Kadere bir bakışla ben miyim yoksa öylesine bırakılan kimse mi demeye kalmadan bir hayalin en derinine doğru bir yolculuğa yelken açar gibi...
Ve sana verilen bir yükün en altından kalkmanın verdiği bir özeti dile getirirken teyzeye; Ondan gelen hissi anlatamam ne denli bir hal ile dile geldiği,
Tıpkı hey hat misali sen dertli ben dertli ve gel gör ki hep dile dolanmış hüzün sözcükleri...
Acıklı bir eda, içten ah çekişle her şeyin bittiği ve yeni bir başlangıcın eşiği gibi hep hüzün dolu… Çocuğun beni görünce içine salınan tarif edilemez korku süregelen beyazlar içinde saklı kimliğim aslında ben kara çocuğum ve sen siyahları bile görmeyi tahammül edemeyen bir kişilik...
Kalemimin bile yavaş diyerek yetiştiremediği gönül diline ortak olurken; Bir çocuğu hayal etmek ve yerine gidip kucağa uzanmak boylu boyuna ne garip anne misali her an ne olacağı belli olmayan bir tablo misali...
İlkbaharın ilk filizlerini görmeyi arzularken Yeni filizlerin yeşermesine dört elle çabalarken ve sen hala aklımın köşesindesin diyen bir yaralı kalbi bir daha yâd ederken sonbaharın güzüne kapılır gibi bir güzü yaşattırır hayat sana Ne olur beni yalnız bırakma;
Benim gözyaşımı nasıl es geçersin ve nasıl vicdanın beni yalnızlığıma terk eder...Kardelenler çiçek açtı ve nevbaharın müjdeleri dile gelirken bitkilerde
Kapıların önüne yığılmış tonlarca odun parçası ve kıştan kalma kareler ile dile gelen en donmuş hayatlar.Ey çocuk sen güneşi görmesen bile o hiç batmaz ve yeniden doğmaz Bil ki batarsan bir daha doğmaz
Güncelleme Tarihi: 09 Haziran 2014, 11:53
Nazmi can Bayagi yaslanmissin Ama Yakisiklilik Devam Ediyor