Baluken, bu provokasyon ve tuzağın önünü alınmaması halinde "AKP'nin bilgisi dahilinde bir darbe mekaniğinin devreye sokulabileceği" uyarısında bulundu
Diyarbakır'da, Yeni İHYA-DER Başkanı Aytaç Baran'ın silahlı saldırıda yaşamını yitirmesinin ardından sokaklara inen kar maskeli ve silahlı kişilerce HDP'li Emin Ensen, Bayram Özelçi ve Bayram Dağtan'ın infaz edildiği, şu ana kadar 6 kişinin de yaralandığı olaylarına ilişkin HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, DBP İl Örgütü binasında basın toplantısı düzenledi.
Çıkan olaylarda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Baluken, sonrasında ise "Bugün yaşanan olaylarda, seçim sürecinde Türkiye siyaset tarihinin en kanlı provokasyonunu devreye koymak isteyen güçlerin bir kez daha aynı girişimler içerisinde olduğunu ifade etmek istiyorum" dedi.
'1990'lı yılların kanlı hafızası tekrardan canlandırılmak isteniliyor'
Vahim bir provokasyonla, Diyarbakır sokaklarının bir çatışma alanına çevrilmek istendiğini vurgulayan Baluken, "1990'lı yılların kanlı hafızası tekrardan canlandırılarak, burada her gün onlarca kişinin öldürüldüğü bir kaos planı devreye konmak isteniliyor. Bu kaosun Diyarbakır'dan bütün bölgeye ve çevreye ihracıyla ilgili çok ciddi, örgütlü ve tek merkezden planlanan bir tuzakla gündemimize geldiğini ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.
'İstasyon Meydanı'ndaki saldırıyı gerçekleştiren güçler, bugünkü saldırının da arkasındadır'
Baluken, yaşanan saldırılarda yaşamını yitirenlerin sorumlularının seçim süreci boyunca ortaya konulan provokasyon ve tuzakların planlayıcıları ve failleri olduğunu da söyledi. Baluken, Diyadin'de, Karlıova'da, Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda silahları ve bombaları patlatan güçlerin bugün İHYA-DER yöneticisine dönük yapılan suikastta ve sonrasında yaşamını yitiren 3 partili arkadaşlarına dönük gerçekleştirilen saldırıların arkasında yer alanlarla aynı kişiler olduğunu da kaydetti.
'Sonuç alamayan hükümet kaos peşindedir'
Sözlerinin devamında Diyarbakır sokaklarında halen bir çatışma zemininin bulunduğunun altını çizen Baluken, şu önemli uyarılarda bulundu:
"Bütün sağduyulu, bu tuzakları boşa çıkarma çağrılarımıza rağmen, halen kentin sokaklarında tetiklenmek istenen provokatif bir zemin var. Yaşananların seçimden hemen sonrasına denk gelmesi manidardır. Bütün Türkiye, HDP'nin başarısını ve HDP etrafında oluşan barış, demokrasi ve özgürlük iradesinin ne kadar önemli olduğunu konuşuyordu. Bu yönüyle demokratik çözüm ve müzakere sürecinin kalıcı barışa doğru gitmesi için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini tartışıyordu. Tam da böylesi bir zeminde gündemi müzakere ve çözümden alıp tekrar kaosa ve çatışmaya götürmek bizim açımızdan son derece manidardır. Bu saldırılarının arkasında ise AKP Hükümetinin ve ona bağlı kurumların bulunduğunu belirtmek istiyoruz. Sivil paramiliter güçleri de devreye koymuş olabilirler. Sonuç almayan bir devlet ve hükümet pratiği, bugün ortaya çıkan halk iradesini farklı bir yöne çevirme ve Türkiye'de çatışma ve kaos zemini oluşturma arayışı içerisinde olduğunu görüyoruz. Amed Meydanı'nda patlatılan bombaların tehlike boyutu nasılsa bugün yaşanılanların da tehlike boyutu aynı düzeydedir."
'AKP kaos yaratarak kendisini tek çare olarak dayatmak istiyor'
Bulunduğu bu uyarılara dair Hükümet yetkililerinin seçim sonrası halkı tehdit eden açıklamalarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyen Baluken, "Söylemler, bugünkü saldırı ve provokasyonların nereden örgütlendiği konusunda bizlere net bilgiler veriyor. AKP hükümeti demokrasi, barış ve özgürlük iradesini bir istikrarsızlık zeminine çekmek istiyor. Bu kaos ve istikrarsızlığın olduğu bir yerde tek çarenin AKP olduğu dayatmasında bulunmak istiyor. Bu yönüyle saldırıların faillerinin ortaya çıkarılması konusunda çok ciddi kaygılarımız var" dedi.
'Tuzağın önü alınmazsa AKP bilgisinde bir darbe mekaniği devreye konulabilir'
İHYA-DER başkanına dönük gerçekleştirilen saldırının hemen ardından, bütün örgütlü kurumlarının sağduyu çağrısında bulunduğunu ve saldırıları kınadığına da dikkat çeken Baluken, "Maalesef aynı tutumu Hür Dava Partisi yetkililerinden göremedik. Hür Dava Partisi yetkileri, henüz ne olduğunu bilmeden, ortaya çıkan provokasyonların neyi amaçladığını bilmeden partimizi hedefleştiren söylemlerde bulundular. Bu da yaşanan can kayıplarını artırdı. Bu tavrın kendisi de son derece sorunlu bir tavır. Amed Meydanı'nda yüzlerce cenazenin çıkabileceği bir ortamda bile çıkıp hiç kimseyi hedef göstermedik. Halkı sağduyu ve metanete davet ettik. Sorumluluğun hükümet ve devlet kurumlarında bulunduğunu ve faillerin bir an önce bulunmasını gerektiğini söyledik. Eğer Hür Dava Partisi yetkilileri de bizim yaklaşımımız gibi bir yaklaşım sergilediyse olaylarla hiçbir ilgisi olmayan 3 partili arkadaşımızın şahadeti gibi bir durum yaşanmayacaktı. Bu provokasyon ve tuzağın önü alınmazsa Türkiye'de, AKP'nin bilgisi dahilinde bir darbe mekaniği devreye girebilir. 7 Haziran'da ortaya çıkan demokratik halk iradesini hedef alan bir darbe devreye koyulabilir. Bu nedenle biz bütün halkımızı bu tuzakları boşa çıkarma çağrısı bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda Hür Dava Partisi yetkililerine, sağduyu çağrısında bulunmaları yönünde yaptığı çağrısını yineleyen Baluken, bazı STK'lerın kendileriyle görüştükten sonra Hür Dava Partisi yetkilileri ile de görüşmeye gittiğini ancak halen kendilerine bir geri dönüşün olmadığı bilgisini de paylaştı./BesteNüçe
Güncelleme Tarihi: 10 Haziran 2015, 09:14