Kimi gözleri ağlamaklı olduğu oluk oluk aktığı bir çeşmi siyahın
Kimi nehirlerin bile hayretle seyre daldığı bir akını ifade etmekte
Sen gönlümü terki diyar ettiğin gülşen, sensizliğin sürgün olduğu bir diyar ve acısı dinmez bir sürencemin ahenginde…
Gece yolculuğu misali hep karanlık hep karanlık, akıl almaz bir zifiriliğin ve bitmek tükenmek bilmeyen bir yolculuğun uzun bir yolun çekilmezliği gibi hep aksetmekte yokluğun…
Adını anıyorum ve sessizliğime sığınarak seni içimde yaşatmaya çalışırken bir daha haykırarak gel ey karanlığımı şafağa çeviren ansızın güneşim.
Doğ içime beni hasretle yakma ve yak içimde bir meşale misali hep yansın dursun o yandıkça yüreğim sana doysun ve seninle yaşasın öylece…
İki pencereden bakıyorum hayata; hem benim için hem de içimde hissettiğim dostlarım için seyre dalarak...
Akıp giden sessizliğe hiç boyun eğmeden ve hiç bir şey için geç değil bir şey, bir şey için geç değil hiç bir şey misali
Hayatı ya seçeneklere bırakmalı ya da klasik bir usulle dile gelen yazılmalı ki değerlendirilmeye alınsın ve Taki kanaat getirilsin.
İçindeki yangına ya dur demeli ya da körükle gitmeli. Per perişan ettiğini sandığın yalnızlığını kendi hayatına değiştiğin an gibi; ya alev olup sarmalı ya da uzaklaşabildiğin kadar uzaklaşmalı…
Sabahın ilk ışığı gibi olmalı hep özlem duyulan, karanlığı ışığa emanet bir dille ışığın sustuğu yerde gülüşlerin aydınlatır edasıyla; ya sevgili olmalı ya da sevgiyi hiç eksik kılmamalı...
Karanlığa yüz tutmuş bu gönlü sana emanet ediyorum; ya güneşim ol ya da gölge olma umutlarıma
01.06.2014.13.13
Güncelleme Tarihi: 02 Haziran 2014, 10:13
şiir-komedi türünde başarılı bir baş yapıt tebrilkler