Bundan sonra her tuttuğumuz tavşanı hiç bekletmeden doğayla buluşturacağız. Kiliseyle bir bütün olarak düşünüldüğü zaman Akdamar Adası bildiğiniz gibi turizm amaçlı bir mekan, burada kilise de var. Kilisenin tabi kendi ortamına değilse, çevresine zarar verdiği zaman kiliseye de zarar vermiş olmakta. Oradaki ağaçların yeşermesini, ağaçların çoğalmasını ve normal bulunan ağaçları da erozyona bağlı dengesini bozmakta, dolaysıyla kiliseye ve adaya zarar vermektedir. Çalışma uzun süreli bir çalışma, bir gün de veya bir ayda olacak bir zaman değil. Bizim hedefimiz iki yıl” dedi.

Doğa Gözcüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sarı ise, adadaki tavşanların oluşturduğu ekolojik zararların ilk Doğa Gözcüleri Derneği olarak kendilerinin tespit ettiklerini ifade ederek, “Hem Orman ve Su İşleri Baklanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne hem buradaki bölge müdürlüğüne, Van Valiliği’ne, Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne ve ilgili diğer birimlere bir yazı yazdık. Bunun tedbirinin alınması yönünde yazı gönderdir ve geçen yıl tüm birimler bir araya gelerek adada birlikte bir çalışma yaptık. Bu çalışmanın sonucunda da küçük bir eylem planı oluşturduk. Bu eylem planının uygulamasını şu anda yapıyoruz. Ekolojik olarak adadan tavşanlar toplanıyor, hayvanlara zarar vermeden, hayvan refahını dikkat ederek, bunlar YYÜ Yaban Hayvanlar Merkezi’nde uygun yerlerde bekletiliyor bir müddet. Ondan sonra da Doğa Gözcüler Derneği olarak bizim tespit ettiğimiz alanlara tavşanlar bırakılıyor. Buralar, tavşanın habitatı tercih ettiği dikkat edilerek seçiliyor. Adada bunların doğal düşmanları olmadığı için, doğal düşmanlardan şimdilik tam olarak korunmayı bilmiyorlar. Bu yüzden doğal düşmanlardan olabildiğince uzak yerler seçmemiz lazım.

Saklanabilecek yerler, bu kayalık bir alan olabilir, ormanlık alan olabilir hayvanın saklanabileceği yer olması lazım. Bir diğeri bu habitatların aynı zamanda beslenmesi için uygun alanlar olması gerekiyor. Üçüncüsü de yoğun olarak hepsini bir yere salmamalıyız ki hem beslenme sorunu çekmesinler, hem de topluca büyük bir grup halinde yırtıcıların, doğal düşmanlarının odak noktası, dikkatini çekmemiş olsunlar. Onun için böyle üçerli, beşerli gruplar halinde erkek ve dişi gruplar halinde bunları bırakıyoruz” şeklinde konuştu.İha