Şimdi sadece ayrılık ezgisi çalınıyor…

Kendini aramak deryalarda, tıpkı deryalarda kaybolan zerreler gibi hem kaybolmak hem de kendini aramak şimdi vuslatın türküsüdür melül melül çalınan, kulaklarında aşkın...

Şimdi sadece ayrılık ezgisi çalınıyor…
NAZMİ TOKTAMIŞ-YÜKSEKOVA GÜNCEL

Sevdan seni sarmış yokluk yine seni hasret yine seni hep seni...

Güzelliğine hayran her nebatat ve her varlık...

Rüzgâr hep dostluğun ve kardeşliğin mekânına doğru esmekte, hatta en deli dediğimiz poyraz bile hep meltemimsi göstermekte kendini en içten bir haykırışla ah nereye dostluğuna hayran kaldığım nerede sevgisine muhtaç olduğum güzellik dolu insanlık.

Artık sevgisine hep muhtaç olur varlığın en güzeline temaşa eden simalar...

İşte gidiyorum sessiz sessiz ve suskunluğa yelken açmış bir şekilde,

Sormayın sebepsiz ve nedensiz bir hal ile yola koyularak…

Tüm benliğimle insanlığa sarılarak kimi demde sevginin kaldığı yerde kalarak gidiyorum...

Kimi zaman bağırırdık durmadan, arkasına şarkıları düğümlerdik inceden inceye...

Kimi zaman şarkı söylerdik sessiz kaldığımız ve kendimizi kaybettiğimiz müziklerle…

Ama söylediğimiz her şarkı ayrılığı anımsatıyordu.

Sözleri bir ateş olup sinemizi dağlarcasına yaralıyordu.

Bensizliğin hüküm sürdüğü her yerde güller açar ve sevgi tohumları ekilirdi bir ilkbahar başlangıcı gibi...

Yürekte yaşadık sevgiyi, insanlığı ve insanları saymayı, hürmet ve saygıyı...

Bir şarkı vardı beni her zaman anlatan ve o da eskiyip gitti sessizliğe büründü, beni silerek…

En içtenliğiyle...

Şimdi sadece ayrılık ezgisi çalınıyor benim olduğum sokakta, gezdiğim her yerde...

Benim bir dünyam vardı her zaman bulutlu ve yağmurlu hem de sağanak sağanak…

Her yer insanlığı, sevgiyi nakşediyordu bir bir…

Bir yalnızlık tülleniyordu bir sevgisizliğe terk edilmiş sevgili

Nice sevgi ve sevgililerin yürekte ebedi kalması ümidiyle…

Güncelleme Tarihi: 18 Mayıs 2015, 12:58
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER