kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

DAİŞ kimin Projesidir!

Elhamdulillah, müslümanız! Yine Elhamdulillah biz bu dini asla araç olarak kullanmayız. Hele ki siyasi araç olarak...

DAİŞ kimin Projesidir!
AKİF YILDIRIM- YÜKSEKOVA GÜNCEL

 Öyle bir din ki envaiçeşit paradokslar barındırıyor. İnsanların akıllarına türlü türlü sorular getiriyor; o sorulara da, istenilen doğrultuda yorumlanırsa, çok Naif cevaplar verilebiliyor. Hatta daha da istendik yorumlarsak DAİŞ (IŞİD) ile El- Nusra gibi ve benzeri bazı terörist örgütlerin katliamlarını meşru hale bile getirebiliyor. Neymiş efendim? Hasenat(!) Hani dedik ya: Bu din çok kolay suistimal edilebiliyor diye... Bu teröristler bunu çok iyi yapıyor. Keza bu kadar taraftar toplamak kolay değil.

        İşin daha da acı veren tarafı ise şudur: Bu terörist örgütler milliyet ayırmaksızın gayr-ı müslim (saydıklarını) durmadan katlediyor. Ortadoğuyu -tabiri caizse- tam bir cehenneme çevirdiler. Her gün yüzlercesini infaz edip duruyorlar. Din ayrımı yapmadan infaz yaptıkları olmuyor mu? Tabi ki oluyor. Zira Rojava ve Kobanê bunun en büyük delilidir. Buradaki katliamlar unutulacak gibi de değil.

        Bu yönüyle bakıldığında ve yaşananlar dikkatle analiz edildiğinde DAİŞ, eylemleriyle bir maşa görevi mi görüyor, DAİŞ bir bölgesel Kürt yönetimine engel mi olmaya çalışıyor; varsa böyle bir şey, kimler tarafından tezgahlandı; DAİŞ soykırım yapıyor, peki bu soykırımlar en çok kimin ve neden işine geliyor; yoksa Akdeniz'de petrol bulundu da orayı mı güvence altına almaya çalışıyorsunuz? Akabinde bulunan cevaplar her ne olursa olsun "Allah'tan korkun!" tepkisini vermekte gecikmiyoruz. Anlaşılan siyah kırmızıdan daha değerli bu günlerde. Yazık!

        Durumun benzer şekilde acı veren başka yönleri de var. Öyle ya, bir taşla iki kuş hesabı yapıldı. Örneğin yurdumuzdaki DAİŞ destekçisi bazı gruplar -kim oldukları dini suistimal edişleriyle âşikâr, ortalıkta cirit atıyorlar. Sistemin içinde çok önemli rolleri bulunuyor. Rollerini de öyle iyi oynuyorlar ki plan da tam tıkırında işliyor. En iyi rolleri de provokasyon! Bu yöntemle bölgedeki Kürt gençlerini kışkırtıp, olayları ateşleyip Kürt sorununun çözümündeki tampon bir bölgenin asayişini zedeliyorlar. Üzülerek söylüyorum ki başarı gösteriyor gibiler. Cizre'de rollerini iyi oynuyorlar. Halkı kışkırtmayı başardılar.

        Yalnız rolleri bu kadarla da bitmiyor. Tekrar ediyorum: Bir taşla iki kuş... Asıl niyetlerini sona saklamış bulunuyorlar. Bu gruplar DAİŞ'in Türkiye kolu... Niyetleri ise Irak ve Suriye'de gerçekleştirdikleri eylemler ile yapılanmaları aynı haliyle Türkiye'ye taşımak. Yapılanmanın ilk ayağı ise Batman'da yerel seçim döneminde kendini gösterdi. Yalnız şiddet eylemlerini Batman'da değil Cizre'de gerçekleştirmeye başladılar. Çünkü Cizre'nin hassas bir bölge durumunda olduğunu gördüler ve burada az da olsa güçleri var. Nitekim yerel seçimlerdeki oy oranları bunu gösteriyor. Yaşananların bu denli ses getirmesinde hükumetin tavrının da büyük etkisi bulunuyor. Fanatik tavırlarıyla bu grupları pohpohluyorlar.

        Bahsettiğim sisteme gelince... Tam olarak şunu söylemek istedim: Kaç zamandır bir "barış süreci" dedikodusudur almış başını gidiyor. Lafla peynir gemisi yürütülmeye çalışılıyor. Önümüzdeki seçimlere kadar yürüsün de gerisi önemli değil düşüncesi hakim. Seçimlerde ise bu durum siyasi bir rant olarak kullanılmayı bekleyecek. Yani demem o ki seçimlere kadar bir oyalama söz konusu. Ve ben o seçimlere yakın bir zaman kala hükümetin seçim meydanlarında sarf edeceği sözleri duyar gibiyim. "Biz Kürt sorununu çözmeye uğraşıyoruz ama bölgede buna engel olanlar var." Aslında çok da haksız sayılmazlar. Evet, gerçekten engel olanlar var. Ama eklemedikleri şu ki engel olanlar onların kendi piyonları! Onları oraya provokasyonlarla huzur kaçırmak için yerleştiren kendileri gibi. Başbakan yardımcısı ve hükumet sözcüsü Bülent Arınç'ın sözleri de bu durumu biraz daha destekliyor. Provokatörleri tanır gibi konuşuyor. Hani dedik ya hükumetin fanatik tavırları diye...

        Tekrar etmekte fayda var ki belki provokasyon ehilleri niyetlerinden vazgeçerler. Halkımız hevesinizi kursağınızda bırakacaktır... Buna yürekten inanıyorum.

Güncelleme Tarihi: 31 Aralık 2014, 13:44
YORUM EKLE
YORUMLAR
gever
gever - 10 yıl Önce

güzel anlatım başarılar

SIRADAKİ HABER