Faillerden biri Yunus Emre Alagöz adlı bir Adıyamanlıydı. Birkaç ay önce Suruç’taki katliamın faili Abdurrahman Alagöz’ün ağabeyi. O günlerde yazmıştık, “Yunus Emre Alagöz kayıp, bir eylem planlıyor” diye. İşte planladı.

Ankara Katliamı’nın üstünden üç ay geçti ve dün ikinci canlı bombanın kimliği açıklandı. E.U. adlı bir Suriyeli. Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder gibi, Suruç bombacısı Abdurrahman gibi, Ankara’daki Yunus Emre gibi IŞİD üyesiydi. Aynı hücrenin üyesi.  

**

Bu durumda, “Ankara katliamının ikinci faili de anlaşıldı” deyip rahatlayacak mıyız?

Kocaman bir hayır.

IŞİD’in Türkiye’deki hücreleriyle ilgili bir felaket habercisi olmak istemem ama hatırlatmak mecburiyetindeyim. Evet, yine.

Ankara katliamının üstünden 10 gün kadar geçmişti ki emniyet bir uyarı yayınladı.

Buna göre İstanbul’da ses getirecek bir eylem planlayan dört kişinin Türkiye’ye girdiği, sahte kimlik taşıdığı belirtiliyordu.

Kimdi bu kişiler?

Adanalı Savaş Y. “Hamza Tonbak” adına bir kimlik taşıyor.

Adıyamanlı Muhammet Zana Alkan. “Murat Özalp” adına bir kimlik taşıyor.

Kazakistanlı Walentina Slobodjanjuk. “Yıldız Bozkurt” adına bir kimlik taşıyor.

Ve…

Adıyamanlı Ömer Deniz Dündar. “Emre Kaya” adına bir kimlik taşıyor.

Yaşları 20 ila 32 arasında değişiyor.

Hepsi Diyarbakır, Suruç ve Ankara Katliamı’nı gerçekleştirenlerle aynı hücreden.

**

Bununla da kalmıyor.

Aralarından biri, Ömer Gazi Dündar’ın bir başka önemi de var. Öncelikle diğer şüpheli Walentina ile Suriye’de evlendirilmiş vaziyette. IŞİD’in Türkiye yapılanmasındaki davranış modellerinden biri bu. Özellikle Adıyaman ve Antep’ten örgüte katılan gençleri askeri eğitim sürecinde bir de evlendiriyorlar. Elbette evlendirdikleri kişi de bir IŞİD militanı oluyor. Böylelikle herhangi bir çözülmeyi önlemeyi planlıyorlar. ‘Karı-koca’ ölüme gönderme şeklinde bir taktik.

Yine… Bununla da kalmıyor.

Ömer Gazi Dündar’ın ikiz kardeşi Mahmut Gazi Dündar, Adıyaman’daki gençleri IŞİD’e katılmaya ikna eden, örneğin meşum toplanma mekanı İslam Çayocağı’nda (2014’te Adıyaman Emniyeti tarafından kapatıldı) Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder’i örgüte katmış biri.

Babaları Mehmet Dündar’ın belirttiğine göre o da, ikiz kardeşi gibi Suriye’de yabancı uyruklu bir kadınla evlendirilmiş.

**

Gelelim konumuza…

Bu dört şüphelinin sahte kimlikle Türkiye’ye giriş yaptığı bilgisi MİT’ten geldi. Emniyet de o dönemde bu isimleri yayınladı fakat o gün bugün ele geçiremedi.

Öyleyse eylem yapma olasılığı ve/veya IŞİD’e yeni üyeler katma kapasitesi son derece yüksek bu kişiler Türkiye içinde dolaşıyor. Hatta bir bilgiye göre doktora başvuruyor, antibiyotik içeren reçete yazdırıyor ve eczaneden ilaç satın alabiliyor.

Emniyetin, kullandıkları sahte kimlikleri yayınlaması bu kişilerin artık o kimlikleri kullanmadığının garantisidir.Dolayısıyla izlerini sürmek daha da zor hale gelmiştir.

Ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu hatırlatmak isterim.