.


Edindiğim izlenime göre, bu halk ikinci kez bu tuzağa düşmeyecektir. Dinin bu kadar siyasete alet edilmesine prim vermeyecekler.


Bu arada tahliye olanlara da önemli bir iş düşmektedir: O da  Kürt halkına yaşattıkları acı, ihanet ve travmadan dolayı Kürt halkından açıkça özür dilemek ve yine bu halkın hassasiyetlerini anladıklarını ilan etmelidirler. Sonra da bu halkın vicdanında aklanmayı beklemeleri gerekir. Pepuk işlediği günahın karşılığı olarak yedi diyar gezerek günahının bağışlanmasını istemelidir ve bu günahta  kimlerin parmağı olduğunu söyleyerek  belki vicdanları biraz da olsa rahatlatır.

YORUM EKLE