Jandarma tarafından gözaltına alınan çocuklar hakkında ilkin “örgüt propagandası” iddiasıyla işlem yapıldı. Ancak daha sonra Suruç AsliyeCeza Mahkemesi’nde “kamu malına zarar” iddiasıyla dava açıldı. Okulun Müdürü İbrahim Halil Topal, çimle yazılan yazıların öğretmenler tarafından çamaşır suyuyla temizlendiğini belirterek, “Bir boya masrafımız ve maddi zararımız yoktur. Şikayetçi değilim” dedi.
‘I LOVE YOU’ YAZSALAR DAVA AÇILIR MIYDI?
Çocuklardan İ.H.K., ifadesinde top oynadıkları sırada H.O. ve E.O.’nun çimlerle yazı yazdığını belirterek şunları söyledi: “Yazmayın, lekeler çıkmaz dedim, beni dinlemediler.” H.O. ise İ.H.K.’nin önerisi üzerine yazı yazdığını savunarak, “Çimlerle duvara yazıları yazdım. Yazıların ne anlama geldiğini bilmiyorum. Yazıları su ile silmeye çalıştık ancak lekeler tam çıkmadı” diye konuştu. O.E. ise “H.O. yerdeki çimlerle duvara yazı yazdı. Bir harfi eksik kalmıştı. Ben de o harfi çimlerle yazarak tamamladım. Sonra pişman oldum. Camiden getirdiğim suyla o harfi de sildim” dedi. BU dava geçen 7 Temmuz’da bitti. Mahkeme , O.E. hakkında altı ay 20 gün hapis cezası verdi. Ceza 4 bin TL’ye çevrildi. Ardından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. H.O. ise yaşı nedeniyle “suçun ayırdında olmadığı gerekçesiyle ceza almadı.
H.O.’nun avukatı Müslüm Baran,yazının yazıldığı günlerde Suruç sınırında bulunan Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarının yoğunlaştığını, ilçede herkesin bundan etkilendiğini belirterek şöyle konuştu: “Bu çocuklar da öğrencisi oldukları köy okuluna yazıları yazdıkları için askerlerce yakalanarak haklarında işlem yapılmıştır. Okulun zararı yoktur ve yazılar çimle yazıldığı için silinmiştir. Kamu malına zarar verme suçunun unsurları da yoktur. Çünkü ortada zarar yoktur. Çok zorlarsak, duvarı kirletmekten bir kabahat çıkarılabilir ki bunun da önemli bir yaptırımı yoktur. Çocuklar okul duvarına ‘I love you, aşkım, hasretimsin’ yazsaydı bu dava açılmazdı. Ancak yazılar siyasi içerikli olduğu için devlet nezdinde işin boyutu değişmiş ve çocuklar yargılanmıştır.”
Bu yargılamadan ötürü kamunun daha çok zarara uğratıldığını ileri süren Müslüm Baran, “Çünkü her bir çocuğa zorunlu avukat ve psikolog atanarak 630,25 TL masraf yapılmıştır. Üç çocuğa toplam 1.890,25 TL masraf ve diğer kırtasiye giderlerini de eklersek 2000 TL’nin üzerinde masraf yapılmıştır. Personelin harcadığı mesai de işin başka bir boyutu. Eğer kamunun bir zararı varsa çocukların duvar üzerinde yazdığı yazılar ile değil gereksiz şekilde bu kadar yapılan harcama ile oluşmuştur” diye konuştu.
İSMAİL SAYMAZ / RADİKAL
