Bunca kirlilik ve şiddet varken, nasıl var olabilir, nasıl yaşayabiliriz ki!
Hakkari’de etekleri silkeliyor göz.
Bütün sokakları zemheri şimdi...
Gövdeme basarak geçiyor ahali sanki herkes kış taşıyor...
Birilerini sevindirerek,
Biricik olanı üzmedik mi? adalarda...
Kobani ne der.
Rojava ne der.
Ya zap en çok da zap konuşursa bu kadar savaşın içinden ne deriz ona... Bu kadar basit kaygılara girme zamanı değildi...
Hakkari bu kadar soğuk olurmuydu Temmuz akşamlarında "demeyin "üşüyorum işte...
İnsanlığı arıyorum, gözlerim kapalı saçmalıklar beldesinin kiralık şairlerinden ırak, hakikat kelimesine beslenmiş kin, bu belde de riya olmuş din...
Gece seyyar kebapçıların tezgâhlarında ısınmaya çalışıyorum, bağışlayın üşüyorum...
Şimdi çığ biriktiren sümbül uyuyor koynumda...
Ne güzel unutmuştu bu dağlar, ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı anonslarını...
Ters lalenin boynu biraz daha bükük...
Sümbülün hep vardı bir sebebi bu kadar çığ biriktirmenin
Bağışlayın bize yakışmadı...
Güncelleme Tarihi: 22 Temmuz 2014, 23:48
ağzına sağlık çok güzel yazmışsın bıra söylemişsin hakkariye yakışmadı