Kaçmadıklarını, halkın arasında olduklarını dile getiren Eşbaşkan Sefalı, "Halkın yüzde 90-95 oy vererek, seçmiş olduğu kişileri yok saymak, halkın iradesini tanımamaktır. Yönetim tarzı gidip bir binada tıkılıp, halkı yönetmek değildir. Bu mahallelerde de yapılabilir. Her gün bir mahalledeyiz, her gün halkla birlikte iç içeyiz" dedi.
Birçok merkezde art arda özyönetim ilan edilmesinin ardından başlatılan siyasi soykırım operasyonlarında çok sayıda belediye eşbaşkanı gözaltına alınarak tutuklandı. Seçilmişlerin tutuklanmasına gerekçe olarak TCK'nin 302. maddesi "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" gösterilirken, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde de belediye eşbaşkanları Tacettin Sefalı ve Ruken Yetişkin hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Adreslerine yapılan baskında bulunamayan eşbaşkanlar, ilçeden ayrılmadı ve halkın özsavunmasını aldığı mahallelerde görevlerini sürdürüyor.
'Özyönetim halkın kendi iradesini ortaya koymaktır'
Haklarında verilen yakalama kararını değerlendiren Belediye Eşbaşkanı Tacettin Sefalı, özyönetim ilanlarının ardından halkın sokaklara döküldüğünü ve yaşam alanlarını korumaya başladığını, bunu hazmedemeyen devletin de büyük saldırılar gerçekleştirdiğini dile getirdi. Saldırılardan en ağırının gerçekleştirildiği Yüksekova'da 4 sivilin katledildiğine işaret eden Sefalı, "Devletin artık bunu kabullenmesi lazım. Özyönetim devletten kopuş değildir, kendi iradesini ortaya koymaktır. Halk buna ciddi şekilde sahip çıkıyor" dedi.
'Kaçmıyoruz, halkımızın arasındayız'
Özyönetim ilanlarından sonra haklarında gözaltı kararı alınmasına ilişkin konuşan Sefalı, "Hiçbir biçimde kaçmıyoruz, halkımızın arasındayız, sokaklarda, mahallelerde birlikteyiz. Özyönetim ile ilgili gereken ne adım varsa halkımızla birlikte tartışıyoruz, yerine getiriyoruz. Devlet tam bir katliamcı tarzla yaklaşıyor. Tüm sivil vatandaşı potansiyel suçlu gibi görerek saldırıyor. Bu halkı tanımayan kurumları, halk nasıl kabullenecek, bu mümkün değildir. Bu bir kopuş değildir, ama halk burada öz iradesini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
'Yönetim tarzı bir binaya tıkılıp yönetmek değildir'
Devletin seçilmişlere yönelmesinin kabul edilemez olduğunun altını çizen Sefalı, "Halkın yüzde 90-95 oy vererek, seçmiş olduğu kişileri yok saymak, halkın iradesini tanımamaktır. Ama zaten halk seçilmişlerini koruyor, sahipleniyor. Bu bilindiği gibi sarayın bir talimatıdır, sarayın hovarda tutumudur. Kendi saltanatı için yapamayacağı şey yok. Şehit kanı üzerinden siyaset yapıyor, nerdeyse bir ülkeyi parmağında oynatıyor. Biz ne saraydan ne de onun polis ve askerinden korkuyoruz. Biz burada elimizden geldiği oranda kendimizi yönetmeye çalışacağız. Halkla beraber bu sokaklarda, mahallelerde olacağız. Yönetim tarzı gidip bir binada tıkılıp, halkı yönetmek değildir. Bu mahallelerde de yapılabilir. Her gün bir mahalledeyiz, her gün halkla birlikte iç içeyiz. Halkın sorunlarına çözüm olmaya çalışıyoruz. Beraber tartışıyoruz, birbirimizi dinliyoruz, beraber çözüm olmaya çalışıyoruz. Devletin bizden elini çekmesi gerekiyor. Özyönetim halkın hakkıdır, devlet bunu elimizden alamaz" diye konuştu.DİHA
Güncelleme Tarihi: 29 Ağustos 2015, 11:25
Haklarında yakalama kararı var ama onlar halkın arasında
Özyönetim ilanlarının ardından haklarında yakalama kararı çıkarılan Yüksekova Belediyesi eşbaşkanları Tacettin Sefalı ve Ruken Yetişkin, kararın ardından halkın özsavunmasını sağladığı mahallelere geçerek, çalışmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.