Memleketi zor günler bekliyor.
Yarın sandıktan ne çıkarsa çıksın öyle.
Türkiye yine güç ve kritik bir dönemin eşiğine gelmiş durumda.
Anlaşılan o ki, Saray’daki Sultan’ın pes etmesi zaman alacak ve sancılı olacak.
O, pes etmediği ya da anayasal sınırlar içine hapsedilmediği sürece, bu ülkede normalleşme ve istikrar kapısının açılması uzak bir ihtimal...
Bir başka deyişle:
Bugün Türkiye’de bir numaralı sorun Erdoğan’dır.
Tekrar ediyorum:
Erdoğan sorunu çözülmedikçe barış ve demokrasi, dolayısıyla gerçek istikrar hayaldir Türkiye’de...
Bunun için yarın seçim sandığına sahip çıkmalıyız.
Bunun için yarın mutlaka oyumuzu kullanmalıyız.
İKİNCİ NOKTA...
İkinci noktaya gelince...
7 Haziran’da AKP oyları 9 puan düştü.
AKP bir çıt daha aşağı indirilirse, Türkiye ‘Erdoğan sorunu’ndan çok daha çabuk kurtulabilir.
Erdoğan’a 7 Haziran’dan biraz daha kuvvetli dur diyen bir Türkiye düze çıkmanın kapısını açabilir.
ÜÇÜNCÜ NOKTA...
Üçüncü nokta HDP’dir.
Selahattin Demirtaş’la HDP bu memlekette barış ve demokrasi açısından eşsiz bir fırsat olmayı sürdürüyor.
Bu fırsat, Kürt sorunu ile ilgilidir.
Bu fırsat, PKK’nin dağdan inmesiyle ilgilidir.
Hiç aklınızdan çıkarmayın.
Kürt sorunu çözülmeden, PKK silah bırakmadan bu ülke düze çıkamaz.
Ne demokrasi, ne hukukun üstünlüğü, ne barış ve huzur, ne de ekonomik istikrar kapımızı çalar.
Hiçbiri olmaz.
Çünkü, refah için yatırılacak maddi manevi kaynaklar savaşa, silaha gider.
Ama sonunda değişen bir şey olmaz.
Çünkü iki taraf da birbirini silahla, savaşla bitiremez.
Kan ve gözyaşlarıyla geçen uzun yıllar bu ‘realite’yi göstermiştir.
İşte HDP bu bakımdan büyük bir şanstır.
Ben bu yüzden yarın oyumu yine HDP’ye atacağım.
DÖRDÜNCÜ NOKTA...
Dördüncü noktaya gelince...
Ankara’da savaş ve tenkil zihniyeti ağır basıyor.
Bu zihniyet eğer seçim sonrasında güç kazanırsa, bir başka deyişle yeni hükümette Erdoğan’ın eli güçlenirse -örneğin şöyle ya da böyle MHP desteğinde veya MHP ortaklıklığında- bir AKP hükümeti kurulursa, Türkiye’nin önünde barış değil savaş yolu açılır.
Not edin lütfen.
Bugünleri bile mumla arayacağımız bir ‘cehennem çukuru’nun içinde kendimizi bulabiliriz.
Saray’la asker ateşle oynuyor.
Öyle bir çizgide oynuyorlar ki, bu çizgi Kürtlerle barış yolunu açmaz.
Kürtlerin kopuşu ve bölünme yolu açılır.
Hiç aklınızdan çıkarmayın.
Türkiye Kürtleriyle, Suriye Kürtleriyle barış kapısını açamayan bir Türkiye, ne kendi barışını yakalayabilir, ne de demokrasi ve istikrarı...
YAŞAMSAL EYLEM...
İşte bunun içindir ki:
AKP oylarını bir çıt daha düşürmekten söz ediyorum.
İşte bunun içindir ki:
Benim oyum HDP’ye diyorum.
İşte bunun içindir ki:
Saray’daki Sultan düzeniyle kapkara bir perde Türkiye’nin üstüne örtülürken, buna karşı yılmadan, korkmadan mücadelenin ilk adımı olarak yarın, 1 Kasım’da sandık başı yapmanın yaşamsal bir ilk eylem olduğunu düşünüyorum.