Doğan: İnanç merkezlerine saldırı akıl tutulmasıdır

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, devletin inanç merkezlerine yönelik saldırısını bir akıl tutulması olarak değerlendirerek, Alevilerin inanç merkezlerine yönelik saldırıları asla kabul etmeyeceğini söyledi.

Doğan: İnanç merkezlerine saldırı akıl tutulmasıdır
AKP Hükümeti'nin mezarlık, cami ve cem evlerinin bombalanmasını değerlendiren Doğan, inanç merkezlerine saldırı yapılıyorsa orada bulunan devletin artık her şeyini, aklını yitirerek bir akıl tutulması yaşadığını belirtti. Alevilerin inanç merkezlerine yönelik saldırıları asla kabul etmeyeceğinin altını çizen Doğan, bu saldırılara karşı her kesimden insanın inanç merkezlerine karşı durması gerektiğini belirtti. 

'Vahşete karşı Alevilerin koyacağı direnç ve tepki çok önemli'

Kürdistan'daki devlet vahşetine de değinen Doğan, özellikle Kürt coğrafyasında şiddet sarmalının derinleşmesi ve devlet terörünün yaygınlaşması özellikle insan cesedi üzerinde insanlık suçu anlamına gelecek vahşetin uygulandığını söyledi. Bu vahşete karşı Alevilerin koyacağı direnç ve tepkinin çok önemli olacağının altını çizen Doğan, "Alevi halkı ve inancı ile öğretisi bu savaşa karşı 'dur' diyecek en önemli dinamiktir. Başta Alevi Bektaşi Federasyonu olmak üzere Pir Sultan Abdal Derneği, Hacı Bektaşi Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri bu ülke de sistem karşıtıdır. Özellikle Varto, Dersim, Silvan ve Cizre ziyareti son derce önemlidir. Açlık grevlerine girilmesi önemlidir. Devlet terörün son bulması için tüm toplumsal kesimlerin hareket geçmesi gerektiğin düşünüyorum" dedi. 

'HDP Alevilerin bu mücadelesini birleştirdi'

Alevilerin artık 90 yıllık resmi ideoloji ve Kemalist düşüncenin kurduğu kurumlarla mücadele eder durumda olduğunu söyleyen Doğan, HDP'nin Alevilerin bu mücadelesini birleştirdiğini söyledi. Alevilerin toplumsal güç olma konusunda siyasal irade olma anlamında HDP'nin ortaya koyduğu projenin önemli bir bileşeni olduğunu belirten Doğan, Kobanê ve Rojava'da çıkan ruhun ve değerlerin kadim dostlukları güçlendiren yeni bir yapılanma olduğunu, halklara yeni umut verdiğini dile getirdi. Doğan, Rojava deneyiminin yeni yaşamı ortaklaştırma anlamında önemli bir umut doğurduğunu belirterek, "Bu umut 'Yarin yanağında gayri her şeyimiz ortaktır' diyen 'Gökkube altında yaşayan bütün insanlar kardeştir' diyen Aleviler için 72 millete bir gözle bakan bir felsefenin ulaştığı düzey anlamında son derece önemlidir" diye konuştu.

'Aleviler resmi ideolojiden kopmak üzeredir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık Aleviliği yorumlamasına da değinen Doğan, Erdoğan'ın sözlerinin Aleviler için bir asimilasyon aracından çıktığını, çünkü Alevilerin nezdinde Erdoğan'ın söylediği sözlerinin hiçbir kıymetinin olmadığını söyledi. Alevlerin artık resmi ideolojinin kurumlarından çok uzak olduğunu belirten Doğan, şöyle konuştu: "Aleviler resmi ideolojiden kopmak üzeredir. Bu kopuş gerçekleştiğinde de işte ortak yaşam ile vaat edilen yeni yaşam koşulları yaratılacak ve Aleviler bir birleşen olarak bu mücadelenin içerisindedir. Bu yüzden AKP ne yaparsa yapsın Alevilerden bir oy alamaz. AKP rejimi ve Cumhurbaşkanı söylemlerinin Aleviler nezdinden bir değeri yoktur. Çünkü söylenen hiç bir şey yeni değildir. Her söylenen söz asimilasyona yöneliktir."

'Diyanet İşler Başkanlığını bir asimilasyon aracı olarak görüyoruz'


Partilerin seçim beyannamelerinde yer alan Alevilere yönelik vaatlerini değerlendiren Müslüm Doğan, HDP'nin ilk kez Türkiye'de Alevilerin yaşadığı sorunları bildirgesine aldığını söyledi. Alevlerin en temel sorunlarından bir tanesi diyanet işlerinin kaldırılması olduğunun altını çizen Doğan, Alevilerin Diyanet İşler Başkanlığını bir asimilasyon aracı olarak gördüklerini ifade etti. Alevilerin yıllardır bu kuruma karşı mücadele ettiğine dikkat Çeken Doğan, Alevilerin bu mücadelesinin HDP bildirgesinde görünür kılındığını belirterek, "Diğer partilerde Alevilerin hiç bir temel sorunu gündeme getirilememiş. Sadece AKP'nin ortaya koyduğu cem evlerini hukuki statü tanınacak. Bu statü hangi düzeyde tanınacağı belirsizdir. Ama HDP cem evlerinin dini ve inanç merkezi olarak görmesi, zorunlu din derslerinin kaldırılması Alevilerin en temel sorunlarını içermektedir" dedi. 

'El konulan dergahların Alevileri devredilmesi devrimsel bir istem'

Devlet tarafından el konulan dergahların, Alevi inancı ve öğretisine sahip kurumlara devredilmesi HDP beyannamesinde yer almasının devrimsel bir nitelik olarak gören Doğan, bu maddenin çok önemli bir duruş olduğunu, 90 yıllık tarihte Aleviler için yeni bir durum olduğunu söyledi. Son olarak Doğan, "1 Kasım'da ortak yaratılan cephenin, güçlenmesi için HDP lehinde bir oy kullanmak ve bizim geleceği inşa etmek için çok önemli bir süreç olarak değerlendiriyorum. 1 Kasımı halklar inançlar aşarsa bu ülkenin önünü açacaktır. Gerçek bir demokrasiyi ve özelikle demokratik cumhuriyete ulaşmamız önemli bir eşik aşılmış olacaktır" diye konuştu. DİHA


Güncelleme Tarihi: 17 Ekim 2015, 11:29
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER