Gel ki güneşlerin beni bulsun karanlığa gömülen şu dakikalarım, acıyı bertaraf et gülümseyen çocuklar gibi yokluğu bir tebessüme boğ en can alıcı bir hal ile…
Belki artık güneşin ziyasına hasretiz dünden kalma, buruk bir yüreğin toz pembe hayalini yaşamakta ısrarla ve mekanın verdiği acıyı can çekmekte en büyük sancı ile yürekte bir kor misali hangi kuytulardadır.
İktidarın, Türkiye'de izlediği "sürdürülemez" ve "kazanılamaz" Kürt politikası, şimdi Suriye'ye de sirayet etti. "PYD'ye karşı diplomatik zafer" kazanırken, Cenevre'de "uluslararası diplomasi"yi sakatladı.
Ne var ki, “müttefik” Amerika da, bölgede nüfuz kazanma peşindeki Rusya da PYD’yi Suriye konusunda çözüm için vazgeçilmez sayıyorlar. Eğer objektif bakılabilirse, bu konuda haklılar. IŞİD’le mücadeleyi PYD/YPG bugüne kadar neredeyse tek başına üstlendi.
Gemlik Gübre Fabrikası'nda bir işçinin ölümü ve bir işçinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgili değişen bilirkişi raporu ile aklanan fabrika sahibi patlama sırasında çevredeki evlerin camlarının kırılmasına ilişkin soruşturmada ise şüpheliler arasında yer alıyor.
Ev malzemeleri satan züccaciyemsi dükkânın önünde dallı güllü kumaşlarla kaplı sünger yataklardan koca bir tepe vardı. “Bizim döşekler, yorganlar yün olur. Bu sünger olanlar Sur’dan gelenler için. 20 liraya yatak işte...” dedi. Adına Yaşar diyelim. Bütün yün yorganları Sur’da şu an.
Sırrı Süreyya Önder: Dokunulmazlığımızı kaldıracaklar. Durum öyle gösteriyor. Ve tutuklanacağız. Ama bunun bu meselenin çözümüne hiçbir katkısı olmayacak. Yapacaklar bunları, ama bir Tansu Çiller derbederliği ile değil, daha sofistike yapacaklar.
Başka bir zamanda yankılanıyor gülüşleri, kayıtlarını bu dünyadan umarsızca düşürdüğümüz çocukların. Başka bir dünyaya efsunla yazdırmışlar ama sadece adlarını, soyadlarını değil.