kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

Ortadoğu’nun Ötekileri ve Ézîdiler

Ortadoğu'nun kıyımlarla dolu tarihinde en büyük zulme maruz kalan halklardan bir tanesidir Ézîdi'ler. Bu gün sayıları bir milyonu bulan Ézîdi'lerin beş yüz bine yakını Irak'ın kuzeyinde yaşamaktadır. Geriye kalanların çoğunluğu ise Ermenistan, Rusya, Fransa ve Türkiye gibi ülkelerde yaşamaktadırlar.

Ortadoğu’nun Ötekileri ve Ézîdiler
MEHMET ÖZDİL - YÜKSEKOVA GÜNCEL

Güneş o yaldızlı yüzünü gösterdiğinde

Bir çığlık yükselir göğe doğru

Titretir arşı Şengalli kadınların haykırışı

Bu kaçıncı kıyım kaçıncı talan

Kaçıncı katliamı bu feleğin

Ya Yezdan bir yol göster

Bir özgürlük ışığı

Bir pınar göster sübyan çocuklarımıza.

 

 

Ortadoğu'nun kıyımlarla dolu tarihinde en büyük zulme maruz kalan halklardan bir tanesidir Ézîdi'ler. Bu gün sayıları bir milyonu bulan Ézîdi'lerin beş yüz bine yakını Irak'ın kuzeyinde yaşamaktadır. Geriye kalanların çoğunluğu ise Ermenistan, Rusya, Fransa ve Türkiye gibi ülkelerde yaşamaktadırlar.

 

Bu yazıda size Ézîdi'likle ilgili bilgi vermekten çok ismi dahi doğru telaffuz edilemeyen bu halkın kamuoyunda neden sadece katliamlarla hatırlandığıyla ilgili düşüncelerimi paylaşacağım. Binlerce yıllık tarihi olan Mezopotamya uygarlıkları yüz yıllar boyunca çeşitli devletsel sistemlerin buyunduruğuna girmiş ve bu sistemlerin tahakkümu altında kültürel, ekonomik, sosyal açıdan, zulüm ve zorbalıklara maruz kalmıştır. Bu şartlar altında adete kültür mozaiği olan Mezopotamya coğrafyası tek ırk ve tek din yaratma gayretlerine karşı yeterli düzeyde bir direniş gösterememiş ve sonuçta kendi içindeki farklılıkları, yönetimine tabi olduğu devletlerin yönlendirmesiyle tasfiye etme girişimlerinde bulunmuş ve büyük çapta da başarılı olmuştur. 

 

Örneğin bugün bu coğrafyada sayıları neredeyse parmakla sayılan Süryaniler, Keldaniler, Nasturiler kısacası gayrimüslim diye tabir edilen halklar gibi Ézîdi'ler de her ne kadar köken bakımından Kürt olsalar da dinleri farklı olduğu için birçok zulme layık görülmüş ve geçmişte buna karşı da ciddi bir Kürt muhalefeti maalesef oluşturulamamıştır. Bu nedenlerden dolayı özelde Müslüman Kürtler genelde de Ortadoğu’daki bütün Müslüman halklar bu dini azınlıkların uğradığı birçok haksızlıktan kendilerine pay çıkarmalıdırlar diye düşünüyorum. Çünkü eğer zamanında bazı devletsel sistemlerin kendilerine pompaladığı kültürel yozlaşmaya karşı ciddi bir reaksiyon geliştirmiş olsalardı asırlardır birlikte yaşadıkları kültürleri yok etme girişimlerinde bulunmazlardı. Ézîdi'lik ve Hıristiyanlık da tıpkı Müslümanlık gibi bu toprakların meşru inancı olurdu. Ortadoğu toplumu yanlış yönetim biçimlerinin ilhak ettiği ve bunun sonucunda da ahlaki açıdan toplumun riyakârlaştığı ve yozlaştığı bir toplumdur. Her ne kadar ulusal bilincin gelişmesiyle Kürtler bugün Ézîdi'lerin uğradığı zülme itirazda bulunup müdahale etse de bunun geç kalınmış bir bilinç yenilenmesi olduğu açıkça görülmektedir.

 

Sonuç olarak Ortadoğu coğrafyasının yüz yıllardır savaşlarla ve kıyımlarla anılmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi yukarda ele aldığımız gibi yanlış yönetim biçimlerinin halka dayatılması ve halkın inançlarını kullanarak kendi sosyokültürel kimliklerinden uzaklaştırılması olarak görüyorum. Bazı düşünce kesimleri bunun sebebinin Ortadoğu’daki halkların (Özelde Kürt'lerin) ulus bilincini kazanamamış olmasına bağlıyor olabilir. Ben bu düşüncenin doğruluğuna pek inanmıyorum. Çünkü binlerce yıl önce millet kavramı diye bir kavram hiç yoktu ama değişik inançsal ve etnik gruplar aynı coğrafyada kardeşçe birbirini biçmeden yaşayabiliyordu. Son olarak bugün ortaçağ geri geldi diye bağıran bazı postmodern çevrelere bir sözüm var. Bugün bile siz, bırakın ortaçağdaki, ilkçağdaki insanların bile birlikte yaşama ve birbirine tahammül etme bilincine ulaşamamışsınız. Sizler Gazze'deki acıya diz dövüp Şengal'dakine burun kıvıran uygarlıksınız.  Çünkü emperyalizm ve kapitalizm ile inşa ettiğiniz uygarlığınız insan doğasını ve bizatihi insanlığın kendisini iflasa götürme uygarlığıdır. 

Güncelleme Tarihi: 14 Ağustos 2014, 10:14
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER