kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

"Muhalif" Medya

Uzun zamandır Türkiye medyasının değişik haber kaynaklarını takip etmekteyim

 MEHMET ÖZDİL  

Uzun zamandır Türkiye medyasının değişik haber kaynaklarını takip etmekteyim. Bu kaynaklar arasında bazı kaynaklar var ki Türkiye'nin politik gündemi içerisinde uyguladığı söylem tarzıyla dikkat çekici ve üzerinde uzun siyasi ve sosyal incelemeler yapılması gereken bir söyleme sahip. Ak parti hükümetinin uzun iktidar yılları boyunca yapmış olduğu icraatları övmekle görevliydi bu kaynaklar.

 

Örneğin Ergenekon, KCK ve buna benzer birçok operasyonun haklılığını kamuoyuna ispat etmek için adeta cadı avı başlatırcasına bu operasyonlarda yakalanan insanların masumiyet karinelerini hiçe sayarak onların hukuki birçok ifade ve evrakını çarpıtarak halka sundular. Bunu yaparken de ülkenin mevcut tüm yasalarını hiçe sayarak yaptılar. Ama 2014 yılı bu kaynakların bir kısmı için adeta bir değişim yılı oldu bu iktidar sevici kaynaklardan bazıları birden bire muhalif bir çerçeve çizmeye ve buna uygun yayınlar yapmaya başladılar. Daha önce CHP 'nin C sine bile tahammül edemeyen bu kaynaklar birden bire CHP ' nin neredeyse sosyal ve siyasal dili olmaya başlayıp iktidarın hemen hemen yaptığı her şeye karşı alerjik bir dille hareket etmeye başladılar. Fakat Kürt kimliği altında hayat bulan bütün siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmelere ve değişimlere karşı üslubu hiç değişmedi bu kaynakların. Peki bu sözde muhalif "hoca efendi" kaynaklarının Kürt kimliğine karşı değişmeyen bu hamaset kokan tavrının altında ne var acaba? Bunu cevaplamak çok zor değil sanırım; gerek Kürt siyasal hareketinin gerek Kürtlerin tarihsel süreç içersinde yaşamış oldukları deneyimlerin, Kürtlerin, büyük bir kısmına eleştirel düşünmeyi ve politik bir yaşam tarzına sahip olmayı dayattığı için Kürt bölgelerinde bu camiaya karşı politik bir karşı duruşun ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu durum da camianın yönetici kadrosu içerisinde bulunan özünde Türk-İslamcı bir düşünce yapısına sahip olan insanların içine dert oldu. Bu insanlar Kürt siyasal hareketine karşı hamaset ve düşmanlık diliyle hareket etmeyi görev bildiler. Ama beni şaşırtan Kürtlere karşı olan tavırları değil çünkü Kürtlerin siyasal hareketinin anlayışı ile bu camianın anlayışı birbirine tabana tabana zıt zaten. Tam tersine yıllardır birlikte hareket ettiği ve görünürde amaç birliğine sahip olduğu hükümet ve hükümete yakın çevrelere karşı birden bire meydana gelen bu tavır değişikliğinin altında yatan nedenleri merak ediyorum.

 

Sadece ekonomik bazı kaygıların bu duruma neden olduğunu söylemek güç. Örneğin bunu sadece dershanelerin kapatılmasıyla ifade etmeye çalışan bazı insanlar var ben bu tezin doğruluğuna pek inanmıyorum. Bu camianın Türkiye 'nin hatta bir bütün olarak ortadoğu ve İslam dünyasının geleceğiyle ilgili bir gizli ajandasının olduğunu düşünüyorum. Bu ajandadaki hedeflere ulaşmak için de Türkiye ' nin birçok kurumunu kullanma girişiminde bulunduğunu ve hükümettin buna karşı çıkmasıyla da bir iktidar savaşının başlamış olduğunun kanısındayım. Ne olursa olsun bu "muhalif" medya kaynaklarının hem medya etiği açısından hem de siyasi ve sosyal açıdan incelenip ve ciddi bir ekeştirel üslupla deşifre edilmesi gerektiğine inanmaktayım. Bir gün bu ülkede tarafsız, özgür ve gerçekten muhalif bir görsel ve yazılı medya görmek dileğiyle.

Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2014, 15:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER