KORKUYLA YURTTAŞLARI KENDİNE MECBUR BIRAKTI
AKP iktidarının şiddet uygulayıp korkuyla yurttaşları kendine mecbur bıraktığını söyleyen Zeynep Altıok, “Dolayısıyla şimdi sanki halk kendi özgür iradesiyle kendilerini sandıkta tek başına çıkarmışçasına milli irade diyerek nutuklar veriyorlar. Ne yazık ki zorbalığın, beyaz Toros tehdidinin olduğu, yurttaşların ötekileştirildiği bir durumun içinden geçiyoruz. Sadece kendilerine oy verenlerin refahı olduğu bir Türkiye ülküsü çizildi. Bu ülküyü başarabilmek için her türlü gayrimeşru yol işletildi” diye konuştu.
DEVLETİN SALDIRGANLIĞININ SONUCU
HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, AKP iktidarının nisan ayından başlayarak Türkiye’de bir darbe sürecini işlettiğini, AKP ve Erdoğan’ın herhangi bir meşru güç kaynağınca onaylanmamış iktidarı despotça halkın üzerinde kullandığının ve halkın kaynaklarını sarf ettiğinin artık görülmesi gerektiğini söyledi. Seçim sürecinin de adaletsiz olduğunu belirten Kürkçü, 1 Kasım seçim sonuçlarının devletin saldırganlığının da eseri olduğuna dikkat çekti. 1 Kasım’ın sayısal sonuçlarına bakarak “AKP’nin Türkiye’de ne kadar güçlü ve demokratik bir yükseliş gösterdiğine” dair değerlendirmeler ve analizler yapan yazar ve gazetecilerin, bu darbe rejiminin hizmetkârı olduğunu ifade eden Kürkçü, “Eğer bunu darbe rejiminden çıkar sağladığı için yapmıyorlarsa gönüllü hizmetkarlardır. Halkın hakikatleri görmesini engellediklerini açığa çıkartmamız gerekir” diye konuştu.
BAŞKANLIĞA KARŞI MUHALEFET OLUŞTURULMALI
İzmir Barış Bloku Eş Sözcüsü Dr. Zeki Gül ise, seçim süreci boyunca çatışmaları yoğunlaştırıldığını belirterek, AKP’nin bölerek ve kutuplaştırarak iktidar olmayı başardığını söyledi. Yaşanan baskı ve zorbalığa karşı halklar tarafından kabul edilmeyeceğine dikkat çeken Gül, “Bir baskı ve halkı rehin alma durumu ile karşı karşıyayız” diye kaydetti.
AKP oy veren bir kesiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık sisteminin karşı çıktığını belirten Gül, Başkanlık sistemine karşı güçlü bir muhalefetin oluşturması gerektiğinin altını çizdi. Bundan sonra da AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplumu çatışma ortamı ile dizayn etmeye çalışacağına dikkat çeken Gül, “Aynı çatışma ve savaş benzeri başlıklarla toplumu rehin almaya çalışacaklar. Başkanlık sistemine geçmek için toplumu rehin alan AKP iktidarı ve Erdoğan karşısına daha geniş bir yelpazede mücadele etmeliyiz” dedi.
‘HUZUR GÖRECEĞİMİZİ SANMIYORUM’
Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü Araştırma Görevlisi Eren Özen ise, AKP’ye gelen oyların motivasyonuyla çatışmaların ve HDP’lilere yönelik tutuklama ve gözaltıların bir süre daha azalmadan devam edeceğini söyledi. Özen, “AKP artık başkanlık sistemi ile birlikte düşüneceği çözüm sürecini tekrar masaya getirmeden önce, Kürt hareketinin gardını düşürmek için bu durumdan olabildiğince faydalanacaktır. Tabii bu durum, PKK’nin de buna nasıl bir reaksiyon vereceğiyle yakından alakalı” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçmenin son seçimde tekrar ısrar etmesi gerektiği yönünde ona bir koz verdiğini söyleyen Özen, “Ayrıca, bu duruma sadece başkanlık olarak bakmamak gerek. Suriye ve Ortadoğu’ya yönelik yanlış politikalarındaki ısrarları, son yıllarda ivme kazanan Yeni-Osmanlıcı söylemleri, Abdulhamid dönemi aşkları, bütün bunlar arzuladıklarının başkanlıktan fazla olduğuna işaret ediyordu zaten. Ama bu onlar için pek kolay olmayacak. Bu nedenle önümüzdeki süreçte de Türkiye’de pek huzurlu günler göreceğimizi sanmadığımı itiraf etmeliyim” diye konuştu./DİHA