Yüksek: Ablukayı kırmak, katliamları önlemek için harekete geçme zamanı

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, AKP'nin Cizre'deki ablukasını ve Kürdistan'da gelişebilecek tüm katliamları durdurmak için başta Diyarbakır olmak üzere bütün kentleri demokratik temelde tepkilerini ortaya koymak üzere saat 17.00'de harekete geçmeye çağırdı.

Yüksek: Ablukayı kırmak, katliamları önlemek için harekete geçme zamanı
DBP eş genel başkanları Kamuran Yüksek ve Emine Ayna, AKP'nin devreye soktuğu topyekün savaş konsepti kapsamında Cizre'de gerçekleştirilen infazlar ile batıda DBP ve HDP parti binalarına ile Kürt halkına yönelik gelişen ırkçı saldırılara ilişkin DBP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Geçmişte de defalarca katliam ve işkence tablosuna şahitlik ettikleri Türkiye'nin içinden geçtiği koşullara dikkat sözlerine başlayan Eş Genel Başkan Kamuran Yüksek, "Bu kadar ölüm, bu kadar işkence ve vahşet uygulamalarını gerçekleştiren kimdir?" diye sordu. 

Bu ülkede savaş çıkartan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'dir

Geçmiş dönemlerde savaş şiddet sarmalının yol açtığı şiddet ve ölümler üzerinden iktidarların kamuoyunu manipüle ederek, kendilerini sorumluluk noktasından uzaklaştırmayı başardıklarını söyleyen Yüksek, "Artık biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bir kez daha iktidarda kalmak için savaş çıkartanları unutmayacağız. Onları teşhir etmeye ve onlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu ülkede savaş çıkartan, bugün askeri polisi ve sivili ile ölümlerin nedeni Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'dir. Bunu anlatmaya devam edeceğiz ve halkımız da bu gerçeği hiçbir zaman unutmamalıdır" diye konuştu. 

İktidar olamayınca savaşı seçtiler

Devreye soktukları savaş politikası ile çözüm süreci masasını deviren AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu masayı kimin devirdiğini manipüle etmeye çalıştığını da ifade eden Yüksek, "Bu ülkede demokratik bir çözüm gerçekleşebilirdi, ama bunu ortadan kaldıran 10 ve 15 Mart aralarında açıklamalarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onu takip eden AKP olmuştur. O günden bu yana ülkede kaos ve savaş çıkartmakta ısrar eden bir hükümet gerçeği ile karşı karşıya kaldık. 7 Haziran seçimlerine kadar bu konuda provokasyonlara gelmeyerek, hükümetin amacına ulaşmamasını büyük oranda engelledik. Ancak hemen sonrasında tek başına iktidar olamayınca, Ortadoğu'daki gelişmeler istedikleri çerçevede olmayınca savaşı seçtiler" dedi. 

'Ayağında pabucu bile olmayanların uğradıkları linçi unutmayacağız'

Yüksek, AKP'nin tercih ettiği savaş ve kaosun Kürdistan'da ölümlere, batıda ise linç saldırılarına yol açtığını da kaydetti. Yüksek, bu konudaki sözlerine şöyle devam etti: 

"Batıda hiçbir Kürt evinde rahat oturamıyor. Bir kez daha Kürt çocukları Kürt olduğunu söyleyemeden sokaklarda dolaşma psikolojisi ile karşı karşıya bırakılıyor. Kürtçe konuştuğu için linç ediliyorlar. O, 70 yaşındaki dedenin fotoğrafını biz santim santim hafızalarımıza kazıyoruz. Ayağında pabucu bile olmayanların uğradıkları linçi unutmayacağız. Bunları örgütleyen Recep Tayip Erdoğan ve şurakası AKP hükümetidir. Bir gece de 400 parti binamıza saldırıları genişleten AKP hükümetidir. Israrla hedef göstererek bu linçi örgütlemektedirler." 

Linç saldırılarının ardında 4 Eylül'den bu yana polis ve özel harekatların katliam girişimleri ile karşı karşıya kalan Cizre'ye dikkat çeken Yüksek, Kürdistan kentlerinin militarist güçler tarafından abluka altına alındığını belirtti. 

