kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

Kadın Hakları Ve Siyasi İffetsizlik

Erkek olarak kadının toplumsal hayattaki konumuna baktığımızda hayatın olağan akışı içerisinde bize normal gelen birçok tepki ve muamelenin aslında ağır birer insan hakları ihlali olduğunu göremeyebiliriz. Çünkü erkek egemen zihniyetin temelini oluşturan dini, hukuki ve toplumsal kuralların tamamına yakını kadının bize itaat etmesi gereken bir varlık olduğuna yönelik hükümler içermektedir.

Kadın Hakları Ve Siyasi İffetsizlik
MEHMET ÖZDİL -  YÜKSEKOVA GÜNCEL

Bu kurallarla ilgili yığınla örnek verebiliriz. Ama son zamanlarda medyada sıkça işlenen ve tartışılan kadın iffeti üzerinden bu sorunu değerlendirmek istiyorum. Öncelikle iffet kelimesinin tanımını hatırlatmakta yarar var diye düşünüyorum. İffet: Namuslu, dürüst ve toplumsal kurallara uygun bir hayat tarzına sahip olarak buna uygun hareket etmektir. Bu tanımlamaya baktığımızda görünürde bir çarpıklık görünmemektedir.

Fakat toplum bu kuralı uygularken kendisi içerisinde en zayıf halka olan çocuklar ve kadınlar üzerinden kurallarının devamlılığını sürdürmek istemektedir. Durum böyle olduğundan kadınları ve çocukları koruyan yazılı ve yazısız bütün sözde kurallar bu zayıf halkalar üzerinde bir egemenlik kurmaya yönelik olarak kurgulanmıştır.  Örneğin kadın bedenini kullanmaya yönelik olan genelevlerinden vergi toplayan devletin herhangi bir sorumlusunun çıkıp kadının kahkaha atmasını iffetizlikle suçlaması en hafif tabiriyile siyasi ahlaksızlıktır.

 

Kadınlara yönelik bu tür hak ihlallerini gündelik siyasi çıkarları için kullanan erkek siyasetçilerin de bu ahlaksızlardan kendilerine pay çıkarıp biraz utanmaları gerekmektedir. Çünkü Türkiyedeki toplumsal kesimlerin iktidarını temsil eden siyasi partilere baktığımızda kadın temsilinin % 50'nin çok altında olduğunu görmekteyiz. Bu durum sosyal ve siyasi hayatta kadının birey olarak görülmediğinin en basit kanıtıdır. Türkiye kamuoyu ve basının kadın hakları ihlallerini işleyiş tarzına baktığımızda Kürt bölgesinin eski feodal değer yargılarını kullanarak bütün ihlallerin sorumlusu olarak bölge insanın hedef olarak gösterildiğini görmekteyiz.

 

Halbuki Kürt siyasal hareketinin yıllardır bu değer yargılarına karşı vermiş olduğu büyük mücadelenin sonucu olarak toplumsal birçok tabu yıkılmış ve Türkiye’de siyasi ve sosyal hayatta kadının yerinin değişmesine öncülük etmiştir. Kürtleri temsil eden DBP ve HDP'nin kadınların siyasi temsilinde eksikleri olmakla birlikte diğer partilerden çok önde olduğunu görmekteyiz. Örneğin parti kurumları ve belediyelerde uygulamaya konulan eşbaşkanlık sistemi ve parlamentoda %30 civarında kadın temsilinin olması bunun en iyi örnekleridir. Durum böyle iken Kürtleri kadına karşı feodal olarak etiketlemek vicdansızlık olur.

 

Sonuç olarak kadını tahakküm altına almakla görevli sistemin toplumsal dinamikleri karşısında ciddi bi kadın hareketiyle mücadele ederek bütün toplumsal kesimleri bu mücadeleye ortak etmek gerekmektedir. Aksi takdirde Türkiye'de Kadın hakları alanında günümüze kadar görmüş olduğumuz hak ihlallerinden çok daha büyükleriyle karşılaşacağımızın ipuçlarını şimdiden görmekteyiz. Kadınlar erkeğin hizmetkârı değil aksine erkekle eşit haklara sahip ekonomik, siyasi ve sosyal özgürlüğü olması gereken bireylerdir.

Güncelleme Tarihi: 07 Ağustos 2014, 15:25
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER