Şube başkanı ise bu sorulara, “Genel merkezden bir karar alınmadıkça burada bir şey yapamayız. Eğer genel merkezden eylem yapın denilirse o zaman başlarız” cevabını verdi. Biz cam işçileri olarak gücümüzü, kararlılığımızı, mücadelemizi veya eylemlerimizi arkadaşlarımız işten çıkarıldıktan sonra yapmak istemiyoruz. Gelinen noktada işverenin listesinin olduğunu, genel başkanın taban toplantısında söylediğiyle aynı olmadığını söyledik. “6 Kasım’da arkadaşların çıkışı olursa eylemin ne anlamı olacak” dedik.
“Grevde çıkarılan İsmail Çalışkan ve Tamer Balcı ve son olarak Eski Şube Başkanı Orhan Koç dışarıdayken yanlarına yenileri eklenecek” dedik. “Şu an görüşmeler devam ediyor” dediler.
“Cam işçisinin gücünü işverenin görmesi gerek artık” dedik. Şube başkanı, “genel merkezle görüşüp bu söylediklerinizi iletip bir sonuç çıkınca size döneceğim” dedi.
Sendikalar, işçilerin mücadele merkezleri olup işçinin hakkını güvencesini sağlayan kurumlardır. Genel merkezin işverenle görüşüp karar aldıktan sonra gelip bize söylemesi sendikal anlayışa, sınıfsal bakış açısına göre terstir. Genel merkez, tabanda biz ne dersek ne istersek onu gidip işverene söylemeli. Çünkü sendika bir nevi, bizle patron arasında elçidir. Şimdi baktığımızda artık gerçekten budanmış haklarımızı, süregelen baskıları, tanınmayan maddelerimizi, bütün olumsuzlukları görüp değerlendirip, bütün ayrışmaları, kutuplaşmaları ortadan kaldırıp birleşerek çözmemiz gerek.Evrensel
Güncelleme Tarihi: 05 Kasım 2015, 09:51
‘Sorunları birleşerek çözmemiz gerek’
Trakya işçileri olarak, Mersin’de neler olup bittiğini öğrenmeye şubeye gittik. İşçiler olarak şube başkanına, bu süreçte ne yapacağız, neler olacağını, Mersin için tedirginliğimiz anlattık. “Mersin’de eylemler yapılıyor, biz Trakya işçileri bu durumda arkadaşlarımızın çıkarılmasına izin mi vereceğiz?” gibi sorular yönelttik.