'ÖLSEK DE YAYLALARIMIZI TERK ETMEYECEĞİZ'
Şehrevan ve Rûsor yaylarındaki köylerine bir kaç yıldır tekrar geldiklerini belirten yurttaşlar, ne olursa olsun yaylarında kurdukları yaşam alanlarını terk etmeyeceklerini ifade ederek, AKP hükümetinin savaş vazgeçmesini istedi. Evinin önündeki tarlasında domates, biber gibi sebze ve meyve eken yurttaşlardan Cemal Bektaş, burada yeni bir yaşam kurduklarını vurgulayarak, "Devlet bize ne yaparsa yapsın biz artık toprağımızı terk etmeyeceğiz. Tüm malımızı buralara harcadık, artık şehre gidip nasıl yaşayacağız" dedi. Hatun Belge ise, yaylarında yeni bir yaşam kurduklarını, düzenlerini terk etmeyeceklerini ifade ederek, "Bağımızı ve bostanımızı yeniden kurduk. Çocuklarım var onların rızklarını buradan çıkarıyorum. Çocuklarımla birlikte tekrar şehre gidip neyle geçinecem. Artık köylerimiz ve yaylalarımızı ölene kadar terk etmeyeceğiz" diye konuştu.
'BİZ BURADA KALMAYA MECBURUZ'
Bu yaylaları satın aldıklarını ve herkesin hayvan ve tarımla geçinmek için buralara geldiğini söyleyen Tahir Sunar, her şeye rağmen köylerinde kalacaklarını kaydetti. Sunar şunları söyledi: "Burada tarım yapıyoruz, hayvan besliyoruz. Peki biz bugün buradan gidersek ne yapacağız, neyle geçineceğiz. Memur değiliz, maaşlı değiliz. Tüm yaşamımız bu hayvancılık üzerine kurulmuş. Çocuklarımız nerede çalışacak. Biz burada kalmaya mecburuz, başka çaremiz yok" diyerek yetkililere ne yapacaklarını sordu.
'BUNLAR BİZE NE YAPMAK İSTİYORLAR ANLAMIYORUZ"
Hasan Sunar ise, 7 çocuğu olduğunu ve 30 yıldır devletin kendilerini topraklarından göçerterek şehre mahkum ettiğini hatırlatarak, herhangi bir geliri olmadığını dile getirdi. Sunar, "Çözüm süreci ile birlikte artık ölümler olmayacak diyerek varımızı yoğumuzu bırakıp geldik. Burada buğday ektik, tarlalar sürdük, yeni bir yaşam kurduk. Şimdi buradan çıkmamı istiyorlar. Soruyorum devlete nereye gideyim. Benim başka yerde tek bir karış toprağım yok, yarın şehre inersem ne yiyeceğim, çocuklarımı neyle geçindireceğim. Birkaç hayırsever evimi yapmam için birkaç traktör tuğla verdi, evimi kurmaya çalışıyorum. Şimdi bana topraklarınızı terk edin diyorlar. Bundan sonra artık benim cesedimi çıkarırlar buradan. Geçen gece de evlerimize yakın yerlere top atışı yapıldı. çocuklar ve kadınlar ağlayarak kaçtılar. Bunlar biz ne yapmak istiyorlar anlamıyoruz" diye konuştu.
'İDARİ MAHKEMELERDE DAVALAR AÇARAK BİR SÜREÇ BAŞLATTIK'
Şırnak Barosu avukatlarından Savaş Tanış, bölge baroları olarak idare mahkemelerinde davalar açacaklarını söyledi. İnsanların tekrar yaşam alanlarına geri döndüğüne değinen Tanış şöyle konuştu: "Çözüm süreci ile birlikte yurttaşlar tekrardan yaşam alanlarına geri döndüler. Yeni yaşam alanları oluşturarak geçimlerini bu şekilde sağlamaya çalışıyorlar. Hukuksuz bir şekilde tekrardan yaşam alanlarının bombalanması ile insanlarımızın yaşam koşulları kısıtlanmaktadır. Bu hukuksuzluğu gidermek için gerek baro, gerek tüm bölge avukatları ve kurumlar olarak elimizden geleni yapacağız. Bölge idare mahkemelerinde dava açacağız, bunun için bir süreç başlatmış bulunmaktayız."
'AMAÇ 90'LI YILLARI TEKRAR YAŞATMAK'
HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ise, mahalle muhtarları ile bir araya geldikleri bilgisini vererek, "Bölge komutanlıkları ve valilik muhtarlar üzerinden köylülere bölgeyi terk etmeleri iletilmiş. Ancak yaylalardaki köylere daha böyle bir bilgilendirme yapılmamış. Muhtarlar durumu görüşmek çin valiyle defalarca görüşme talebinde bulunmasına rağmen, taleplerine cevap verilmemiş. Bununla amaçlanan savaşı daha da tırmandırmak, bu alanları insansızlaştırarak tekrardan bu halka 90'lı yılları yaşatmak. Ama insanlarımızın sonuna kadar arkasında olacağız. Burada yeni bir yaşam kurmuş, hayvancılık ve tarımla uğraşan halkımız yeniden şehirlere gidip nasıl geçinecek. Yaylalarını terk etmeyeceklerini söylediler, talepleri bu yönde, biz de sonuna kadar onların arkasında olacağız" dedi.DİHA
