ÜLKE KAN GÖLÜNE DÖNMÜŞ DURUMDA

Şırnak'ta "KCK" adı altında 41'i tutuklu 55 Kürt siyasetçi hakkında açılan davanın duruşmasında konuşan Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, cezaevlerinde başlatılan süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerini hatırlatarak, "Ülke kan gölüne dönmüş durumda.

ÜLKE KAN GÖLÜNE DÖNMÜŞ DURUMDA
Savaş giderek kızışmakta. Kaygılıyız. Sayın Öcalan'ın cezaevi, güvenlik ve sağlık koşulları düzeltilmeli, anadilde savunma hakkı tanınmalıdır" dedi.

Şırnak'ta "KCK" adı altında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınıp haklarında dava açılan Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın da aralarında bulunduğu 41'i tutuklu 55 Kürt siyasetçinin yargılandığı davanın duruşmasına Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Diyarbakır Adliyesi çevresi ve içinde yoğun polisiye önlemler alınırken, adliyeye girmek isteyen yurttaşlar 3 arama noktasında didik didik arandı. Tutuklu sanıklardan 10'u raporlu oldukları gerekçesi ile duruşmaya katılmaz iken, aralarında Sarıyıldız'ın da bulunduğu 31 sanık ile sanık müdafileri duruşmada hazır bulundu. Heyet değişikliği nedeniyle eski zabıtların okunduğu duruşmada yeni yasa kapsamında bazı tutuklu sanıklar için yapılan tahliye talebinin tamamının reddedildiği bildirildi.

Sarıyıldız: Sayın Öcalan'ın cezaevi, sağlık ve güvenlik koşulları düzeltilmeli

Esas hakkındaki beyanı için söz verilen iddia makamı, sanıkların CMK 100/3 maddesi gereğince tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Ardından tüm sanıklar adına söz alan tutuklu BDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, cezaevlerinde başlatılan süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerine dikkat çekti. Sarıyıldız, şunları kaydetti: "Onların özetle iki talebi bulunmaktadır. Birincisi Sayın Öcalan'ın cezaevi, güvenlik ve sağlık koşullarının temininin sağlanmasıdır. Sayın Öcalan en son görüşmesinde kendisinin koşullarının düzeltilmesi halinde ülkedeki savaş ortamının bir hafta içerisinde sona erebileceğini belirtmiştir. Bu koşulların kendisine sağlandığı takdirde sorunların çözümü konusunda bir aşama kaydedilecektir. Şu an ülke kan gölüne dönmüş durumda. Giderek savaş kızışmakta… Bizde bu ülkede ciddi kaygılar yaşamaktayız. Bir halkın temel taleplerinin siyasal taleplerinin görülmemesi nedeniyle bu durumu bu hale getirmiştir. Siyasi tutuklulara anadilde savunma hakkı verilmemesi sorunu bu aşamaya getirmiştir. Bu durumun milyonlarca insanın duygusal olarak kopmasına neden olacaktır."

Kürtçe 'düşünülen' dil olmaktan çıkmadı

Ardından iddia makamının esas hakkındaki ara mütalaasına ilişkin söz verilen sanıkların Kürtçe beyanı tutanaklara "Sanıkların Kürtçe olduğunu düşündüğümüz bir dilde konuştuğu görüldü" diye yazıldı. Sanıkların ardından iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına ilişkin söz verilen müdafi avukatlardan Mesut Beştaş, dosyada iddia edilen suçlamalara ilişkin gizli tanık, telefon tape ve ortam dinleme kayıtlarının usule aykırı şekilde hazırlandığını bu nedenle kabul etmediklerini yenileyerek esas hakkındaki mütalaaya iştirak etmediklerini söyledi. Dosyada usulde yapılan hata ve yaşanan eksikliklerin ileriki süreçte ilgili merciler tarafından görüleceğine işaret eden Beştaş, diğer yandan 5 Temmuz'da 6352 Sayılı Yasa ile 250 ile görevli mahkemeler yerine kurulan mahkemelerin yargılama faaliyetlerini eleştirdi.

Beştaş: Siyasi davalar toplumsal barışa katkı sunmalıdır

Doğal yargılama ilkesinin ihlal edildiğini CMK 250 ile görevli mahkemelerin halen yargılama yaptığını ve bunun adil yargılamaya zarar verdiğini söyleyen Beştaş, "Yetkisiz ve görevsiz yargılamadan dolayı yargılamayı yapamayacağı, bu mahkemeler açısından sakat bir durum söz konusudur. Yargılama tatmini gerektirir. Kuşkusuz sanığın kendisi tatmin olmayacaktır. Sanığın duyduğu kaygılar objektif bir kanıya sahipse adil bir yargılama söz konusu olamaz" dedi. Mahkeme heyetine "Hükümetle aranızda bir çatışma söz konusu ise çatışabilmelisiniz" diyen Beştaş, şunları kaydetti: "Usul açısından yargıladığınız kişiler DTK ve BDP içerisinde faaliyet gösteren kişilerdir. Bu da davanın siyasi olduğunu gösteriyor. Siyasal olması toplumsal sorunları çözme yolunda, toplumsal barışa katkı sunması için çözüm üretebilmelidir. Şu ana kadar ülkemizde istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasının nedeni huzurunuzda bulunan KCK davasıdır. Tutukluluk dışında bir tedbirin uygulanmasını yasa düzenlemiştir. Bunun dışında hiçbir somut çözüm ortaya koymamasının nedeni hükümet ile mahkemeler arasındaki çatışmalardır" diye kaydetti.

Verilen aranın ardından sanıkların tamamının tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Aralık tarihine erteledi. DİHA

Güncelleme Tarihi: 24 Eylül 2012, 21:17
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER