HDP Diyarbakır milletvekili adayları bugün Diyarbakır muhabirleriyle kahvaltılı basın toplantısında buluştu. Liv Suit Otel'de düzenlenen buluşmaya vekil adayları ile HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülşen Özer ve DBP Diyarbakır İl Eş Başkanı Ali Şimşek katıldı. Vekiller adına İdris Baluken ve Feleknas Uca konuştu. İlk olarak konuşan
Feleknas Uca, “7 Haziran'da 400 vekili alamayanlar şimdi de 550 vekil alacaklarını söylüyorlar ama halkımız onlara gereken cevabı yine verecektir. Yine herkes rengiyle, kültürüyle, diliyle, diniyle HDP'de yer alıyor ve yer alacaktır. Biz onurlu bir yaşam ve barış istiyoruz ve bunun için de kardeşlik sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
‘ATEŞKESE KARŞILIK KATLİAMLAR DEVREYE SOKULDU’
Uca’nın ardından konuşan Baluken, seçime az bir süre kalmasına rağmen bölgede çatışmalı ortamdan geri adım atılmadığını söyleyerek eleştirdi. Halkın iradesini sandığa yansıtmasının, seçim güvenliğinin ve sağlıklı bir seçimin yapılmasının önünde ciddi kuşku ve kaygılar olduğunu dile getiren Baluken, bu durumun ortadan kalkması gerektiğine vurgu yaptı. Bu eksende KCK’nin ilan ettiği ateşkesin Ankara’da devletin bizzat hazırladığı zemin üzerinden yapılan canlı bomba eylemi ile cevap verildiğini söyleyen Baluken, “10 Ekim günü aynı anda Diyarbakır’da Sur ve Yenişehir İlçelerinde, Mardin Nusaybin’de, Dargeçit’te sokağa çıkma yasakları ilan edilerek adeta bir sivil katliam girişimleri devreye koyulmak, hayata geçirilmek istendi.
Yine ateşkesin ilan edildiği gün içerisinde Keçiören’de Adli Tıp Morgu’nda 100 cenaze yerde yatarken, Lice’de yapılan imha operasyonuyla 8 gerilla büyük bir bombardıman sonucunda yaşamını yitirdi. Yani özcesi; demokratik bir ortamda seçimin geçmesi için bütün Türkiye halklarına yaratılan umutlara karşı Tüm halkların ve KCK’nin sinir uçlarına dokunarak adeta çatışmanın büyümesi için AKP hükümeti özgün bir çaba ve spesifik bir çalışma ortaya koymuştur” diye konuştu.
‘1 KASIM’DA SAVAŞ KONSEPTİNİ BOŞA ÇIKARALIM’
Daha fazla çatışma ve savaş ortamı isteyen bir hükümet, devlet cephesiyle karşı karşıya olunduğunu kaydeden Baluken, “Biran önce tabutların yerine sandıkların gündemleşmesi gereken duyarlılıklar ortaya konsa da bu konuda dayatılan politikalar ve pratik alanda yaşanan operasyonel süreçler son güne kadar devam edecek gibi görünüyor. AKP tabut ısrarını sürdürmekte kararlı görünüyor” yorumunda bulundu.
Ankara Katliamı’ndan sonra kitlesel etkinlikleri ertelediklerini belirten Baluken, seçim çalışmasını kapı kapı dolaşarak sandık bazlı bir politika ile ortaya koyduklarını söyledi. Baluken, Ancak bu şekilde de seçim çalışmalarının engellenmeye dönük baskı altına almaya çalışılan yaklaşımların söz konusu olduğunu söyledi. Baluken şöyle konuştu, “Bu girişimler ve yapılan politikalar şimdiden bir darbe anlayışı olarak ifade edebiliriz. O nedenle 1 Kasım’da yapacağımız oylama sandık başında ortaya koyacağımız irade bu darbe zihniyetine, bu savaş pratiğine karşı halkımızın ortaya koymuş olduğu tutumu göstermesi açısından son derece önemli ve tarihi olacaktır.
Darbe ve savaş pratiğine onay verip vermemeyi 1 Kasım’da halkımız bütün sandıklarda adeta referandumda kendisi değerlendirecektir. Ve sonuçların nasıl şekilleneceğini birlikte göreceğiz. 7 Haziran seçimlerinden önce ve bugün de devreye koyduğu darbe ve savaş konseptini daha büyük bir dozla devreye koyan AKP ve Erdoğan’ın tüm Türkiye sandıklarında halkımız tarafından nasıl cezalandırıldığını hepimiz gördük. 1 Kasım’da daha büyük bir ceza kesmeye hazırlanan bu darbe ve savaş konseptini boşa çıkararak, kalıcı bir barış iradesini yeni bir toplumsal uzlaşma kültürünü hayata koymaya çalışan bir direnme durumuyla karşı karşıyayız. Halkımız 1Kasım için 7 Haziran’dan daha büyük bir motivasyonla sandığa gitmeli ve çaba göstermelidir”. Evrensel