Kesk û Sor û Zer'in tüm renklerini görmeye yeltense de ömür, her zaman ki ani tepkisini belirtiveriyor hayat.
Yaşadığımız acının tüm acılardan daha büyük olduğunu düşünüyorsak eğer, Simay’a, özgür’ e, Lorin’ e ne kadar büyük haksızlık etmiş oluruz acaba...
Peki herkes yaşadığı acıyı hak ettiği için mi yaşar?
Yoksa başkalarının ilerde herhangi bir acıyı hak etmeleri için mi?
Taşınılan yükün altında bunları düşünmek ne kadar yersiz olur...
Ya da asıl düşünmemiz bunlar mıdır...?
Hayat işte her zaman cevabı çok zor sorularla insanı meşgul eder durur,
demez ki biraz da nefes alsın insanoğlu...
Alın işte bin kurşun daha geliyor yüreklere Simay,özgür,Lorin,bebekler cezaevine giriyor.
Yıllar sonra bu bebeklere ne deriz,sizin beşikte olmanız gerektiği yıllarda siz zindanda idiniz deyip geçiştirecekmiyiz...
Bu bebekler zindanın,gardiyanın,demir,kapının sesi ile mi büyüyecek...
Bunların payına düşen taş duvarlar mı ? Devletin taş zihniyetinde...
Bu taş zihniyet geçmişini sorgulayıp yanlışları ile yüzleşmiyecek mi?
Bu batı güdümlü demokratik paketleri bu halkın,bu bebeklerin içinde bulunduğu buhranları aşmaya yetecek mi?
Bebekler kusura bakmayın durum utanç kaynağı,
Vicdan körlüğü....
Güncelleme Tarihi: 14 Ağustos 2014, 14:17
her biji