'Kaç Kürdü daha katlederek amacınıza ulaşacağınızı düşünüyorsunuz?'

Cizre'de savaş politikaları sonucu yaşamını yitiren 35 günlük Muhammed bebeğin Recep Tayip Erdoğan'ın politikaları sonucu yaşamını yitirdiğinin altını çizen Yüksek, "İnsanlar Recep Tayip Erdoğan'ın tetikçileri tarafından sokak ortasında infaz ediliyorlar. Cizre'de olduğu gibi Kürdistan'ın bütün kentleri abluka altındadır. Resmen bir ülke, başka bir ülkeyi işgal etmiş gibi abluka altına alınıyor. Bu ülkenin seçilmiş milletvekilleri, bakanları ve bir partinin eş genel başkanları bir kente giremiyor. O kentteki katliamları durdurmak için yapılan bütün girişimleri engelliyorlar. Neler oluyor Cizre'de. Sadece dün gece 8'den fazla yurttaşımız katledilmiştir. Kaç Kürdü daha katlederek amacınıza ulaşacağınızı düşünüyorsunuz? Ama artık biz Kürtler katledilmeyi kabul etmeyeceğiz, batıda infazları linçleri kabul etmeyeceğiz. Kürdistan'da kendi coğrafyamızda özgür yaşamak istiyoruz demokrasi istiyoruz. Hukuku geliştirmek istiyoruz. Bu devletin ceberut yönetimi altında yaşamak istemiyor, demokratik yönetimler oluşturmak istiyoruz" diye konuştu.

Türkiye halklarına çağrı

Yüksek, Kürt halkına linç kültürünü ve katliam girişimlerini dayatan zihniyete karşı ortak duyarlılık ve ulusal birlik çağrısında da bulundu.

"Biz Türkiye halklarıyla birlikte yaşamak istiyoruz ama eşit haklarla özgür bir şekilde demokratik bir ortamda" diyen Yüksek, Türkiye halklarına ise "Bugün bizi birbirimize düşürmeye çalışan bu iktidar zihniyetine karşı gelin hep beraber mücadele edelim, bir kez daha teslim olmayalım. Biz bunların zulmü altında yaşamak zorunda değiliz. Yeni demokratik bir ülke yaratabiliriz bunların oyununa gelmeyin" çağrısında bulundu.

Yüksek, Türkiye toplumuna dönük çağrısını şu sözlerle sürdürdü: "Burada Kürt kentlerinde tüm Kürtleri kendi geleceklerini tayin etmek üzere bir birine sahip çıkmaya demokratik temelde kenetlenmeye örgütlenmeye çağırıyorum. Bugün Cizre, yarın başka bir kentte bu ablukalar sürdürülecek. Bütün Türkiye toplumunu bu konuda sorumlu olmaya çağırıyoruz. Vicdanı olan herkes ses çıkarsın. Katliamlara dur desin. Bugün demokratik Türk kardeşlerimizin demokratik Kürt halkına el uzatma zamanıdır." 

Cizre için saat 17.00'de sokağa

Kürt halkına da AKP'nin Kürdistan'daki ablukasını kırmak ve katliamları durdurmak üzere demokratik temelde eylem çağrısında bulunan Yüksek, sözlerini "AKP'nin Kürdistan'daki ablukasını ancak halk kırabilir. O zaman Cizre'deki ablukayı kırmak için katliamları önlemek için ve Kürdistan'da gelişebilecek tüm katliamları durdurabilmek için halkımız demokratik temelde harekete geçmelidir. Bugün saat 17.00 itibariyle başta Diyarbakır olmak üzere bütün kentleri demokratik temel de tepkilerini ortaya koymak üzere harekete geçmeye çağırıyoruz. Ancak bu zulmü böyle durdurabiliriz. Bu ablukaları böyle kaldırabiliriz. Cizre çevresindeki bütün insanlar Cizre'ye gitmelidir. Her yerde Cizre'ye sahip çıkılmalıdır" diyerek noktaladı.DİHA


Güncelleme Tarihi: 10 Eylül 2015, 17:15
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER