Elde ettikleri başarı ile "erkek egemen siyasetin merkezine müdahale ettiklerini" dile getiren HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, özgün işleyişi ve mekanizması olacak olan HDP Kadın Grubu'nun Türkiye'nin savaşa girmesi ve Öcalan'ın özgürlüğünü sağlaması gibi toplumsal çalışmalar da yürüteceğini kaydetti.
HDP Kadın Grubu, geçtiğimiz günlerde yapığı ilk kadın vekil toplantısının içeriğine ve aldığı kararlara ilişkin HDP Genel Merkezi'nde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, HDK Eş Sözcüsü Sabahat Tuncel, HDP Kadın Grubu üyesi 32 kadın vekil, KJA üyeleri ile kimi kadın örgütleri temsilcileri de katıldı.
'Büyük kolektif bir başarı elde edildi'
Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, 2015 genel seçimlerinde kadınlar ve HDP olarak büyük bir kolektif başarı elde ettiklerini, kolektif başarının temelinde ise ülke sınırlarını aşan inanılmaz bir kadın gücünün olduğunu söyledi. Yüksekdağ, AKP'nin, IŞİD zihniyetli erkek egemen sistemin kadınları hedef alan ağır saldırılarına, katletme, sindirme girişimlerine karşı seçimlerde elde ettikleri başarının ilham kaynağının ise Rojava Kadın Devrimi ve kadınların Kobanê direnişindeki öz örgütlülüğü, öncü rolü olduğunu söyledi.
'Artık Meclis'te 32 vekilli bir kadın grubumuz var'
Kazandıkları yüzde 40 temsiliyeti, sayısal veri olmaktan çıkarıp kadın özgürlük mücadelesi açısından devrimsel bir durum haline getireceklerini ifade eden Yüksekdağ, "Erkek egemen siyasetin en merkezine müdahale etmiş bulunuyoruz. Artık Meclis'te 32 vekilli bir kadın grubumuz var. HDP Grubu içinde kendi iç işleyişi, özgün yönetimi olan bir özgün kadın grubu. Bu bize kadın politikaları üretme ve izleme, erkek egemen ülke siyasetine kadın bakış açısıyla müdahale etme, kadın sorunlarına dair öncelikli gündemler oluşturup, çözüm stratejileri geliştirmek için Meclis'te alan açacak, kadınları söz ve iradeleriyle Meclis'e taşımanın kanalını ve yeni olanaklarını oluşturacak" şeklinde konuştu.
'Kadın örgütleri ile işbirliği içinde olacağız'
Yüksekdağ, Kadın Grubu olarak kadın özgürlüğü perspektifiyle gerçekleştirecekleri bütün çalışmaları, kadın örgütleriyle sıkı ve sistemli bir ilişki içinde yürüteceklerini de vurguladı. Ayrıca Meclis içindeki diğer partilere mensup kadın vekillerle de kadın sorunlarının çözülmesi, çeşitli alanlarda kadın politikaları geliştirilmesi, kadın bakış açısı oluşturulması konusunda ortak çalışma yapma çabası içinde olacaklarını kaydetti.
'Öcalan'ın özgürlüğü şart'
Yüksekdağ, Öcalan'ın özgürlük şartlarına da dikkat çektiği konuşmasında şunları kaydetti:
"10 maddelik ortak Dolmabahçe metninin hayata geçirilmesi, İzleme Heyeti ve Hakikat Komisyonu'nun ivedilikle kurulması, Sayın Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin derhal kaldırılması, sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının hızla sağlanması şarttır. Seçim bildirgemizde de yer alan kadınların barıştan ve çözümden yana taraf olması başlığı çerçevesinde hem barış ve çözüm süreci hem de Kobanê ve Rojava Devrimi konusunda doludizgin savaş, çatışma ve çözümsüzlüğe yol alan Erdoğan rejimini engellemek konuyu kadın kurumlarıyla tartışıp, ortak ve etkin bir planlamaya kavuşturmak önceliğimiz olacaktır.
Öncelikli olarak Kobanê'ye vekil ve kadın kurumlarından oluşan ortak kadın heyeti göndermeyi planlıyoruz. Kadınların barış ve müzakere süreçlerine eşit ve örgütlü katılımının güvence altına alınması çerçevesinde Güvenlik Konseyi'nin 1325 sayılı kararının ve gerekli her türlü tedbirin hayata geçirilmesi için çalışacağız. Başta Kadın Özgürlük Meclisi olmak üzere kadınların müzakere süreçlerine etkin katılımını sağlayacak örgütlenmeleri destekleyecek ve dayanışma içinde olacağız."
'Seçim vaatlerimizi hayata geçirmenin zamanıdır'
Yüksekdağ, aynı zamanda kendileriyle birlikte kadın iradesini de Meclis'e taşıyacaklarının altını çizerek, "Toplumun demokratikleştirilmesi ve cinsiyet özgürlükçü bir çizgiye çekilmesi konusunda önemli bir adım olan eş başkanlığın sadece genel başkanlıkta değil, bütün yönetim organlarında geçerli olması ve kadın kotasının uygulanması, için çalışacağız. 'BİZ'ler Meclis'e, Kadınlar Meclis'e' demiştik. Sadece Biz Meclis'e gitmeyeceğiz, Biz'leri, halkları, kadınları Meclis'e taşıyacağız demiştik. İşte şimdi bunu hep birlikte hayata geçirmeye başlamanın zamanıdır" ifadelerini kullandı.
'Geleceğimiz kadın inşalı bir yaşam ile var olsun'
Daha sonra söz alan DTK Eşbaşkanı Selma Irmak da, sahip oldukları büyük gücün farkında olduklarını dile getirerek, "Eğer bütün kadınların gücü birleşirse dünya yerinde oynar" sözleri ile kadınların gücünün ne kadar etkili olduğuna işaret etti.
Irmak, "Başka bir dünya mümkün ve biz kadınlar bunu başarabiliriz. Var olana tekçi faşizan ötekileştiren iktidarcı sistemleri yerle bir edebiliriz" dedi. Seçim sürecinde de kadınlar olarak karşılaştıkları sorunlara da dikkat çeken Irmak, yaşananları bir engel olarak görmediklerini, yola devam edeceklerini söyledi. Sözlerinin devamında 32 kadın vekilin milyonlarca kadının sözcüsü ve temsilcisi olarak Meclis'e girdiğini ifade eden Irmak, seçim beyannamesinde yer verdikleri tüm başlıkların sonuna kadar arkasında olduklarını söyledi. Irmak konuşmasını "Geleceğimiz kadın inşalı bir yaşam ile var olsun" sözleri ile noktaladı.
'Bir basın gurubu olarak bize ayar vermeleri hadleri değil'
HDK Eş Sözcüsü Sabahat Tuncel ise HDP'nin ilk kadın vekil sayısını hatırlatarak, Meclis'e giren 32 kadın vekilin siyasi tarih açısından çok önemli olduğuna vurgu yaparak, elde edilen başarının sadece kendilerine ait olmadığını, tüm Türkiyeli kadınların başarısı olduğunu söyledi.
Tuncel, Star Gazetesi'nin bugün HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın konuşmalarına atfen 'Susturun şu şirreti' sözleriyle servis ettiği haberine de sert tepki göstererek, "Önce kadını vurun diye bir söylem vardır. İşte bu gazetede böyle bir şey. Kendi görevini yapmayarak kendisini bir siyasi parti olarak görüp haber yapmıştır. Bunlar gidip AKP'de siyaset yapsınlar. Siyasi bir parti olarak haber yapmasınlar. Figen Yüksekdağ'ın yaptığı konuşma sadece ona ait değil, aynı zamanda bütün kadınların ve partimizin sözüdür. Bir basın gurubu olarak bize ayar vermeleri hadleri değildir. Bu son değildir, ebetteki buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
Yüksekdağ ise basın mensuplarının yine bu yönlü yönelttiği soruya da "Gerekli cevabı partimiz verecektir. Ben kişisel cevap vermek istemiyorum. Bu durum ibretliktir. Bakıp ibret almak gerekir" diyerek yanıt verdi.DİHA
Güncelleme Tarihi: 29 Haziran 2015, 16:11