'Özgürlük için Gemlik'te bulaşalım'

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Avukat Nurşan Rotinda Polat, "Tecridi kabul etmemiz mümkün değil" diyerek, salt tecridin kaldırılmasının yeterli olmayacağını ve taleplerinin "Tecrit kalksın, Öcalan ailesi ve avukatlarıyla görüşsün" şeklinde olmadığını söyledi. Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasının şart olduğunun altını çizen Polat, hukukçulara "27 Temmuz'da Gemlik'te buluşalım" çağrısında bulundu.

'Özgürlük için Gemlik'te bulaşalım'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatları ile görüştürülmemesi ve 1999 yılından bu yana da ağırlaştırılmış tecride tabi tutulmasını protesto etmek amacıyla Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği ( ÖHD) tarafından Bursa'nın Gemlik ilçesinde protesto eylemi gerçekleştirilecek. 27 Temmuz'da yapılacak eyleme, Türkiye ve Kürdistan kentlerinden yüzlerce avukatın katılması bekleniyor. ÖHD Eş Genel Başkanı Avukat Nurşan Rotinda Polat, 27 Temmuz'daki eyleme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Polat, Öcalan üzerinde var olan tecridin sadece avukat görüşü ile sınırlı olmadığını ifade ederek, 1999 yılından bu yana Öcalan üzerinden kesintisiz bir şekilde tecridin sürdürüldüğünü söyledi. "Tecridi kabul etmemiz mümkün değil" diyen Polat, salt tecridin kaldırılmasının yeterli olmayacağını Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne kavuşması gerektiğinin altını çizdi. 
'Tecrit katı hali ile devam ediyor'
Tecridin avukat görüşünden başka çok fazla boyutlarının olduğunu vurgulayan Polat, sosyal, sağlık, güvenlik, hukuk ve fiziki boyutlar olarak tanımlayarak, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan 16 yıldır bir adada tek başına ve son yıllarda yanına 5 kişi götürülmek suretiyle aslında kesintisiz bir tecride konulmuş durumda. Bunun birçok boyutu var. Sadece avukatlarıyla görüşmemesi üzerinden tanımladığımız bir tecrit durumu söz konusu değil. Kimi zaman avukat görüşleri sağlandığı için bir anlamda hukuki açıdan esnetildi. Ya da işte aile görüşleri yaptırıldı çok seyrek ve kısa zamanlı olarak. Bu şekilde küçük esneklikler yaratıldı bu 16 yıllık tecrit sürecinde, ama hiçbir zaman bu tecridin bütünen kalktığı bir boyuta gelmedik. Bu esnetilmelerin çok bir etkisinin olduğunu söyleyemeyiz. Avukat görüşleri yapıldığı zaman Sayın Öcalan'ın en azından dışarıyla bir bağı kurulmuş oldu. Bu kesintisiz tecrit meselesinin aslında özeleştirisini vermek gerekirse, zaman zaman avukatlar gitti, aile görüşü yapıldı, kısmen CPT'den gelen sağlık örgütleri gidip Sayın Öcalan'ı ziyaret ettiler, fiziki koşullarını sağlık koşullarını değerlendirdiler. Ama şunu çok rahatlıklar söyleyebiliriz; 1999 yılından itibaren 16 yıl boyunca bu tecrit hep devam etti, şu anda da çok daha katı bir boyutuyla devam etmektedir." 
Tecride ilişkin özeleştiri 

Öcalan üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecride ilişkin hem halk hem de avukatlar olarak bir özeleştiri verilmesi gerektiğini dile getiren Polat, "Çünkü Sayın Öcalan'ın bir 'Önderlik' sıfatından dolayı adeta kendisine yapılan bu muamele bir anlamda şahsiyetinden dolayı reva görüldü. Bizler bu durumu biraz kanıksadık, hatta fazlasıyla kanıksadık. Yıllardır sürdürülmesine rağmen tepkimizi çok net bir şekilde ortaya koyamadık. O yüzden bizim söylemimiz 'Tecrit kalksın. Öcalan ailesi ve avukatlarıyla görüşsün' ile sınırlı değil" dedi.
'Temel talebimiz Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması' 
Taleplerinin çok açık ve net olduğunu dile getiren Polat, "Devam eden bir barış süreci var. Her ne kadar sekteye uğramışsa da bu sürecin baş mimarı Sayın Öcalan olduğu için barış sürecini yürütecek olan da kendisi olacaktır. Temel talebimiz Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne kavuşup, baş müzakereci olarak bu süreci sürdürmesi ve bu sorunu çözebilmesi için kendisine her türlü imkanının sunulması şeklindedir. Ama çok elzem olarak bu kesintisiz tecridin ortadan kalkması için bir dizi eylem ve etkinlik içerisine girdik" diye belirtti. 
Yüzlerce avukat İmralı için başvuru yapacak 
PKK Lideri Öcalan'ın 5 yıldır avukatları ile görüştürülmemesinin vahim bir durum olarak değerlendiren Polat, hukukçulara "Gemlik'te buluşalım" çağrısında bulunarak, şunları söyledi: "Bu ne Türkiye'nin iç hukukuna ne uluslararası hukuka sığabilecek bir durum değildir. Yine heyet 5 Nisan'dan bu yana kendisi ile görüşebilmiş değil. Biraz da bu durumun vahametinden dolayı özellikle tecride dikkat çekmek için böyle bir süreç başlattık. Çünkü tecridin bir de hukuksal boyutu var. Bu anlamda biz ve yine Kürdistan'daki MHD ve yine diğer hukuk örgütleri, tecridin hukuki yönüne dikkat çekmek için Sayın Öcalan'ın avukatlarıyla son görüşmenin yapıldığı günün yıldönümünde Gemlik'te olacağız. Kürdistan ve Türkiye'den yüzlerce avukat, kendisiyle görüşmek için başvuru yapacağız. Biz bu talebimizi yüzlerce avukat olarak bir kez daha Gemlik'te haykıracağız." DİHA

Güncelleme Tarihi: 20 Temmuz 2015, 10:01
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER