Ortadoğu'da farklı olmak...
Uykusuz geceler demek...
Yoksulluk ve yoksunluk demek...
Tedirginlik demek, kuşku demek, hep tetikte olmak demek...
Acılarına döktüğün gözyaşlarını kendin silmek demek.İnsanlığın başlangıcında, bitişini seyrine dalmak ve zamana, umuda inancını yitirmek demek.
Ortadoğu'da farklı olmak, saklanmak, sakınmak, ölümcül yollarla yaşamını idame etmeye mecbur bırakılmak demek.
Bin yılı aşkın bir mirasın varisliğini yaparken gün be gün omuzundaki ağırlığının artışını bilmek, dayanma gücünün amansızca sınandığını görmek demek.
Ortadoğu'da küçük bir farklılık Ezidi Kürtler...
Laleşte, Şengalde..
Yaşatmaya çalıştıkları tüm değerlerinden ötürü bugünlerde üstlerine çöreklenilmiş. Katliamlarla yüzyüzeler..
Tv'lerden kadınların gözyaşlarını izliyorum. Onlar acıdan boğulurken, ben kendi tükenişimizi görmekten...
Yalnızlıklarındaki çaresizlik...
Yüzyüze oldukları ve muhtemel olacakları düşünmenin ızdırabı...
Şengal'de çatışmalar devam ediyor, halk dağlara sığındı diyor haber bültenleri...
Hazırlıksız kaçış, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, hastalar...
İmdadlarına yetişmeye çalışan güçlerde onlar kadar kıt imkanlar içerisinde...
Coğrafya boyu yalnızlığımız çarpıyor yüzüme.
Oyy derwêş deyip susuyorum...
Hikayesi yaralı halkın çocuğu, yine bağrına yönelmişler.Sana yine kanınla bir başına direnmek kalmış!
Dünya çok kirlendi, her yandan insanlık suçları boca ediliyor üstümüze. Evrensel değerler bu coğrafyada gömüleli epey oldu.O kadar anlamını yitirdi ki mezar yerini hafızada tutmaya bile gerek kalmadı. Ama biliyoruz Ortadoğu da bir yerlerde sadece, o kadar...
Şimdi herkes can derdinde, kendi benzerine tutunarak varlığını korumaya çalışıyor. Bazı benzerler hazırlıklı, bazıları hazırlıksız. Bazıları çok ölüyor, bazıları az... Ama herkes ölüyor ve hepimiz biliyoruz geri dönüşü olmayan bir yaranın derinleşmekte olduğunu... Bu kadar kandan sonra halklar arası, mezhepler arası, inançlar arası ilişkiler...
Nerede biteceği kestirilemeyen bir yangına dönüşmüş.Herkes kendi tedbirinin derdinde...
Hal böyleyken söz hükmünü yitiriyor, bağışlayın..
Ağırlaşan zülmün karşısında direnenlere dua etmek, kadın ve çocuklar için birşeyler yapabilecek olanları, bunları yapmaya davet etmek geliyor aklıma...
Güncelleme Tarihi: 07 Ağustos 2014, 01:04