Bu meşru yolu cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar sadece bu hükümet döneminde görebiliyoruz,ayakkabı kutularından mahkeme salonlarına kadar mevzu bahis akp ya da akp li ise gerisi hukuk mukuk değil meşru dur...

önce toprakların altındakiler ele geçirildi,

sonra toprakların üzerinde yaşayanlar,sonra da bu topraklarda yaşayanların kendi emekleri ile ürettiklerini...

Bütçenin büyük çoğunluğu savaşa,(onlar adına savaş demese de) ve borçların  faizlerine ayrıldığı için büyük bir ekonomik kriz yaşanmakta...

Bu krizleri atlatabilmek için özelleştirme adı altında ülke kaynakları yok pahasına siyasi iktidarların yandaşlarına peşkeş çekildi...

çıkar yol gibi gösterilmeye çalışılan özelleştirilme ülkeyi daha da çıkmaza sürükledi,bunun sonucu olarak da ülkede sendikasızlaştırma, işten çıkartılmalar yaşanıyor yaşanmakta...

Giderek insanlar açlık ve sefalete mahkûm edilmekte...

Ülke emekçiler açısından çekilmez bir hal almış,örgütlenme önündeki engeller,tek taraflı ücret belirlemesi ve asgari ücret komedisi, emekçilerin milli gelirden aldığı payı hergün biraz daha azaltmıştır...

Sonra herşey tasarruf için denildi...

Hatta tasarruf kutsallaştırıldı, o çok sözde sevdiği halkına tasarruflu ampul bile dağıttı,halkım tasarruf yapsın diye,sağolun bu bu halkı bu kadar çok sevdiğinizi bu kadar çok düşündüğünüzü geç anladık.meğer bizim tasarruf düşündüğümüz şey ayakkabı kutularının dolum gişelerine gidiyormuş...

Kusura bakma siyasetin şimdilik galibi olan,büyük gücün peşine düşmüşsün,büyük güç çıkarcılıktan uzak aklını insanlığın hizmetine insansal bir şekilde sunabilmektir.

Ve siyaset göze almaktır,gözü almak değil.

sen bunu yapamadın sen göze alamadın gözü aldın...

Artık bu halk bu sisteme karşı uyandı ampuller çatlıyor...

İçinde olmadığımız bir film mi,izlediğimizi sanıyorsunuz.