"İstanbul Avcılar Yeşilkent mahallesi G.103 sok. No:46/1 adresinde yaşayan Hüseyin ve Sevinç İsmailoğlu çifti, her aşaması paralı hale getirilen sağlık sisteminin ve Hipokrat yemininden uzaklaşmış, dini referanslarla “kürtaj yapıp günaha giremem” “devlet bakar” anlayışı ile hareket eden doktorun ihmali ve ameliyat anında gelişen tahihsizlikler nedeniyle ağır bir sağlık sorunu ve trajedi ile karşı karşıya bulunmaktadır.
Anne İsmailoğlu’nun aktarımlarına göre, hamileliği süresinde düzenli olarak Avcılarda bulunan Hospital Hastanesinde Dr. Sadullah Yesevi'ye kontrollerini yaptırır. Hamileliğin 3.5-4. ayında Dr.Yesevi, hastasını, 15 günde bir hastaneye gelen Dr. Lemi İbrahimoğlu’na yönlendirir. Dr.İbrahimoğlu, bebeğin mide torbasının olmadığını ve down sendromlu olacağını, “çaresine bakmalarını” söyler. Aile durumu Dr. Sadullah Yesevi’ye iletir ve “çaresine bakalım” deseler de doktor, ”ben öyle bir şey görmüyorum, yok öyle bir şey” diyerek aileyi başından savar. Ne yazık ki, aylarca ikilem içinde kalan aile doğum sırasında gerçeği, bebeğin “özürlü” mide torbasız ve down sendromlu olduğu öğrenir ve Dr. Yesevi’ye “neden bunu bize yaptınız, doktor bey” dediklerinde, “çocuğu alıp da günaha mı girecektim, sen bakamazsan devlet bakar’ cevabını alırlar.
15 ay önce down sendromlu olarak dünyaya gelen Ahmet bebek, mide torbası için ameliyat olmak üzere Şişli Etfal hastanesine sevk edilir, ancak bebeğin ameliyat esnasında soluk borusu da zarar görmüş, ses teli zedelenmiştir. Ameliyattan sonra doğal yoldan nefes alamaz hale gelen bebeğin boğazı delinerek makineye bağlanmıştır. Makine her 15 dakikada bir temizlenmesi gerekmektedir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen aile çocuklarını hayatta tutmaya çalışırken ilaç parası bulmakta zorlanmaktadır.
“Günaha giremem” deyip aileyi bilgilendirmeyen, gerçeği saklayan, tıbbi olarak kürtaj yapmayı reddeden hekimin hekimliği kadar, “doğur devlet bakar” yaklaşımının da giderek yaygınlaşması, devletin ise bi-haber olduğu bu tür vakalar, bireysel ve ailevi trajedilerine yol açmaktadır. İsmailoğlu ailesinin temel insan haklarından olan sağlığın her aşamasının paralı hale getirildiği koşullarda, İsmailoğlu ailesinin ve Ahmet bebeğin sağlık ve sosyal bakım hizmetlerinin devlet tarafından karşılanması, bu olaylarda mesleki ihmali olanların ortaya çıkarılıp, cezalandırılması gerekir.
Konuyla ilgili olarak;
1) “Günaha girmemek” için gerçeğin gizlenmesi, hasta haklarının ihlal edilmesi hekimlik etiğinde var mıdır?
2) 25.08.2015 tarihli Evrensel Gazetesi internet sayfasında yer alan Eren ERGİNE / Haşim DOĞU imzalı haberden haberdar oldunuz mu? Oldu iseniz ne zaman haberdar oldunuz ve ihmali olanlar hakkında ne yapmayı düşünüyorsunuz?
3) Avcılar Hospital Hastanesi ve Dr. Sadullah Yesevi hakkında etkin bir soruşturma yapmayı düşünüyor musunuz?
4) Ahmet bebeğin Şişli Etfal hastanesindeki soluk borusu ameliyatı sırasında tıbbi bir ihmal olup olmadığı yönünde inceleme yapılması söz konusu mudur?
5) “Başında uyusak ya da hortumunu 15 dakikada bir temizlemeyi unutsak çocuğumuz hayatını kaybedecek” diye yüreği ağzında kıvranan Sevinç anneye “doğur devlet bakar” diyen Hükümetiniz nasıl bir yardımda bulunacaktır?
6) Bir ömür boyu sağlıksız bir insan olarak hayatta kalma, topluma karışma mücadelesi içinde yaralı, ürkek bir kuş gibi çırpınacak Ahmet bebeğe devlet nasıl bakacaktır?
7) Avcılar Telekom’da temizlik işçisi olarak asgari ücretle çalışan ve fark ücretini ödeyemedi için ilaç alamıyorum diyen babaya ne zaman devletin şefkatli elleri uzanacak?
8) Hipokrat yemini etmiş bir doktorun “günaha giremem” diyerek, sağlıksız, ömür boyu bakıma muhtaç bir çocuğun dünyaya geleceği gerçeğini ailesinden gizlemesini, ailenin kürtaj isteğini reddetmesini Sağlık Bakanı olarak doğru buluyor musunuz? Bu tür vakaların önlenmesi yönünde hangi politikaları uygulamayı düşünüyorsunuz? EVRENSEL
Güncelleme Tarihi: 26 Ağustos 2015, 17:53